Galatasaray UEFA Avrupa Ligi’nde ağır bir yenilgi aldı. Play off ilk maçında deplasmanda AZ Alkmaar’a 4-1 mağlup olan sarı kırmızılılar üst tura çıkma şansını mucizelere bıraktı.
Davinson Sanchez, Torreira ve Osimhen’den yoksun olarak Hollanda‘da deplasmana çıkan sarı kırmızılılarda Kaan Ayhan gördüğü kırmızı kartla takımı 10 kişi bıraktı.
Galatasaray’ın ağır yenilgi aldığı maç sonrası yapılan yorumlarda mağlubiyetteki en büyük sorumluluğun teknik direktör Okan Buruk’ta olduğunun altı çizildi. Spor yazarları, tecrübeli teknik adamın rakibe göre oyun sistemini değiştirmemesinin “Büyük akıl tutulması” olduğunun altını çizdi.
Spor yazarlarının maçla ilgili yaptığı yorumlar şöyle:
Metin Karabaş (Fanatik): İlk yarıda rakibi karşısında ciddi sorunlar yaşayan Okan Buruk’un takımı, ikinci devreye de kötü başladı. 51’de Kaan ikinci sarı karttan oyun dışında kaldı. Alkmaar ise baskısını daha da artırdı. 58’de Clasie farkı ikiye çıkarttı: 3-1. Alkmaar bu golden sonra da çok etkiliydi. 66. dakikada Wolfe skoru 4-1’e getirdi. Gerek taktiksel, gerekse fiziksel performans olarak rakibine direnemeyen Galatasaray, ağır bir yenilgi aldı. Sahanın hiç bir bölgesinde varlık gösteremeyen temsilcimiz, 4-1’lik yenilginin ardından, ikinci maç için Alkmaar’a güzel bir İstanbul gezisi ikram etti.
Levent Tüzemen (Fotomaç): İstanbul'da mucize olur mu bilemem ama Galatasaray, Avrupa defterini Hollanda'da kapattı. Kaybetmek futbolun içinde var. Ancak teslimiyetçi olmak Galatasaraylı oyunculara yakışmadı. AZ Alkmaar maçı öncesi Okan Buruk'un elinde derin bir kadro yoktu. Ama Hollanda takımının oyunu hakkında elde bir röntgen vardı. Bu bilgiye rağmen rakibe geniş alan bırakmak, uzun top oynamasına izin vermek ve güvenli oyunu tercih etmemek maalesef Okan Buruk'un zaafıydı. Bir atasözü şöyle der: İlk iliği kaçıran, düğmeleri ilikleyemez. Eldeki oyuncu yapısına göre doğru pozisyonlar konusunda doğru tercihler yapamamak Galatasaray'ın kötü oyununun baş aktörü oldu. Okan Buruk'un dama taşı gibi sürekli Jelert, Kaan Ayhan, Barış, Sallai ve Berkan'ın yerlerini değiştirmesi çaresizliğinin göstergesiydi. Eksik kadronun daha dengeli oynaması ve rakibe fazla pozisyon vermemesi için "Kompakt futbol" anlayışını Okan Buruk'un düşünmemesi tamamen akıl tutulmasıydı.
Mustafa Çulcu (Sabah): Galatasaray, eksiklikleri iliklerine kadar hissediyor. Beraberlik çok güzel dakikada gelse de kulübesiz Avrupa kupalarında mücadele edemezsin. Berkan, Barış, Mertens sahada yoklar. Hücum organizasyonu yok. Vur dibine düş peşine oynuyorlar. Savunma arkasına atılan her top tehlike oldu. Sahanın en iyisi rakibin sol beki Maikuma'nın bonservisi 800 bin Euro ama Jelert'in 9 milyon Euro. Sözün bittiği yer...
Osman Şenher (Milliyet): Böyle bir mağlubiyeti hiç kimse beklemiyordu, hesapta da yoktu. Sanchez, Torreira ve Osimhen’in yoklukları takımın bütün düzenini bozmuş. Sanchez defansın, Torreira orta sahanın, Osimhen de forvetin kralıydı. AZ Alkmaar atletik, disiplinli, iyi mücadele eden bir takım. Zaten fizik gücüyle Galatasaray’ı yendi. Hem de öyle çok da zorlanmadı. Tabii ki skora üzülüyoruz ama fark iki misli de olabilirdi. Böyle tempolu bir takıma karşı üçlü defans oynamak ne kadar doğru bilemiyorum. Sanchez-Abdülkerim-Cuesta oynasa yine itiraz etmem ama sol stoperde Berkan oynuyor. Çocuğun kapasitesi, yeteneği defans oynamaya müsait değil. Okan hocanın mecburiyetten oynattığını da biliyoruz ama ne olursa olsun büyük riskti. Bir kez daha gördük ki Osimhen bu takımın en büyük silahı. Osimhensiz Cim Bom’un gol atması çok zor. Rakip defansını dağıtan başka futbolcusu yok. Sonuçta evet yara büyük. Rövanş tehlikeye girdi. Çünkü AZ Alkmaar kolay kolay pes edecek, İstanbul’da gol atmadan dört gol yiyecek bir takım değil. Yine de inşallah Galatasaray bir sürpriz yapar da turu geçer.