Soysal: Sistemli bir şekilde yıpratılmaya çalışılan TSK’nın yönetim kademesi ordunun gücünü değil aklını kullanıyor
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mümtaz Soysal, devletlerin kendi çıkarlarını ve haklarını koruma mekanizmalarını anlattı. Türkiye’de son dönemde dillerden düşmeyen “darbe” tartışmalarını değerlendiren Soysal, askeri darbeleri devletin kendi haklarını koruma “içgüdüsü” olarak tanımlarken, Türkiye’de böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.

Soğuk savaş ortamı var
Türkiye’de ordunun sistemli ve sürekli olarak yıpratılmaya çalışıldığını belirten Soysal’a göre Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetim kademesi, ordunun gücünü değil “aklını” kullanmayı tercih ediyor. Yeniçağ’a konuşan Soysal’ın görüşleri şöyle: “Türkiye’de asimetrik bir savaş sürüyor. Çok doğru. Soğuk savaş ortamı diyebiliriz buna. Soğuk savaşın bir tarafı, kendisine karşı sürdürülen sistematik bir saldırı olduğunu biliyor. Bir taraf, zaman zaman sıcak savaşın taktiklerini de kullanıyor. Asimetrinin bir yönü bu. Diğer taraf ise örneğin gece baskını yapıyor. Mecliste çıkarılan son yasa bir gece baskınıdır. Sistemin, muhalefetin hazırlıksızlığından yararlanılarak yapılmış bir baskındır. Bu baskın adına ’yasa’denilerek meşru bir kıvama sokulmak isteniyor. Nitekim bu yasa Cumhurbaşkanı da onaylarsa yürürlüğe girecek. Girmişçesine de uygulandığını gördük zaten. Dolayısıyla ilginç bir operasyon yaşanıyor Türkiye’de. Soğuk savaş döneminde nasıl psikolojik harpten bahsediyorsak, şimdi de bir benzerini yaşıyoruz. Ancak devletler arasındaki soğuk savaşın bir simetrisi vardı. Bizimkinde yok bu simetri. Bir tarafın eli kolu yasalarla bağlanmış görünüyor.

Asıl tehlike dışarıdan
Asıl tehlikeyi hep gözden kaçırıyoruz. Asıl tehlike dışarıdakilerin Türkiye’den ne beklediği ile alakalı. Dışarıdakiler ne istiyor? Devleti, bir takım taleplere ’hayır’diyemez hale getirmek. Özellikle Kıbrıs, Ege gibi bazı talepleri, yani bugüne kadar dikte ettiklerini kabul ettirmek var. Bunlara karşı çıkan güç kim? Asker. Eğer o ses çıkaramaz hale gelirse, bu gerçekleşir. Bazı şeyler dayatıldığında Türkiye’den ’Hayır’yanıtı alınıyor. Bunun sorumlusu olarak ise ordu gösteriliyor. Dolayısıyla ordunun her anlamda zayıflatılması dışarıdakilerin işine geliyor. İçeridekiler de bazı ilkelerin işlemez hale gelmesi için bu durumdan faydalanıyor. Atatürk’ü sıradanlaştırma operasyonu da çok ustaca yapıldı. Müthiş bir operasyon yapıldı.