Ölüleri dirilten adam

Ölüleri dirilten adam
Araştırmacı yazar Dursun Gürlek, yeni çalışmasında kültür hayatımızın önemli isimlerinden İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ı mercek altına alıyor.

"Cumhûriyet Devrinde Bir Osmanlı Efendisi" adlı kapsamlı çalışmasıyla İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ı gündeme taşıyor. İbnülemin Mahmud Kemal İnal, yakın târihimizin en önemli kalem ve kelâm erbâbından biridir. Özellikle biyografi yazarı olarak sâdece ülkemizde değil, yurt dışında da büyük bir şöhret kazanmıştır. İbnülemin'in portre çizmekteki ustalığını yakından bilen bir Batılı bilgin, kendisinden "mezarlıklara hayat veren veya ölüleri dirilten adam" diye söz etmektedir. İbnülemin, târihe mâlolmuş şahsiyetleri, anlatırken sâdece kuru bilgiler vermekle, fizikî portreler çizmekle yetinmez, onların ahlâk ve karakterlerini de olanca özellikleriyle gözler önüne serer. Başta "Osmanlı Devrinde Son Sadrıâzamlar" ve "Son Asır Türk Şâirleri" olmak üzere diğer bütün eserleri son devrin en fazla ilgi gören biyografi kitaplarıdır. İbnülemin güzel söz söyleme san'atında da büyük bir mahâret sâhibiydi. Konağını bir ilim meclisi, bir sohbet ve mûsikî mahfili hâline getirmişti. Burada yapılan ve tadına doyum olmayan sohbetlerle mûsikî fasılları yıllarca sürmüştür. Bir çok yazarın, şâirin ve mûsikîşinasın müdâvimi olduğu "Dârü'l-kemâl" Osmanlı'dan Cumhûriyet'e intikal eden tam bir ilim ve irfan yuvasıydı. 

İbnülemin Mahmud Kemal Bey'e hak ettiği vefanın gösterilmemesinden yakınan Dursun Gürlek kitabının ön sözünde şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Gerek eserleri, gerekse târihî konağında yapılan toplantılara katılanların anlattıkları, İbnülemin Mahmud Kemal Bey'i, yakın dönemin en usta kalem ve kelam sahibi olarak karşımıza çıkarıyor. İlim ve irfan dünyâmıza yaptığı önemli hizmetlerle, ikinci hayâtı diyebileceğimiz eserleriyle bugün de hayırla anılıyor. İşin üzüntü veren yanı şu ki, böyle büyük bir âlim, kıymetli bir tarihçi gerekli ilgiyi -maalesef- görmedi. Halbuki böyle bir zat Avrupa'da dünyâya gelmiş olsaydı, hakkında ciltler dolusu kitap yazılırdı. Ayrıca hayâtı alimlere konu olurdu, adına müze bile kurulurdu. Biz ise -bırakın diğer faaliyetleri- müzeyi andıran konağını ölümünden hemen sonra yıkma gafletini gösterdik.

Kubbealtı Yayınları Tel:(0212) 516 23 56

***

Haftanın kitabı

İç cephemiz güçlü olmalı

Araştırma ve stratejik analizleriyle dikkat çeken emekli Tuğgeneral Nejat Eslen "Küresel Güç Mücadelesi" adlı kitabında yine ufuk açıcı tespitlerde bulunuyor:
"Düşüşteki küresel güç ABD, yükselen potansiyel küresel güç Çin ve Avrasya coğrafyasında küresel etkiler yapabilme yeteneğine sahip kıtasal güç Rusya yirmi birinci yüz yıldaki küresel güç mücadelesinin belirleyicileri olacaktır. Eğer Avrasya Brzezinski'nin ifade ettiği gibi bir satranç tahtası ise bu coğrafyadaki final oyunu ABD ile Çin arasında oynanacaktır. Hasım tarafı bu oyunda mat etmek, ABD için küresel liderliği sürdürmek, Çin için ise küresel liderliği ele geçirmek anlamına gelmektedir.

Günümüzde iç cephe darbeler yemiş, çok daha fazla önem kazanmıştır. Türkiye için esas olan iç cephenin kuvvetli tutulmasıdır. Bugün buna daha çok ihtiyaç vardır. Türk jeostratejisinin önceliği de iç cepheyi sağlam tutmak olmalıdır. İç cepheyi kuvvetli tutmak için bu cepheyi çökertmek isteyenleri ve onların destekçilerini tespit etmek ve bu esasa göre gerçekçi karşı stratejiler geliştirmek gerekir."

