O paralar terörle mücadeleye gitmeseydi!

Apo'yla birlikte yürütülen çözüm sürecinin halka pazarlanmasında çok önemli bir klişe vardı... Terörle mücadeleye harcanan paralar abartılarak anlatılıyor ve bu paraların halkın refahında eksiltilerek harcandığı söyleniyordu...

Terörün, savaş lobilerince kasten bitirilmediği, terörden nemalananların olduğu, oysa terörün bitmesi durumunda, buraya harcanan paraların halkın cebinde kalacağı propaganda ediliyordu...

O vakitler, imaj çalışması da önemliydi... PKK'ya artık 'PKK' değil 'Kandil' deniyordu... Apo ise çoktan 'İmralı' olmuştu... 'Terörist başı' ve 'bebek katili' gibi ifadeler, başta devlet televizyonu ve ajansı olmak üzere, devlete ait kurum ve onu temsil eden kişilerin dillerinden çıkarılmıştı... Artık karşımızda oturulabilir, görüşülebilir, saygın muhataplar vardı çünkü!..

***

Dönelim şu para ve terörle mücadeleye harcanıp da halktan esirgenen para işine!..

O döneme hâkim olan propagandaya ait çok iyi örnek olduğu için, dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un sözlerine bir bakalım...

2013'ün Eylül ortasında Bursa'da konuşuyordu: "Terörün ülke ekonomisine maliyeti, en az söylüyorum 1 trilyon 144 milyar TL... Dolara vurduğunuzda 620 milyar Dolar... Eğer bu parayı teröre kaybetmeseydik, aklınızda kalsın diye söylüyorum, Türkiye'de var olan ailelerin her birine bir ev, bir araba alabilirdik..."

Az şey kaybetmemişiz değil mi? Bir ev ve bir araba!.. Çözüm sürecinin yanında durmak ve daha önce bunu akıl edemeyenlere sövmek için 'tamamen duygusal' ve iyi bir gerekçe!.. Adamlar biz ev ve araba olarak gelecek parayı kurşuna basıp, bizim refahtan mahrum etmişler sonuçta!..

***

Aynı Numan Kurtulmuş, Ekim sonunda, yani bir buçuk ay sonra Marka Şehirler İçin Kent Ekonomileri Forumu'nda konuşuyordu... Yine o 'ev ve araba alabilirdik' edebiyatını kürsüden dillendiriyordu...

Sonra devam ediyordu aynı telden çalmaya... Kasım ayında basın toplantısı yapan Numan Bey'in konusu yine terörle mücadelenin ekonomiye maliyetiydi... Galiba piyasayı biraz daha yükseltmesi gerekiyordu!.. Çünkü verdiği rakamlar iki ayda iki misline fırlamış durumdaydı... Eylül ayında 1 trilyon 144 milyar TL olan 28 yıllık maliyet, 'Karun uzmanı' Numan Bey'in yine evli ve arabalı hesaplarına göre Kasım'ın başında 2 trilyon 300 milyara fırlamıştı!..

İki ayda ne olmuştu da bu rakamlar ikiye katlanmıştı bilememiştik elbette... Bu yeni hesaplama yöntemine göre 'kayıp ev ve araba' sayısının de revize edilmesi gerekirken, aile başına düşen 'kayıp ev ve araba' sayısının 'bir'de bırakılmasının bir izahı olmalıydı?

***

Biz de bütün bu hesaplardan ve başımıza geleceklerden habersiz, çok daha önce neler önermişiz kendilerine: "Süreç uğruna katlandığınız bu fedakârlıklar sizi tribünler önünde çok zora düşürüyorsa, sarılırsınız yine 'paranın ipi'ne... Bugüne kadar terörle mücadeleye harcanan parayı sanki boş yere, bir hiç uğruna harcanmış gibi abarta abarta sunarsınız...

Bu paranın aslında halkın refahından kaçırılan para olduğunu ve artık o halkın cebine döneceğini aktarır, konuyu 'tamamen duygusal' boyuta çekersiniz!.. PKK olunca 'sindirilmiş kıtalar' gibi davranan ama 'millî direnç' söz konusuysa derhal 'bindirilmiş kıtalar'a dönen bütün 'medyatik güçler'inizle abanırsınız... Millî birliği atomize ettikçe, bunun aslında tarihte olduğu gibi büyük devletliğin bir delili olduğunu kasarsınız... O devletin nasıl sonlandığı sizi hiç ırgalamaz... Daralırsanız yine 'para'yı hatırlatır, bu paraların halkın cebine dönme ümidini taze tutarsınız..."

Sağ olsunlar, o vakitler dediğimizi yapmışlardı!..

Ayrıca daha sonra, cahiliyye dönemimizde lüzumsuz lâflar da etmişiz: "Meselâ Çanakkale savunmasını yapmasaydık, bugün her ailenin birer yatı veya gemisi olmaz mıydı? Hadi Çanakkale'den vazgeçtik, bari Sakarya'ya, Kocatepe'ye dalmasaydık... İzmir'i kurtarma maliyetine katlanmasaydık, Şanlıurfa'dan, Kahramanmaraş'tan, Gaziantep'ten 'medeniyet taşıyıcısı' Fransızları kovmak için bütçe gerektiren direnişler yapmasaydık, belki bugün dünya deviydik ve belki de hepimiz birer alışveriş merkezi sahibiydik!.."

***

Bütün bunları niye hatırlattık? Dün terörle mücadelede harcanan paralar yüzünden hepimizin birer ev ve araba kaybettiğini iddia eden anlayış, bugün domates, salatalık, marul fiyatlarındaki yüksekliği kurşun fiyatıyla ilişkilendiriyor ya, ondan!..

Nereden nereye!.. İddiadan vurulmak tam da budur işte!.. Veya kınadıklarınızla imtihan olmak!.. 

 

Yazarın Diğer Yazıları