Osmanlı'yı yıkan sistem Beşik ulemalığı geri döndü. İşte aramızda piyango vuranlar. Nedir bu Beşik ulemalığı

Osmanlı'yı yıkan sistem Beşik ulemalığı geri döndü. İşte aramızda piyango vuranlar. Nedir bu Beşik ulemalığı
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Mevlid Kandili ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında Osmanlı dönemindeki beşik ulemalığı sisteminin AKP iktidarı ile birlikte geri döndüğünü belirtti. Tanal, beşik ulemalığı sisteminin Osmanlı devletinin duraklama, çökme sebepleri arasından gösterilen bir uygulama olduğunu ifade etti.

Mevlid Kandili ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yazılı bir mesaj yayınlayan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Hazreti Muhammed’in dünyaya gelişinin seneyi devriyesini ve Cumhuriyet’in 97’nci kuruluş yıldönümünü bir arada kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadıklarını belirtti.

Tanal açıklamasında AKP iktidarıyla birlikte ise Osmanlı devletinin çökerten “Beşik Ulemalığı” sisteminin geri geldiğini de ifade etti.

BEŞİK ULEMALIĞI NEDİR?

Tanal, şunları söyledi: “Beşik Ulemalığı, genellikle Osmanlı devletinde uygulanan ve Osmanlı devletinin duraklama, çökme sebepleri arasından gösterilen bir uygulamadır. Bu uygulama ile ‘alimin oğlu alimdir’ anlayışı benimsenmişti. Yani her çocuk babasının mesleğine sahip olarak dünyaya geliyordu.

Beşik Ulemalığı uygulaması neticesinde devlette makamlara, kritik görevlere liyakatsiz, yeteneksiz kişiler getirildi. Türkiye’de de şu anda aşağı yukarı aynı durum var. Osmanlı’nın çökmesine neden olan Beşik Ulemalığı sistemi, AKP iktidarıyla hayat buldu.

Bu iktidar döneminde nepotizm olağan bir hal aldı. İşe alımlarda liyakat ve ehliyet dikkate alınmaksızın, sadece akrabalık, yakınlık, aynı grupta yer alma, parti üyesi olma, okul arkadaşlığı bağlarıyla hareket ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da işin artık çığrından çıktığını, kayırmacılığın ayyuka çıktığını fark etmiş olacak ki, partisine ‘Yakınlarınızı atayarak aşiretleşmeyin’ uyarısında bulunma ihtiyacı hissetti. Ancak artık çok geç. Kendi yakınını kayırma hastalığı, 18 yıldır ülkeyi yönetenleri esir aldı.”

ATATÜRK’Ü ÖRNEK ALSINLAR

Önüne çıkan tüm engelleri aşarak arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan Atatürk’ün örnek alınması gerektiğini kaydeden Tanal, “Üstün zekası, dehası, ileri görüşlülüğü ve cesaretiyle ön plana çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, her şeyi en iyi ben bilirim demek yerine, liyakat sahibi, alanında uzman kişileri, yani doğru kişileri doğru makamlara getirdi. İslam’da emredildiği gibi işi ehline teslim etti.

Atatürk’ün en nefret ettiği şey kayırmacılık, görev ve yetkilerini kötüye kullanmaktı. Bu yüzden ülkeye en iyi şekilde hizmet edenleri, görevini layıkıyla yapanları onurlandırıp mükafatlandırırken, adam kayıran, nüfuzunu kendisi ve yakınlarına menfaat temin etmek için kullananları ise cezalandırmış, görevlerinden uzaklaştırmıştır. Ülkeyi yönetenlere, şu an için gücü elinde bulunduranlara tavsiyemiz: Osmanlı’nın sonunu getiren Beşik Ulemalığı’nı andıran uygulamalardan uzaklaşıp, Atatürk’ün yolundan gitsinler” değerlendirmesinde bulundu.