O zaman ekonomi düzelir, güzellik olur!

Epey zamandır insanların dünlerde yaptıklarının…

Dünlerde söylediklerinin gün yüzüne çıkarılması moda oldu.

Sayın Erdoğan, İmamoğlu’nun 35 yıl öncesi bir olayı gündeme getirerek Üniversite diplomasının iptal ettirilmesi -eskide yapılanların bugün hatırlatılması- modasının, sanırım hızlı bir şekilde de yayılmasına neden oldu.

Şimdi herkesle ilgili dünde ne yaptıkları gösterilen videolar saçılıverilmiş Sosyal-medyanın ortalık yerine. Hem de izlenmeler rekor kırıyor.

*

Bu paylaşımlar içerisinde Sayın Erdoğan’ın da -dününe dair- o kadar çok çelişki dolu videolar yayınlanıyor ki insan şaşırıp kalıyor.

*

O nedenle de hep söylüyorum, bu zamanda insan önce dününü kollamalı, sonra bugününü.

Yarını için kafa bile yormamalı, çünkü yarının nasıl olacağını kimse bilmiyor.

Ayrıca da dünün yarını olan bugünümüzü, yedeğimize alarak yaşıyoruz.

İmamoğlu da… Ümit Özdağ da… günümüzde dünü nedeniyle yargılanıyor.

Hatta onlarca, belki yüzlerce insan dünleri nedeniyle yargılanmakta.

Hadi bakalım ayıkla pirincin taşını!

*

Ancak bu anlayış maalesef tek taraflı işliyor.

Olan hep Sayın Erdoğan’ın muhaliflerine oluyor.

Ne AKP’li eski bakanları…

Ne eski belediye başkanları yargılanıyor.

Suçlu varsa CHP, masumlar hep AKP!

*

Maalesef en çok da öfkeyle yoğrulmuş ayrıştırıcı dil CHP’ye yönelik kullanılıyor.

Öyle olunca da 19 Mart 2025 itibariyle İmamoğlu’nun, onlarca polis eşliğinde bir sabah ansızın konutundan alınmasıyla birlikte millet de sokaklara dökülmeye başladı.

Belki de bu olay, bardağı taşıran son damlaydı sanki.

Ve sokağa dökülenler, İmamoğlu ve Ümit Özdağ için yürüdükleri algısı ağır bassa da işin aslının öyle olmadığı, çok daha başka bir şey olduğu kamuoyu ile paylaşılıyor.

*

İzlediğim o videoda konuşan kişi, iktidara sokağa dökülmelerinin esas nedenlerini şöyle anlatılıyor:

“Bu kadar insan Sayın Ümit Özdağ ve Ekrem İmamoğlu yargılandığı için sokakta sanılıyor. Hayır, depremzedelere sokakta parayla çadır satan Kızılay Başkanı’nı yargılamadığınız için sokaktayız.” diye başlıyor video ve devam ediyor.

“Kendi şirketinde kendi bakanlığına fahiş fiyata dezenfektan satan Eski Ticaret Bakanı’nı yargılamadığınız için sokaktayız.”

“Kendi parti yöneticinizin “Ankara’yı parsel parsel sattı” dediği Melih Gökçek’i, yargılamadığınız için sokaktayız.”

“Muhaliflere terörist yaftası vururken, bebek katilini Gazi Meclis’e davet ettiğiniz için sokaktayız.”

“Cumhuriyete bağlılık yemini eden teğmenleri ihraç ettiğiniz için sokaktayız.”

“Vatandaşın belini ek vergilerle bükerken, beş müteahhtinizin milyarlarca liralık vergi borcunu affettiğiniz için sokaktayız.”

“Evimizde otururken yazıp çizerek, video çekerek de derdimizi anlatmaya çalıştık, ama duymadınız sesimizi, duyun diye sokaktayız.”

“PKK’ya Muş’un Malazgirt ilçesinden, İstanbul’un “Yenikapı Meydanı’na” kadar bütün alanlar açılmıştır. Bu alanlar PKK’ya açılırken, Atatürk Cumhuriyeti’nin çocukları olan gençlerimize meydanlar dar ediliyor, yollar kapatılıyor.”

“Gazlar sıkılıyor.”

“Coplar vuruluyor.”

“İşte bu yüzden sesimizi duyun” diye sokaktayız.” diyor, videoda konuşan kişi.

*

Sahi “Sayın Bülent Arınç’ın ifşa ettiği ABB eski başkanı Melih GÖKÇEK’e mahkemede aklanmasına niye şans verilmedi?” diye de bir soru sormak da benim aklıma geldi.

Hani o videoda paylaşılanlar onarılsa, daha adil, huzurlu ve güvenle yaşanabilen bir Türkiye olsa, hiç de fena olmaz!

O zaman da adalet olur…

Hukuk olur…

Kardeşlik olur, demokrasi olur.

O zaman da ekonomi düzelir, aş olur, ekmek olur.

Güzellik olur, güzellik!

Olmaz mı?

Yazarın Diğer Yazıları