Önce Anıtkabir'e

Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı başkanlığındaki heyet Türkiye'de. Yanında Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ve Suriye'den sorumlu özel temsilci James Jeffrey de var. Hepsinin ortak özellikleri Türkiye'yi sevmemeleri. Hoş Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun da bunlardan farkı yok ya! Bildiğiniz gibi CIA başkanlığından bu makama geçen biri. "Türklerin, Kürtleri öldürmesini önlemeye çalışıyoruz!" diyecek kadar hayranımız!

Ankara'daki görüşmelerden ne çıkar? Fazla zorlanmayın; "hiçbir şey." Her türlü tehdide zaten hazırız. Yine sil baştan yapıp F-35'lerden başlayıp Cumhurbaşkanlığı korumalarının tabancalarına kadar masaya yatırırlar. Fazladan sınırımıza "Uşak Körfez ülkelerinden" barış gücü getirmeyi sokuşturmaya çalışırlar.

Gereken

Doğrusu hükûmet yetkililerinin yerinde olsam, Amerikalılara başka bir program uygulardım. Önce Anıtkabir'e götürürdüm. Çıkışta ellerine birer adet Lord Kinross'un yazdığı Atatürk kitaplarından tutuştururdum. Bu konuda geç de kalmış sayılmazlar. Uçağa binerken ellerine verirdim.

Daha sonra bu ekibi Turizm Bakanı'na devrederdim. Onlar için "hızlandırılmış tarihî ve turistik" bir tura çıkartırdım. Aslında bu işi bir dahaki sefere erteleyebiliriz. Böylesi uyutmacı ve sahtekâr kimselere gerekli cevabın bu şekilde verilebileceği inancındayım!

***

Fenalık getirdi

CNNTURK'teki temizlik bir türlü bitmedi. Gruptaki yer değiştirmeleri de buna dâhil edebiliriz. CEO Mehmet Soysal, TGRT'deki hüsranından sonra, sanki eski kanalından intikam alıyor. Son dönem gelenlerin çoğu oradan.

Sahi büyük kampanyalarla ekrana sürülen Fulya Kalfa'ya ne oldu. Elleriyle getirdiler, sessiz sedasız götürdüler. Onun yerinde şimdi Deniz Bayramoğlu ve Semiha Şahin'i görmeye başladık. Dileriz bu durum geçicidir. Devamlılıkta ısrar, izleyiciye alışkanlık getirir. Bence Fulya Kalfa başarılıydı.

CNNTURK'un en çok değişen yüzleri ekonomi servisinden. Herkes yollandı ama Cem Seymen duruyor. "Para Dedektifi" yakıştırmasını da koruyor. Açıkça ifade edeyim Seymen'in devamlı olarak gençlere "Mustafa Kemal nutukları" atmasından şikâyetçiyim. Gelen mesajlar da beni destekler nitelikte. Neredeyse "Gençler, gelecek sizin eseriniz olacaktır" diyecek. Malzemesi bittiğine göre siz de programın fişini çekin, gitsin...

***

Kafama takılan

Gelinim Mutfak'ta, en önemli yemek programı hâline geldi. Kanal D'deki bu yapımın değişmezleri var. En başta Reyhan Hanım. Enteresan bir tip. Diğer yarışmacılar arasında hemen fark ediliyor. Hani sinemacılar ve reklamcılar hâlâ keşfedemediler ise, pes onlara. "Anacım" diye başlayan kuşaklar mutlaka ilgi toplayacaktır. Kısa sürede Adile Naşit kadar popüler olacağını görmeliler.

Bu yarışmanın zaaflarına da tanık oluyoruz. Örneğin, arada tam tabiriyle bir çarıklı erkânıharp çıktı. Rakip gördüklerine saldırdı, hakaret edip durdu. O kadar rahatsız oldum ki bir ara kanal yönetimine telefon etmeyi bile düşündüm. "Seviyeyi bu kadar düşürmeyin" diyecektim. Neyse ki elenip gittiler.

Önemli yanı

Basit bir yarışma diyeceksiniz ama izlenme payı yüksek. Seçilenleri iyi ayarlamak gerekiyor. Fatih Ürek'e ayrı yer ayırıyorum. "Mehmet Ali Erbil'in halası" çok şirin. Onca kavga gürültü yapanı ayırmakta da mahir. O anlarda "M. Ali'nin amcası" kişiliğine bürünüyor. En bayıldığım yanı müthiş peruğu. Sonunda aradığı saç modeline kavuştu.

***

Olmaz olmaz

Samimiyetle söylüyorum, futbolda ikinci yarıyı Fenerbahçe için bekler hâle geldim. Ali Koç'un Koç Holding'te niye "bir numara" yapılmadığını Fenerbahçe başkanlığında geçen altı ayda daha iyi anladım. Şimdi de Ersun Yanal'ın dümen suyuna girdi. Aziz Yıldırım'ın "Ben olmasam da, kulübün kapısından giremez" dediği teknik direktörün her dediğini yapıyor. Çıkarılan aflar, dış kaynaklı borç almalar yeni risk.

Peki bunların sebebi ne? Başkanın acemiliğinin rolü kesin. Bir de dışarıdaki akıl hocaları fazla. Mesela Şansal Büyüka. Daha Yanal'ın ilk maçtaki konuşmalarını unutmak mümkün değil.

F. Bahçe ilk yarıyı 2-0 önde kapattı. Büyüka başladı Yanal'a övgüler düzmeye.Yanı sıra Valbuena'ya "İşte 10 numara" demeyi de unutmuyordu. Hava değişip, maç 2-2 bitince balonlar patladı. Büyüka ve karşısındaki "hınk deyici" Mehmet Demirkol suspus oldular. Sonrasında da, altı eksiği bulunan Antalya önünde beraberliği zor kurtardılar. Bu örnek size birtakım şeyleri anlattı sanırım. Eski yeni teknik direktör şimdi "Seneye şampiyon olacak kadro kuruyoruz" diye konuştu. Bu kafayla nereye kadar gidilecek merak ediyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Ne kadar çok söylersen, karşındaki o kadar az hatırlar. Fenelon

 

Yazarın Diğer Yazıları