IMF, salgının ABD'de yayılmasından bir buçuk ay sonra hazırladığı raporda, "şok çok büyük" dedi, gelinen noktayı 1930'larda görülen "Büyük Buhran"a atıfla, "Büyük Tecrit" olarak niteledi.

Amerika'nın Sesi'nden Begüm Dönmez Ersoy'un derleme haberine göre ABD'de salgının en ağır geçtiği Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, yani üç aylık dönemde 39 milyona yakın kişi işsizlik yardımına başvurdu. Bazı eyaletlerde karantina önlemleri protesto edildi

ABD'de çok sayıda mağaza kapısına kilit vurdu. Uçaklar boş kaldı, havaalanları hayalet şehirlere dönüştü.

***

Derken bizim "Kitle imha silahları içinde virüsler de var" başlıklı yazımızın daha mürekkebi kurumadan, İngiliz basınında, eski bir İngiliz askeri istihbarat görevlisine dayandırılarak, "Rusya Federal Güvenlik Servisi, ölümcül virüsleri silah olarak kullanmayı amaçlayan bir program başlattı" şeklinde haberler yayınlandı! Haberde FSB'nin bir biriminin Ebola ve Marburg virüslerini "biyolojik silah" olarak kullanmak amacıyla araştırdığı programa da Toledo adı verildiği iddia edildi. Toledo, İspanya'da vebadan harap olmuş bir şehirdi...

Şimdi bu haberi nasıl değerlendirmek gerekir? Acaba, İngiltere'de, virüslerin biyolojik silah olarak kullanılmasına yönelik araştırmalar, Rus gizli servisi tarafından tespit edildi de İngiliz basınında bu işi Rusya'nın yaptığına dair haberler yayınlanması mı sağlandı.

İngiltere'de geçmişte, istihbarat amacıyla gazeteler kurduklarını, MI6'nın eski başkanlarından biri açıklamıştı da... 

***

Yalnız iddialar, İngiliz basınıyla sınırlı kalmadı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel'de Alman basın ajansı DPA'ya verdiği röportajda, korona virüsün laboratuvar ortamında oluşturulmuş bir virüs olmamasına karşın, biyolojik silahların kullanılmasının tehlikesini ortaya koyduğunu belirtti.

Almanya'nın Sesi'nde de yayınlanan habere göre NATO'nun bu tür tehlikelerin farkında olduğunu ifade eden Stoltenberg, biyolojik silahlarla düzenlenecek olası saldırıları önlemek amacıyla istihbarat servisleriyle bilgi alışverişini iyileştirme sürecinde olduklarını söyledi.

Biyolojik silahların kimyasal silahlar gibi, uluslararası hukuka göre yasak olduğunu vurgulayan Stoltenberg, "Ancak kullanımlarına hazırlıklı olmalıyız, çünkü bu silahların hâlâ var olduğunu biliyoruz" dedi.

"NATO'nun yasaklanmış silahları yok, ancak onlara gerektiği gibi cevap vermek için bir dizi yeteneğimiz var" diye konuşan Jens Stoltenberg, biyolojik bir saldırı sonrasında 5'inci maddeye  göre kolektif savunmaya geçilebileceğini ve durumda da NATO'nun tüm bu yeteneklerini kullanabileceğini vurguladı.

Haberde, "Uzmanlar, çiçek hastalığı ve şarbon patojenleri ile grip veya korona virüsleri uzun yıllardır olası biyolojik silahlar olarak da değerlendiriyor." denildi.  

***

Bu arada, Tagesspiegel gazetesine açıklamalarda bulunan Kuzey Ren-Vestfalya, Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Burkhard Freier, "Korona virüs inkârcıları, terör tehlikesi oluşturuyor" dedi!

İspanya'da ise Sağlık Bakanı Salvador Illa, ülkede korona virüs aşısını reddedenlerin kaydının tutulacağını ve bu verilerin diğer Avrupa Birliği ülkeleriyle paylaşılacağını açıkladı. Yani aşıyı reddedenler fişlenecek!

Avusturya Anayasa Mahkemesi, bu gelişmelerin aksine, hükümetin okullarda öğrencilere maske takma zorunluluğu getiren düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti

Türkiye'de ise İçişleri Bakanlığı genelgesinde, "Sosyal medyaya yansıyabilecek Kovid-19, terör, asayiş ve trafik tedbirlerine aykırılık ve benzeri her türlü olumsuz durum tespit edilecek. Bu durumlara ilişkin gerekli müdahalenin yapılabilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü siber suçlarla mücadele ve istihbarat birimleri takip faaliyetlerini anlık yürütecek." denildi!

Yoruma gerek var mı?

Bu somut veriler, gerçekleri komplo, komploları gerçek zannedenlerin beynini biraz çalıştırır mı acaba?