Ordu nasıl satılır?!

CHP milletvekilinin "Orduyu sattınız!" derken edebiyatta yeri olan anlamla ilgili sanatlardan "mübalağa" ettiğini, burada maksadın Tank Palet Fabrikası'nın ister işletmesi densin, ister sahipliği densin, ne denirse densin bir yabancıya devrinin çok ağır olduğunu ve bu ağırlığın ancak böyle ifade edildiğini, karşı atağa geçen iktidar tarafının bilmemesi mümkün mü?

"Ordu" ve "sattınız" sözleri, kutsanan "Peygamber ocağı"nın ve bu ocağı bağrına basan Türk milletinin "satıldığı" gibi mana çıkarmak istiyorlar.

"Orduyu sattınız!" sözü, milletin hassas damarına dokunma olduğu hesabını yapan "satanlar", suç bastırmak için her fırsatta o milletvekili üzerinden CHP'ye yükleneceklerdir.

Ordu bizim ordumuz. Bütün teçhizatının millî olmasını isteriz. İktidarın, kendi silahımızı kendimizin üretme gayretini görüyor ve bütün kalbimizle daha ileri adımlar atılması için dua ediyoruz.

"Ordu" ve hâliyle "vatan", iktidarıyla, muhalefetiyle hepimizin.

Önceki gün Recep Tayyip Erdoğan, yine ısrarla Tank Palet Fabrikası'nın satılmadığını söyledi:

"Yapılan işlemin adı satış değildir. İşin adı işletme hakkı devridir. Mülkiyeti Millî Savunma Bakanlığı'na bağlı kalmak üzere bir Türk şirketi olan BMC'ye, 25 yıllığına işletme devri yapılan fabrikanın Katarlı yatırımcılara satışı gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. BMC bazı projelerinde Katarlı yatırımcılarla da ortaklık ilişkisi kurmaktadır. Savunma sanayisi projelerinde İngilizler, Amerikalılar, Almanlarla ortaklıklarda ne oluyorsa Katarlılarla da aynısı oluyor."

Benim bildiğim savunma sanayisine, hiçbir surette, "yabancılar"ın dâhil edilmemesidir. Her ülke kendi silahını kendi imkânlarıyla üretmek ister. Gelişmiş silahlara bir başka ülkenin sahip olmasını asla kabullenmezler.

İran nükleer silah üretmede ısrarcı. Kimi buna dâhil etti? Rusya işin içine sokuldu, ama bir yere kadar. Sonrasını biz hallederiz, dediler. ABD'si, İsrail'i, ne zamandır nükleer siyah projesinde çalışanlara suikastlar düzenliyor. En son projenin beyni olduğu belirtilen nükleer fizikçi Muhsin Fahirzade'yi öldürdüler.

A. Yağmur Tunalı şu satırlarında "Orduyu sattınız!" diyen milletvekilini kastedererek, "Adam Türkçe konuşuyor. Siz Türkçe anlamıyor musunuz!" demeye getiriyor:

"Diyelim ki ettiği o cümleyi geri almadı. O cümlede 'Orduya hakaret' ettiği söylenip duruyor ya… Hâlbuki adam orduya çatmadı ki? 'Orduyu sattınız' cümlesi doğrudan orduya edilmiş bir söz değildir. O cümle orduya çatmak değil ki? 'Sattınız' dediği kimlerse onlara çatıyor. Orduyu satmanın kötü bir şey olduğu düşüncesiyle konuşuyor. Orduyu sakınıyor." ("Orduyu Sattılar mı?", haberiniz.com.tr, 4 Aralık 2020)

"Zamanında bir taşeron cemaatle iş birliği ederek orduyu asıl satan kimdi?" diye bir tartışmaya girilse, hükûmet edenler, bu tartışmanın altından kalkabilirler mi?!

15 Temmuz'da darbe teşebbüsünün ardında kimler varsa ordu onlara peşkeş çekilmiştir, deseler nasıl cevap verecekler!

Sırf "Benim adamlarım." denilerek çifte vatandaş kaç büyükelçi tayin edildi? Bilen var mı? Bunlar, bir dünya savaşı çıktığında "hizmet"te hangi ülkeye öncelik tanırlar?

Millî Savunma ve Dışişleri Bakanlığı personelinin yabancı evlilik şartları hiç aklınıza geliyor mu? Bu şartlar "Ordu satılmasın, ülke aleyhine casusluk edilmesin!" diye değil mi?

"Vay orduyu sattınız!" yaygarası koparanlar önce aynaya baksınlar!

 

Yazarın Diğer Yazıları