CEVİZ KABUĞU’NDA 68’İN DÜNÜ VE BUGÜNÜNÜ DEĞERLENDİREN NUHOĞLU:
GERÇEĞİ GÖRMEK KOLAY DEĞİLDİ O ORTAMDA

“68’de göğe silah çektik”
O yıllarda Rusya ile Amerika’nın aralarında anlaştığını ve Türkiye’nin Amerika’nın nüfuz bölgesine düştüğünü dile getiren Deniz Gezmiş’in arkadaşı Bozkurt Nuhoğlu, “Devrime komünist Rusya bile izin vermezdi” dedi.

Ceviz Kabuğu’nda bu hafta 68’in farklı bir değerlendirmesi yapıldı. Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun konuğu, 68 Kuşağı’nın en önemli ismi Deniz Gezmiş’in arkadaşı Bozkurt Nuhoğlu, 68’in dününü ve bugününü Ceviz Kabuğu’nda değerlendirdi. Kemalizm’in tamamlanmamış bir devrim olduğunu öne süren Nuhoğlu, o yıllarda yaşananları ve kendi yaşadıklarını anlattı. Nuhoğlu, “68’de göğe silah çektik. Gerçeği görmek kolay değildi. Farkında olsak çekmezdik” diye konuştu. Nuhoğlu, şunları kaydetti: “Ben Kemalist’im ama çocuklarım değil. Kemalizm bence tamamlanmamış bir devrimdir. Mustafa Kemal’in ömrü yetseydi tamamlardı. Bu devrimin özü tam bağımsızlıktı. O yoksa anlamı yok... Kemalizm’i sadece laiklik olarak anlamak yanlıştır. Asıl unsur tam bağımsızlıktır...” Nuhoğlu, o dönemde pek çok slogan arasında en beğendiği ve savunduğu sloganın “Ne Amerika, Ne Rusya! Tam bağımsız Türkiye” sloganı olduğunu belirtti. Bu sloganı savunduğu birinin kendisine “Bunun için 20 yıl öncesinden plan yapmak gerekir. Bu çok zor bir şey. Amerika ve Rusya birleşir Türkiye’yi ikiye böler” dediğini kaydeden Nuhoğlu şöyle devam etti:

“Rusya bile izin vermezdi Türkiye’de devrimin yapılmasına. Amerika ile anlaşmıştı çünkü. Biz Amerika’nın nüfuz bölgesine düştük. 68’de göğe silah çektik biz. Gerçeği görmek kolay değildi o ortamda. Farkında olsak çekmezdik.”

Bölücüye neden “Hadi oradan!” diyemiyorlar?
Bozkurt Nuhoğlu’nun ulusalcılıkla ilgili bu sözleri üzerine Hulki Cevizoğlu, “Bugün ulusalcılığı terörizmle özdeşleştirenler var. Buna ne diyorsunuz?” diye sordu. Nuhoğlu bu soruya, “Bu kadar sakat bir anlayış olamaz ama dünyanın her yerinde böyle davalar oluyor” diye yanıt verirken Cevizoğlu şu eleştiride bulundu: “Türkiye’de terör örgütü PKK dağdan mesaj gönderiyor. Bu suç olmuyor? Onlarla röportaj yapılıyor... Siyasilerimiz hatta Cumhurbaşkanı bile dağdan röportajla gelen mesajlara cevap veriyorlar. Sanki hazır bekliyorlar bunu. Türkiye’de bu mesajları kuş gibi gagasını açmış bekleyen siyasiler var. ’Hadi oradan!’demek yerine cevap veriyorlar.”

‘Kayıp ve kullanılmış bir nesil değiliz’
Radikal Gazetesi yazarı ve 68 Kuşağının sağ kesim temsilcilerinden Hasan Celal Güzel Ceviz Kabuğu’na telefon konuğu oldu. Güzel, “Ben jakobenim” diyerek tam bağımsızlık ve demokrasiyi sağlamada çeşitli güç unsurlarının kullanılabileceğini savunan Bozkurt Nuhoğlu’na karşı çıktı. Sağcı 68’li Hasan Celal Güzel, “Günümüzdeki jakobenizmin tepeden inmeci, şekilci ve antidemokratik tavrını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Her şeyden önce insanların özgürlüğü çok önemlidir. Böyle bir sistemi reddediyorum” dedi. Hasan Celal Güzel şöyle konuştu:
“Demokrasimizin kendi içinde hala çözemediği bazı meseleleri olduğu doğrudur. Elbette halkın eğitim seviyesi yükseltilmelidir ancak demokrasi için çabalanmadığını söylersek 800 senelik bir mücadele geçmişini inkâr etmiş oluruz. 68’liler olarak kayıp bir nesil değiliz ama çok acılar çekmiş bir nesiliz. Sağcıyı da, solcuyu da yönlendirmek isteyenler olmuştur. Ama bilinçli bir kuşaktı. Bunlara kapılacak, şuursuz bir kuşak değildi.”

Metiner: Deniz Gezmiş’e sempati duyuyorum
Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanlarından gazeteci-yazar Mehmet Metiner: Deniz Gezmiş’i kendi kuşağının bağımsızlık anlayışının saf ve temiz bir temsilcisi olarak görüyorum. Çok kısa bir hayatı oldu. O hayatında da antiemperyalist bir duruş sergiledi

Ceviz Kabuğu’nun bir diğer telefon konuğu da Star Gazetesi Yazarı, Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanı Mehmet Metiner’di. Sol gelenekten gelmemesine karşın verdiği mücadeleden dolayı Deniz Gezmiş’i çok önemsediğini ve ona sempati duyduğunu ifade eden Mehmet Metiner, Bozkurt Nuhoğlu için, “Bir jakobenden demokrat nasıl çıkar, bilmiyorum” dedi. Bu sözler üzerine Bozkurt Nuhoğlu, “Şu anda da Türkiye’de demokrasi olmadığını” söyledi. Mehmet Metiner ise şöyle konuştu:

Türkiye çevresine göre demokratik
“Evet, belki Türkiye’deki Batıyla aynı anlamda bir demokrasi değil ama çevresindeki pek çok ülkeye göre de demokratik. Seçim yapılması demokrasiyi gösterir. Deniz Gezmiş’i kendi kuşağının bağımsızlık anlayışının saf ve temiz bir temsilcisi olarak görüyorum. Çok kısa bir hayatı oldu. O hayatında da antiemperyalist bir duruş sergiledi. Deniz Gezmiş, dönemi için çok önemli bir kişidir. Zorla gelen hiçbir şeyin toplum yararına olduğunu düşünmüyorum. Gönül isterdi ki Deniz Gezmişler silahlı mücadeleye başvurmasalardı. İdealleri uğruna ölen bir gençlik.”

Dini jakobenlerin baskısına karşıyım
Mehmet Metiner, Hulki Cevizoğlu’nun sorusu üzerine Türkiye’de sol anlayışın neden hakim olamadığı konusunda da açıklama yaptı. “Nuhoğlu’nun kafasındaki gibi bir sol Türkiye’de yok” diyen Metiner şöyle devam etti: “Jakoben sol Türkiye’de kök salamaz. Sol halkla barışık bir kulvara oturursa bir karşılık bulur. Fransa’daki sol anlayış başka. Türkiye’de böyle bir zemin yok. Proleterya yok... ”

68 solu şimdi statükocu
Mehmet Metiner, Bozkurt Nuhoğlu’nun, “Türkiye’de halk hırsıza niçin oy veriyor?” sorusuna, “Ben halkı kutsamam, siz kutsadınız” yanıtını verdi. Metiner, 68 Kuşağı solunun bugün değişip statüko yanlısı olduğunu ileri sürerek, “68’in bugünkü temsilcileri önce devrimciydiler, şimdi statükocu oldular. Statükonun devamından yanalar. Asker-sivil-aydın işbirliğine dayalı cuntacı bir anlayış bu... Seküler jakobenler kadar dini jakobenlerden gelecek baskıya da karşıyım. Demokratik ve özgürlükçü bir solu ben de desteklerim. Dini cemaat yapılarında da demokrasi yok. Mürid şeyhini eleştirebilir mi bu yapıda? Eleştirse mürid olamaz zaten. Ama solcular da Marksı, Lenin’i eleştiremezdi” şeklinde konuştu.

İlginç diyalog
Mehmet Metiner’in bu değerlendirmelerinin ardından, “Bana, dünyada güç kullanmadan elde edilen bir iyilik gösterin” diyen Bozkurt Nuhoğlu ile Metiner arasında şu ilginç diyalog geçti:
Metiner: “Allah size iktidar nasip etmesin.”
Nuhoğlu: “Allah çalışana verir...”
Metiner: “Sol en güzel yanımızdır. Elini sol yanına koyda konuş. Orda yüreğimiz var. Hep aklınla konuşma.”

Demokrasi sorgulanmalı
Programa telefonla bağlanan izleyicilerden Muğla Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Nur Taşkıran, demokrasinin sorgulanması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Dinci jakobenlik her yerde çıkabilir. Her ülkede olabilir. Demokrasinin sorgulanması jakoben dincilik kadar önemli. Demokrasi bilinçsiz tercihlerin toplamı değildir. Demokrasi sayısal çoğunluğa indirgenecek bir yönetim biçimi midir? Sorgulanması gereken ve tehlikeli olan da bu.”

80 öncesinin senaryosu dışarıda yazıldı
TÜRKSAV Başkanı Yahya Akengin de Ceviz Kabuğu’nu telefonla arayarak canlı yayına katıldı. 68 Kuşağı solunun yabancılaşma zafiyeti olduğunu savunan Akengin, “Bu bizim tarihi bir sorunumuz... Türkiye komünizme kaymadıysa bu kapitalizmin başarısından değil. Sosyal bilinçaltında bir Moskof düşmanlığı var. Bu görüşü halk ateist, materyalist bir görüş olarak algıladı. Milletimizin dünya görüşünde böyle bir şey yok. 80 öncesi Türkiye’deki tüm bu çatışma senaryosu dışarıda yazıldı. İçerde de kendisine uygun insanları bulmuş, kullanmıştır. Solcu ve
sağcıyı, birbiriyle konuşamayacak hale getirdiler bizi” dedi.