Neo-con'ların geleceği

Özellikle 11 Eylül 2001’den sonra ABD’nin dünya imparatorluğu adına giriştiği ve Bush yönetimiyle özdeşleşen büyük tarihsel serüven yapısı, geçmişi ve gelecek perspektiferiyle ancak yirminci yüzyılın başındaki 1917 Sovyet devrimiyle kıyaslanabilir. Sovyet Devrimi’nin ikinci adamı ve Sürekli Devrim’in kuramcısı Leon Troçki fiziksel anlamda komünizm ve komünist dünya devrimine damgasını vururken, ölümünden 61 yıl sonra hayaleti, ABD’nin dünya imparatorluğu mücadelesine onun izleyicileri Neo-Con (Yeni Muhafazakar) Felsefe ve pratiğe yol göstermiştir. Tarihin bu benzersiz kırılmaz noktasındaki sapma, Troçki’nin 1940 yılında Meksika’da öldürülmesiyle başladı. Amerikan Troçkistler’i altmış yıllık bir süreç sonunda biçimsel değişikliğe uğrayarak ABD’nin Sovyet İmparatorluğu’nu tarihten silerek rakipsiz bir küresel imparatorluk olmasının tohumlarını attılar. Üç kuşak boyunca Amerikan Troçkizmi ABD devleti ve CİA ile işbirliği yaparak sonuçta Bush yönetiminin dış politikasında belirleyici role sahip oldu.
Kendisi de eski bir Troçkist olan yazar Michael Lind, Neo-Con’lar Troçkizmin ilişkisi, ABD’de de Troçkizmin derin kökleriyle ilgi şunları yazıyor:
“Amerikan dış politikasının yırtıcı Neo-Con’ları genellikle Yahudidirler ve çoğu ideolojik bir temelden gelirler. Bu temelin adı Troçkizmdir. Farklı bir Troçkist politik kültür var. O kültür, kalıcı etkisini Troçkistliği bırakanlar hatta hiç Troçkist olmayıp bunu anne baba ya da öğretmenlerinden dolaylı yolla alanlar üzerinde bile gösterir: Dış politikada alışılmadık bir saldırganlık ve devrim ihraç etme isteği; önceleri sosyalist, sonradan sağ’ın liberal merkezine göçeden eski Troçkistler arasında global demokratik devrim ihracı; dünyanın farklılıklarının ortadan kaldırılması; ulusal devleti yıkma ve ulusal alan’ın yerine kozmopolit evrensel alanı koyma... Bunlar bu akımın ana özelliklerindendir.”
Bush’un ve Neo-Con’ların sekiz yıllık iktidarının modern-küresel fetihler ve demokratik devrim ihracına dayalı dış politikası Lind’in bu değerlendirmesiyle bire bir örtüşüyor. Afganistan ve Irak işgali; Ukranya, Gürcistan ve Kırgızistan’da renkli devrimler; ulus devleti yıkma operasyonları v.b.
Troçki, 1932’de Komünist enternasyonal ve Almanya’daki Durum adlı makalesinde şunları yazıyordu:
“Çağımızda taktik dönüşler hatta çok önemli dönüşler bile kesinlikle kaçınılmazdır. Bunlar, nesnel durumdaki sert dönüşlerin (uluslararası ilişkilerin dengesizliği; konjonktürdeki keskin ve düzensiz dalgalanmaların sert bir biçimde siyasal düzeyde yansımaları; çaresizlik duygusuna kapılan yığınların içgüdüsel ve ani hareketleri v.b.)
Troçkizm ABD’nin siyasal yaşamından kolay kolay silinmeyecek bir olgu gibi görünüyor. Bush yönetimi gitse bile ABD yirmibirinci yüzyılda Troçkist İmparatorluk vizyonunu sürdürmek zorunda kalacak gibi görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları