'Ortadoğu'nun karanlığına doğru adım adım gidiyoruz'

'Ortadoğu'nun karanlığına doğru adım adım gidiyoruz'
CHP'li Seyit Torun, belediyelere kayyum atanmasından OHAL'e ve Fırat Kalkanı Harekâtı'na kadar Türkiye'nin gündemindeki birçok konuyu Yeniçağ'a değerlendirdi.

Yeniçağ / Bünyamin Öztürk

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, belediyelere kayyum atanmasından olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarına kadar Türkiye'nin gündemindeki birçok konuyu Yeniçağ için değerlendi. "TBMM tatil edilmeden önce bu konuda Meclis'te bulunan bütün siyasi partiler anlaşmış ve kanun geri çekilmişti. Şimdi kanun hükmünde kararname (KHK) ile bunu geri getirmek siyaset cambazlığıdır" diye konuşan Torun, "Belediyelerin teröre destek verdiği belirlendiyse şimdiye kadar neden beklendi? Hükümetin aklına yeni mi geldi?" sorusunu yöneltti.

Teröre destek verdiği gerekçesiyle il ve ilçe belediyelerine KHK ile kayyum atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu tamamen Meclis iradesini yok saymaktır. Bir tür hilebazlıktır. Çünkü TBMM tatil olmadan önce bu konuda Meclis'te bulunan siyasi partiler anlaşmıştı ve tasarıda bulunan bu kanun geri çekilmişti. Şimdi KHK ile bunu getirmek siyaset cambazlığıdır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bize göre bunun uygulama şansı da yok. Güneydoğu'da terör çözülmeden bu tür uygulamalarla sonuç alınamaz.

Kayyumu atadınız diyelim, atadığınız görevli kimi nasıl çalıştıracak?

Vatandaşa hizmeti kiminle verecek? Bu işler merkezden para akıtmakla ve başına bürokrat koymakla olmuyor. Sorunu kaynağında çözmeden böyle çözüyormuş gibi algı yaratmak bir tür siyaset hilebazlığından başka bir şey değildir. Algı yaratmak adına atılmış bir adım olarak görüyorum. Bugün dillerinden düşürmedikleri mili iradeyi yok saymaktır. 

Hendeklerde neredeydiniz? Büyükşehir yasasında da böyle bir yaptırım yok muydu? Bugüne kadar neden beklendi eleştirilerine katılır mısınız?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili açıklamasında "geç kalınmış bir uygulamaydı" diyor. Doğru söylüyor, evet. Sayın Cumhurbaşkanı ara sıra doğruyu söylüyor. 15 Temmuz'dan sonra mı aklınız başınıza geldi de belediyelerin PKK'ya yardım ve yataklık yaptığının farkına vardınız ve kayyum atıyorsunuz.

O hendekler açılıyorken ve iddia edildiği gibi faaliyetler yürütülüyorken neredeydiniz? O zaman ne yapıyordunuz?
Hükümette hangi partinin bakanı vardı, sormak gerekir. Şu anda büyük bir aymazlık içindeler ve ülkeyi yönetemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tamamen yönetimsiz devam ediyor. Maalesef Türkiye'de bir yönetim zafiyeti var. Kaldı ki eğer bir belediye başkanı suçluysa kayyum atamadan da sorunu çözebilirsiniz. Böyle bir şüpheniz varsa gönderirsiniz müfettişleri, inceleme yapılır. Suçlu bulunması durumunda açığa alırsınız. Bunun daha önce de örneği var. Bu hükümet tarafından uygulandı. "O zaman belediye meclisinden birini başkan olarak atamak zorunda kalacaktık" mazeretini sunuyorlar. İçlerinden biri bulunur ve atanırdı, çok zor değildi. Bir şekilde süreci kontrol edebilirdiniz. Zannediyor musunuz ki atanan vali yardımcısı ve kaymakam orada görev yapabilecek? Yerel yönetimde seçilmek ayrı bir olaydır, atanmak ayrı bir olay. Bu doğru bir uygulama değil. Bunun anlamı kendi çıkardığınız yasaları bile uygulama basireti gösterememektir. Maalesef Türkiye basiretsiz bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya. Bakıyorsunuz suçsuz olan o kadar insan içeri alınıyor. Bu belediyeler teröre yardım ve yataklık yapıyorsa bugüne kadar neredeydiniz?  Bunların cevabını vermeleri gerekir."