Okurlarımızdan Rıdvan Yılmaz soruyor,  “Arslan bey, bir şey dikkatimi çekti. Başbakan Tayyip Erdoğan ne zaman Amerika’ya gitse ve orada Yahudi lobileri ile görüşse ardından anti İsrail bir söylemde bulunuyor hatta İsrail’e efeleniyor. Bu gürültünün ardında ne oluyor?”
Ne olduğunu dünkü Yeniçağ’ın manşetinden okuduk:
“Amerika yine oyun peşinde: Ecevit’e Öcalan, Erdoğan’a Karayılan!”
Sahi Murat Karayılan, Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar uyuşturucu kaçakçısı iseler ABD’de nasıl mal varlığı edinebildiler ve bankada hesap açtırabildiler? ABD resmen bu kişilerin malvarlıklarının dondurulmasına karar verdiğini açıkladığına göre, yıllardır uyuşturucu tacirlerine yataklık yaptığını itiraf etmiş olmuyor mu?
Bu, meselenin Amerika tarafı!
Türkiye tarafında ise tıpkı Abdullah Öcalan’ı teslim alan Başbakan olarak Ecevit’in hak etmediği bir oy oranına ulaşması sağlandığı gibi, şimdi de oyları düşen Tayyip Erdoğan’a destek çıkılıyor!

* * *

Bu üç kişinin yakalanıp teslim edilmesi yetmez!
Nitekim Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın 29 Ekim tarihinde çalışma ziyareti için kendisini ABD’ye davet ettiğini, tarih üzerinde çalışıldığını ve tarihin kesinleşmesinden sonra ABD’ye gideceğini bildirdi.
Anlaşılıyor ki Obama’nın çantasında başka hediyeler de var! Bu hediyeleri 29 Ekim’de bizzat kendisi sunmak istiyor.
Obama, Türkiye’nin Başbakanından, en büyük milli bayram günü ülkesini bırakıp Amerika’ya gelmesini isteyebiliyor!
Bu tarihin bilinçli seçildiği belli! Amerikan Büyükelçiliğinin ve Dışişleri Bakanlığı’nın 29 Ekim tarihinin Türkiye açısından önemini bilmediği söylenebilir mi?
Erdoğan üzerinden, Atatürk ilkeleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile alay ediyorlar.
29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyeti kuruldu, şimdi ABD güdümünde Yeni Osmanlı’yı mı ilan edecekler ki, böyle bir bayram günü çalışma ziyareti düzenleniyor?

* * *

Erdoğan, “Davet bugün geldi. ‘Alternatif tarihler incelensin’ dedim. ‘Çalışılsın, ondan sonra kesinleştirelim’ dedik. Ona göre karar vereceğiz. 29 Ekimde karar kılarsak İran’dan ABD’ye gideceğiz” dediğine göre, ‘İran gezisi ile çakışıyor diye bir sıkıntı olabilir’ demek istiyor. Yoksa Cumhuriyet Bayramında davet edilmesinin üzerinde bile durmuyor!
Davetin 29 Ekim için yapılması diplomatik bir skandaldır, Amerikan küstahlığıdır!
Erdoğan ne zaman sıkışsa, imdadına ABD veya İsrail yetişiyor! “One minute” olayının bir tiyatro olduğunu bütün yönleriyle sergilemiştik. Şimdi yine ABD-İsrail ortak yapımı başka bir oyun sahneye konuluyor! İsrail ile de danışıklı bir tartışma yaşanıyor! Türkiye’nin bütün ekonomik kaynaklarını ABD ve İngiltere merkezli Yahudi sermayesine teslim ettikten sonra tatbikat krizi çıkarmanın ne değeri var? Yerseniz!

* * *

Perdeyi 29 Ekim’de açmak istiyorlar. Aceleleri var. 2010’a kalırlarsa ABD dağılabilir! Rejimini değiştirecekleri Türkiye üzerinden enerji kaynaklarına tam hakimiyet sağlayıp çöküşü durdurmak istiyorlar! Baksanıza Irak ve Suriye ile ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yapıyorlar! “Mezopotamya Ekonomik Bölgesi” ilan ediyorlar. ABD eski Büyükelçisi Pearson, “Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan topraklar tek bir ekonomik bölge olacaktır”  dememiş miydi? Barzani’nin İnternet sitesinde  “Bu bölge tek bir siyasi bölge olacaktır. İşgalci TSK, bu toprakların kuzeyinden çekilecektir” ifadesi kullanılmamış mıydı?
İşte şimdi onu deniyorlar!