Niçin yazıyorum?

27 yıl bürokrasi ve spor yöneticiliği ardından üniversite, siyaset derken, bakın şimdi de spor yazmaya başladım. Hani bir deyim var ya; "Dedim ama bir sor, niye dedim!" diye. Aynı o misal. Oysa şimdi bırakınız bizim gibi "bürokrasiden parlamentoya uzanabilme şansını yakalamayı", Tanrı'nın bize bahşettiklerinin 1/10'una dahi sahip olamayan "görgüsüz iktidar zenginleri" Bodrum'da ayaklarını denizden çıkarmıyor.

Peki ben! Ben niye spor yazıyorum? Çünkü "artık kimse meslek ve unvanının hakkını vermiyor" da ondan. Çok mu ağır oldu? Peki siz? Futbolda bu kadar pespayelik varken, benim deve dişi gibi 25 yıllık spor yazarı dostlarım, sadece maç veya transfer yazmak yerine ciddi bir konu yazdınız mı? Yazmayanlar için söylüyorum. Ayıp değil mi? Türk futbolunun transfer hariç hiç bir sorunu yok mu?

Hadi peki nezaketi elden bırakmayıp "ayıbı" geri alalım. Sizi yetiştirip hepinizi spor yazarı unvanına eriştiren rahmetli Namık  Sevük, Kahraman Bapçum, hasta yatağındaki Nezih Alkış gibi ustalardan da mı sıkılmazsınız? Akşamdan sabaha * Türk futbolunun hata ve handikaplarını. * Naklen yayın rezaletini. * Digitürk'ün elden çıkarılmasına nasıl vesile olunduğunu. * Kapılarına kilit vurulan amatör kulüpleri. * Arkandan "amca itmez" ise takım bulamayan yetenekli teknik direktörleri. * Harcama limitleri ilan ve icat edilerek "teslim alınmaya çalışılan kulüpleri." * Aday çıkarılmadan yapılan TFF genel kurullarını. Ya da iflas eden sistemi yazmaktan kaçınırken hiç mi vicdanınız sızlamadı?

Ben biliyorum, bunları yazdım diye bana kızıyorsunuz. Ama ben yine biliyorum ki "kızsanız da adam haklı" diyeceksiniz. Kızmayın! Ben biliyorum niçin yazamadığınızı. Vicdanınız sızlasa da yazamadığınızı. İşte ben sizin vicdanınız olup, yazamadıklarınızı yazmak için spor yazıyorum. Ve ne pahasına olursa olsun "Kahramanlık içerek acı ölüm tasından, ileriye atılıp bir daha dönmemektir" diyerek, sizin için yazıyor ve siz yazamasanız da "adam yazdı be!" demenizi bekliyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları