Neden İş Bankası?

Hanife Serter Mülkiye'yi bitirdikten sonra 1997 yılında maaşı az ama iş güvencesi olan bir bankanın müfettişlik sınavına girer. Sınavı başarı ile geçer. İşçi emeklisi bir babanın çocuğu olarak, devlet bursu ile okumuş olan Hanife Serter, yıllarca Türkiye'nin her köşesinde çalışır.

Türkiye'nin en büyük ailelerinden birine ait bankadan 15 yıl sonra kriz nedeniyle binlerce kişi ile işten çıkartılır.

Liyakatin, mesleki tecrübenin ve dürüstlüğün hiçbiri para etmez! Banka sahibi bayan kriz çıkacak diye çok sayıda şube kapatma talimatı vermiş ve bankanın insan kaynakları da insan kaynağına bakmadan adeta biçmiş budamış.

Hayatının en verimli çağında, aldığı eğitimi ve tecrübesini bu ülke için harcayacak iken, kaderi banka sahibi kadının iki dudağı arasında yazılmış.

Hanife Serter sadece bir örnek. Bankacılık sektörünün harcadığı en verimli çağında saçma sapan hedefleri gerçekleştirmediği için harcanan on binlerce bankacı var.

Hepsi pırıl pırıl, hepsi eğitimli.

Bahaneler hep aynı! Performans.

Daha çok kar için bankacıya verilen hedefler.

Büyük bir bölümü vatandaşın cebinden daha fazla para almak için dayatılan hedefler. Vicdanlı insanların yapamayacağı dahası tutturamayacağı hedefler.

Bu hedefler artık mobbinge dönüşmüş durumda.

Tüm bankalar demiyorum ama bunu yapanda hatırı sayılır bankalar. Koca koca bankalar.

İşte o bankaların birinin saçma sapan bahane ile işten çıkarttığı Hanife Serter, bankacılık ve finans alanında faaliyet gösteren bir internet portalını yönetiyor.

Paramedya bankacılık ve finans portalının instigram hesabında ilginç bir anket hazırladı.

Anketin konusu, "bankacılıktan ayrıldıktan sonra hangi banka ile müşteri olarak çalışırsınız?"

Anket sorusu 6 binin üzerinde bankacıya soruldu.

Anketten ilginç bir sonuç çıktı.

4 bin 567 bankacının katıldığı ankette 4 bin 51 bankacı "İş Bankası ile çalışırım" dedi. Yani kendi bankası ile değil de İş Bankası müşterisi olurum dedi. Yine 298 kişi ise kamu bankalarıyla yanıtını verdi. Bir veya iki bankacı da kendi bankasının ismini verdi.

4 bin bankacı neden kendi bankasıyla değil de İş Bankası ile çalışmayı düşünüyor?

İktidarın her fırsatta yıpratmaya çalıştığı, Atatürk hisselerine el koyma hevesi içine girdiği İş Bankası'nda öncelikle liyakat müessesesi halen çalışıyor. 

İş Bankası müşterileri şube kapısından korkmadan giriyorlar. Çünkü o şubede çalışanlara tepeden vatandaşa gereksiz sigortalar ve ürünler satılması için mobbing yapılmıyor.

En ufak bir krizde verdiği kredileri, "geri getir" diye çağırmıyor.

Hiçbir İş Bankası şubesinde imza attığınız sözleşmenin arasına yanlışlıkla (!) sigorta veya kart satış sözleşmesi karışmaz.

Ödeyeceğiniz her kuruşu bilir ona göre imzanızı atarsınız.

Siz hiçbir iş Bankası çalışanını sokakta geçen vatandaşa ürün satarken ajitasyon yaptığını gördünüz mü?

Bugüne kadar İş Bankası'nın bölge müdürleri tarafından şubelere "Müşterilerinizin parasını faiz vermeden vadesizde tutmak için ikna edin, gerekirse ajitasyon yapın" diye talimat verdiğini duyan var mı?

İşte bunu en iyi bilen kişi bankaların mutfağında çalışan bankacılardır.

Hanife Serter'in yaptığı bu anket aslında bankalar için şapkalarını önlerine alıp düşünmeleri gereken bir çalışma.

Bankacılık sektörü son 10 yılda çok insan harcayıp, vatandaşın gözünde çok itibar kaybetti. Arama motoru Google "banka şikâyet" yazın bakın neler çıkıyor.

Vatandaş bazı banka şubelerinin kapısından içeri girmeye korkar oldu. Akla mantığa sığmayacak hedefler altında psikolojisi bozulan banka çalışanı ya bunu gerçekleştirecek ya da işinden olacak.

Bu anket sonucu bazı banka CEO'larının, itibarın kardan daha önemli olduğunu anlamasına yardımcı olacaktır.

Tabii ki anlamak isterlerse.

 

Yazarın Diğer Yazıları