Önemli olan kazanmak

Yaşar Usluer iznini tamamladı. Ayağının tozuyla yine döktürdü:

Saygıdeğer Burhan Abi, izindeyken okuyamadığım yazılarını okudum. Her zamanki gibi sessizlerin sesi olduğunuz için gönülden teşekkür ederim. Andımızın sözde çözüm süreci uğruna kaldırıldığını daha önce belirtmiştim. Bu süreç, Başbakan Erdoğan'ın 28 Aralık 2012 tarihinde "PKK-KCK terör örgütünün İmralı'da tutuklu bulunan elebaşı Öcalan ile görüşmelerini" açıklamasıyla başlamıştı. Bizi yöneten bazı kimselerin zaten Atatürk ve Türk milletiyle sorunu olduğu için eski Millî Eğitim Bakanı, o zaman AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 2012'de Radikal gazetesi Ankara Haber Müdürü Ömer Şahin'in Kanal a'daki Görüş Farkı programında "Andımız ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi"nin kaldırılmasını tartışmaya açmıştı ve "Bunlar ayet mi?" demişti. Çelik, Atatürk'ü Koruma Kanunu için de "Kimseyi kanunla sevdiremezsiniz. Hz. Peygamberi korumakla ilgili herhangi bir şey var mı?" diyerek sapla samanı karıştırmıştı.

İnanacak mıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman sözde tarihçi Fesli Kadir'i hastanede ziyarete gitmedi mi ki Diyanet İşleri Başkanı'nın ziyaretini eleştiriyorlar?.. "Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" misali önceleri millî bayramlarımızı görmezden gelenlerin, Anıtkabir'e kerhen gidenlerin Atatürkçü olduğuna mı inanacağız.

31 Mart seçimleri

23 Ekim'de Bahçeli "yerel seçimde ittifak yok" demişti. Erdoğan da "herkes kendi yoluna" şeklinde konuşarak seçimlerde  gayriresmi  ittifakı bitirdiklerini açıklamıştı.

17 Kasım'da MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un TBMM'deki basın toplantısında "AK Parti için durum 31 Mart'ta hiç de iyi görünmüyor. Gerek anketler, gerekse sokak alarm veriyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere AK Parti yöneticilerine net şekilde şunu söyleyebiliriz; MHP Cumhur İttifakı için kazantçır,  kazanımdır" çıkışına Bahçeli "Sayın Cemal Enginyurt'un değerlendirme ve açıklamalar MHP'yi bağlamayacaktır" şeklinde tepki göstermişti. 20 Kasım'da ise Bahçeli, "Gündeme davet sahibi belirler" dedi ve karşılıklı görüştüler. Görüldüğü gibi birbirlerine mecburlar. Antalya kampındaki konuşmaları dinlediniz. Aklı başında herkese göre bu  "teslimiyetin ilanı" değil mi?

Eğer muhalefet kriterlerde ortak aday üzerinde anlaşırsa ne AK Parti ne MHP'nin oy kaybını ittifak yapmaları bile  önleyemeyecektir. Bu yüzden geçen yazımda belirttiğim; "31 Mart 2019'da yapılacak belediye seçimlerinde Osmaniye dâhil MHP'nin hiçbir ilde belediye başkanlığı kazanamayarak seçmenin Bahçeli'yi şaşırtacağına inanıyorum" şeklindeki görüşüm değişmedi. Zira seçmen artık uyandı. Sizin de sık sık yazdığınız hayat pahalılığı  -yüzde 10 indirim kampanyası da kesmedi- roket gibi yükseliyor.

Kazan da...

31 Mart seçimleri iktidar ve muhalefet için de referandum özelliğindedir. Bu yüzden Millet İttifakı ortak aday çıkaramazsa aynı 24 Haziran'da olduğu gibi belediyeleri AK Parti ve MHP'ye kaybederler. Bu son şanslarıdır. CHP İstanbul'da Prof. Dr. Mimar Ahmet Vefik Alp'i neden aday göstermez?

Ankara'da da Mansur Yavaş'ı değil illaki CHP'li biri olsun derlerse kazanma garantisi yoktur. Amaç seçim kazanmaktır. CHP'li ve İYİ Partili olmak önemli değil.

***

Beyazcam futbolu

Hıncal Uluç'u EKOTÜRK'te tesadüfen gördüm. Bu çiçeği burnunda ekranın sorumlusu Cengiz Özdemir'in programı İmza'ya konuktu. Konuşmalar sırasında önemli bölümlerden biri statta maç  izlemekten vazgeçme idi.

Uluç  bu boykotunun başlangıcını 2000'li yıllara kadar götürdü. Sebeplerini sıraladı. Bunların başında basın tribünündekiler ve kimi iş adamlarını anlattı. Bu tespit gerçek. Normal zamanda  dünyanın en centilmeni görüntüsü verenler maç seyrederken holigandan beter hâle geliyorlar. Bu konuda bizzat gözlemlediğim epeyi ünlü patron ve üst seviye yöneticiyi sayabilirim. Derecelendirme yaparsam, en çok şaşırdığım Ferit Şahenk oldu. Hayatımda ilk defa onun ağzından duyduğum sinkafları buraya almam mümkün değil. Tam anlamıyla Frankeştayn öyküsü..

Bir başka neden

Kişisel olarak benim statlara gidememe nedenim farklı. Öncelikle onca mesafeyi gidip gelmeyi artık gözüm yemiyor. İkincisi de hangi sapkının size ne yapacağını tahmin edebiliyorsunuz. Buna ilaveten naklen yayının rahatlığını sayabilirim. Gençken iç-dış deplasmanlara bile gitmeye üşenmezdim. Son dönem Yeniçağ iftarına katılsam bir hafta kendimi toparlayamıyorum.

Öte yandan İstanbul Belediyesi'nin kültür hizmetlerini yöneten ve mega kente Miniatürk gibi eserler kazandıran Cengiz Özdemir'e de EKOTÜRK'deki yöneticiliğinde başarılar dilemeyi unutmuyorum.

Mesajlar

*Umur Hazangil'in şikâyetlerini adresine teslim ettim. Yani kanal koordinatörüne bildirdim. Aksamaları düzelteceği konusunda çaba sarf edeceği sözünü verdi.

*İzmir'den Av. Göktuğ Tosun'un mailine ve övgülerine teşekkür ediyorum.

AYIN SÖZÜ

Püskevitin dik duruşu çaya bandırılana kadardır.  Tevfik Diker

Yazarın Diğer Yazıları