IQ Yayınları Tel:(0212) 514 94 06

***
Hastalarımız küresel sermayenin tutsağı

Süleyman Türkoğlu, yazdığı ''Düzenek'' serilerinin ikincisi olan ''Küresel Müşteri'' kitabında, ülkemizdeki sağlık sistemini küresel sermayenin nasıl ele geçirdiğini en ince detaylarıyla araştırarak belgeleriyle ortaya koyuyor.

Sağlık sektöründe, gelecekte büyük tehlike haline gelecek yeni bir dini yapılanmaya da dikkat çeken Türkoğlu, "Devlet hastanelerinin vatandaşların elinden alınıp kapatılarak yurttaşlıktan çıkarılıp, yerine 'şehir hastaneleri' yaparak hastalarımızın nasıl küresel müşteri haline getirildiğini belgeleriyle yazdım" diyor.

 

SiyahBeyaz Yayınları tel:(0850) 304 63 58

 

***

Öğretmenler, iyi insan yetiştirmek ellerinizde

Değerli eğitimcilerimizden Naci Şahin, "Nasıl Bir Öğretmenim?" adlı kitabıyla deneyimleri ışığında öğretmenliğin temel ilkelerinin altını çiziyor:

Hiçbir şeyin sonsuz olamayacağını, yaptığın iyilik ve kötülüklerinle bir gün öbür dünyaya göçeceğini düşün ve unutma!..

İşte o zaman kendini tanıyacak ve şu kısa ömründe mutlu olabilmenin kapısını aralamış olacaksın! Mutlu yaşamak, çalışmayı ve fedakâr olmayı gerektiriyor!..

Değerli öğretmenler, iyi insan yetiştirmek ellerimizde, kitabımın sizlere yeni bakış açıları sunması dilerim.

 

İletişim için Tel:(0532) 445 62 90

***

Dünyaya iyi niyetli bakış 

Türk okurunun Anılar Şalesi, Kötülük Kol Gezerken, Savaş Sonrası ve Yirminci Yüzyıl Üzerine Düşünceler adlı eserleriyle tanıdığı Tony Judt, İkinci Dünya Savaşı sonrasının en büyük tarihçilerindendir. 2015 yılında hayata veda eden Judt'un kariyerinin baştan başa bir kesitini veren bu denemeler derlemesi, kendisi gibi tarihçi olan eşi Jennifer Homans tarafından yapılmıştır. "Olgular Değişince", büyük bir tarihçinin, okuruna dünyanın geçmişteki ve bugünkü hali ile gelecekte alması gereken hali arasında derin bir bağ kurdurma kudretini gözler önüne seriyor. Eşi Jennifer Homans, "Kitaba bu girişi yazabilmem için önümdeki tek yol, bu adamı fikirlerden ayrı tutmak olacak. Yoksa, fikirleri aktarmak yerine sevdiğim ve 1993'ten 2010 yılındaki ölümüne dek evli kaldığım bu insana kapılıp gideceğim" diye başladığı ön sözü şöyle sürdürüyor:

Bu deneme yazılarını okurken, sizlerin de fikirlere odaklanmanızı umut ediyorum, çünkü hepsi iyi fikirler, hepsi iyi niyetle yazıldı. "İyi niyetle" Tony'nin en gözde deyişi ve başlıca hedefi olmuştu, yazdığı hiçbir şey de ondan şaşmazdı. Kanımca, bu sözlerin anlamı, yazılarının herhangi bir çıkar hesabından, entelektüel veya başka yönlendirmelerden bağımsız olmasıydı. Temiz, açık, dürüst bir dil kullanmasıydı.

Bu kitap bizim çağımızı anlatıyor. Ufkumuz daralıyor: 1989 devrimleriyle yükselen umutlar ve olanakların yerine, 11 Eylül'ün getirdiği kargaşa, yıkım ve kayıplar, Irak savaşına, Orta Doğu'da giderek derinleşen kriz ve -Tony'nin gözünde- Amerikan cumhuriyetinin kendi ayağına çelme takacak kadar gerilemesi. Olgular değişip olaylar yaşandıkça, gidişat karşısında Tony git gide mutsuzluğa kapılmış ve akıl gücünün yardımıyla fikirler gemisini azıcık da olsa farklı bir yöne çekmek için çabalarken bulmuştu kendini. Derken bu hikâye, onun zamansız ölümüyle ansızın sona erer.

Yapı Kredi Yayınları Tel:(0212) 252 47 00