Hürriyet gazetesinin kuruluşundaki kadrodan bu güne hayatta kimse kalmadı... Sanıyorum gazetede, Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi ile birlikte çalışmış son kişi, 1993 yılında vefat eden Tahsin Öztin idi... Öztin, kurucu Sedat Simavi’nin en itimat ettiği gibi ayrılmaz arkadaşı olarak tanınıyordu. Sedat Simavi onun Hürriyet kurulurkenki desteğinden her yerde; kitabında ve hatta yaşadığı sürece de gazetede herkesin yanında bahsetmekten zevk duyardı.
İşte o kuruluş döneminde görev yapmış Hürriyet kadrosunun bir fotoğrafı... 1948 yılında çekilen bu hatıra fotoğrafında poz verenlerin hepsi en şık kıyafetleri ile... Şapkası olanlar da eline şapkasını alarak resme girmişler... Solda, elinde Borcalino markalı İtalyan fötr şapkasıyla Tahsin Öztin, yanında ilk önceleri musahhih ve sonra da yazar Ali Niyazi Tarman, onun da elinde şapkası var. 1912 Serez doğumlu Ali Niyazi Tarman, Hürriyet Gazetesi’ne Sedat Simavi tarafından davet edilmeden önce Tasviriefkâr Gazetesinde çalışıyordu. Bir ara İletişim Fakültesinde Basın Tarihi Öğretim görevlisi olarak da bulunmuş, 2001 yılında vefat etmişti. Onun yanında koyu takım elbiseli ve ayak ayak üstüne atmış ressam Sururi Gömeç... Tam orta yerde, Milli Futbol Hakemi ve sonra da spor yazarlığına başlayan açık gri takım elbiseli Adnan Akın. İkdam Gazetesi’nde spor yazarlığı yaparken onu da Tahsin Öztin Hürriyet’e transfer etmişti. TSYD’nin de kurucu Başkanlığını yapan Adnan Akın, DP’nin İstanbul Milletvekili de olmuştu.

1913 doğumlu olan Adnan Akın,1985 yılına, vefat edene kadar, Hürriyet’de spor yazarken, Erol Simavi’nin de her bakımdan en yakınında olan kişi olarak tanınıyordu. Adnan Akın’ın yanında oturan koyu gri takım elbiseli ve bacak bacak üstüne atan Hikmet Bil de Sedat Simavi’nin sevdiği bir röportaj yazarıydı ama patronun vefatından sonra gözden düşüp aynı sevgiyi ilgiyi kaybetmişti. Bir ara gazeteden ayrıldı. Büyükelçiliklerde Basın Ataşeliğinde bulundu. Tekrar gazeteye döndü, yazarlık yaptı. Resimdeki en son kişi ise Samih Tiryakioğlu, İstanbul 1909 doğumlu olup, mesleğe Ankara Hakimiyeti Milliye Gazetesi’nde başladı, Hürriyet Gazetesi’nde uzun süre yazı işleri müdürlüğü yapmıştı ama o da, bazı kimselerin; genellikle de Erol Simavi’ye yakın olanların gammazlamasıyla hışma uğradı. Halbuki kendisi mükemmel Fransızcası ile yüzü aşkın çeviri kitabında imzası bulunuyor ve ayrıca Fransa Kültür ve Edebiyat Şövalye nişanı sahibi olarak tanınıyordu. 1995 yılında 86 yaşında iken vefat etmişti. Resimde bulunanların hepsinin vefatı ile bu resim gerçekten de tarihe bir hatıra ablosu olarak kaldı. Ruhları şad olsun. Cennet mekanları olmuştur inşallah....

Polis muhabirlerinin kralı
1945-50 yıllarında gündelik gazetelerin polis muhabirlerin yaşı 40 ve hatta 50’nin üzerinde idi ve bunlar gençleri yanlarında barındırmak istemezlerdi. Remzi Tozanoğlu (Son Posta),  Gavsi Ozansoy (İkdam), Memduh Yükman (Tasvir), Ragıp Şevki Yeşim (Son Dakika), Kasım Yargıcı (Yeni Sabah), Ahmet Tuna (Son Telgraf), Faik Şenol (Memleket), Sait Şenol (Dünya), M.Ali Yalçın (Vakit), Ali Karakurt Akşam) ve Ferdi Öner (Cumhuriyet) devrin muteber polis muhabirleriydiler. Bunlar Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Sirkeci Sansaryan Hanı’nda öbeklenirdi. Hepsinin başta 2. Şube’de olmak üzere adamları vardı... Kim gelir, kim gider takip eder; Müdür veya Şube Müdürlerini ziyarette bulunup haber çıkarırlardı.
Yeni yetişen Zeki Tükel, Feyyaz Tokar, Ender Turan, Vedat Akın ile Vedat Girgin gibi gençlere haber bile koklatmazlardı... Hepsi Sirkeci Meserret Oteli altındaki kahvede toplanırlar, haber paylaşımı yaparlardı ama Ferdi Öner her zaman en geç gelen olurdu. Ferdi Öner, Sirkeci İpek Palas Otelin sahibi ile akraba olduğundan, haberleri oradan telefonla toplardı. Başta Emniyet Müdürü Salih Kılıç, Ahmet Demir, Kemal Aygün, Muzaffer Çağlar, Vedat Sokullu olmak üzere hepsinin ya makamından veya evlerinden arayarak hususi atlatma haberleri toparlar, sonra da iş olsun diye ve biraz da, sızıntı haberleri almak ve hatır sormak için Meserret Otel altındaki kahvede toplanmış meslektaşlarının yanına uğrardı.
1963 yılında 39 yaşında iken ani rahatsızlığının ardından kaybettiğimiz Ferdi Öner, 1924 İstanbul doğumluydu ve 1946 yılında Son Posta Gazetesi’nde polis muhabirliğine başladı, bilahare Akşam gazetesinde çalıştıktan sonra Son Telgraf ve Gece Postası gazetelerinin polis muhabirliğini yaptı, sonra Şehir ve Cumhuriyet Gazetesi’ne geçtikten bir süre sonra Havadis Gazetesi’nde çalışırken siyasi haberleri de izledi, Başbakan Adnan Menderes’in iki gezisine katıldıktan sonra Demokrat Parti tarafından İstanbul Belediye Meclisi adayı oldu ve seçildi. Meclis’de dar gelirli basın mensupları için arsa sağlayıp kooperatifler kurulmasına öncülük edip pek çok evsiz gazetecinin ev sahibi olmasındaki hizmetleriyle hatırlanır...

Haftaya: * Gazetede içki içen yazar oğlunu işten atan patron.
* Film seyrede seyrede sinema yazarı oldu.