"Österreichische Post" ne demek?

Türkiye'de Aras Kargo'yu herkes bilir… Bilir de bütün ülkeye yayılmış bin şubesi ve 14 bin çalışanı olduğundan ve Türkiye'deki kargo şirketleri arasında ikinci sırada bulunduğundan, kimsenin haberi yoktur. Yine şirketin yüzde 80'inin Avusturya'nın başlıca lojistik ve posta şirketi Österreichische Post'un elinde olduğundan da…

Benim de ilgi alanım değil ama Österreichische Post CEO'su Georg Pölzl, bir açıklama yaparak Türkiye'de Aras Kargo ile piyasanın lideri haline gelmek istediklerini söyleyince dikkatimi çekti...

***

"Ne var bunda, basit bir şirket haberi" denilebilir! Pek öyle değil, çünkü Aras Kargo'nun yüzde 80'ini satın almış olan Österreichische Post adlı şirketin hisselerinin büyük çoğunluğu Avusturya devletinin elinde bulunuyor!

Peki ama hani, dünyada özelleştirme akımı vardı? Türkiye'de özel sektör bile yabancıların eline geçerken, Avusturya gibi küçük bir devlet, neden Türkiye'nin kargo şirketlerinden birini satın alır da bu alanda lider olmaya çalışır?

Avusturya'nın nüfusu, sekiz milyon sekiz yüz elli dokuz bin, Türkiye'nin nüfusu ise bunun on katı! Nüfusta durum böyle ama Avusturya'nın milli geliri yılda 500 milyar Dolar, Türkiye'nin ise 750 milyar! Yani Avusturya'da kişi başına düşen milli gelir, otuz sekiz bin altı yüz Dolar, Türkiye'de ise dokuz bin yüz Dolar…

Neden böyle olduğunu, Aras Kargo'nun yüzde 80'inin Avusturya devletinin elinde olmasından çıkarabiliriz. Avusturya devleti, Avusturyalıların milli gelirini artırmaya çalışıyor, bunun için başka ülkelerin şirketlerini bile satın alarak çalıştırıyor, Türkiye devleti ise kendi elindeki bütün şirketleri yabancılara sattığı gibi özel şirketlerin satılmasına da göz yumuyor… Sonuç da böyle oluyor…

***

Ülkeler arasında mücadelenin ağırlıklı olarak ekonomik alanda sürdüğü belli de Türkiye'nin sorunu şu ki, devletin ekonomi politikaları, toplamda halkın lehine değil aleyhine!

Bakınız, Yunanistan gazetesi Kathimerini'de yayınlanan bir analize göre, ABD, Boğazlar'a alternatif rota oluşturacak. Stavros Tzimas imzasını taşıyan yazıda, ABD'nin Dedeağaç limanını, Karadeniz ve Kafkaslar ile bağlantı amacıyla kullanmayı planladığı, bu planların gerçekleşmesi halinde bölgede deniz taşımacılığı ve askeri nakliyatın doğasının değişeceği belirtildi.

Yazıda ayrıca, Orta Doğu'daki ABD şirketlerinin çıkardığı sıvılaştırılmış doğalgazın buz blokları halinde önce Dedeağaç limanına getirilip ardından burada yeniden gaza dönüştürülerek Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı'na pompalanmasının planlandığı kaydedildi. Gaz, Gümülcine üzerinden boru hattı ile önce Bulgaristan'a oradan da Avrupa içlerine nakledilecek.

Tzimas, Amerikalıların "Balkan Yarımadası"nın kıyı şeridi boyunca jeopolitik yatırımlarla Rusya'nın Akdeniz'deki etkisini ve Çin'in Balkanlar'daki genişlemesini durdurmak için bir duvar örmek istediğini belirtti.

***

Bu arada Rus gazını Polonya ve Ukrayna gibi ülkeleri baypas ederek Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya taşıyacak olan Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesine karşı ABD'den bir tedbir kararı geldi.

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, ülkesinin Almanya'dan çekeceği kuvvetleri, başta Polonya olmak üzere birkaç Doğu Avrupa ülkesine daimi olarak konuşlandıracaklarını söyledi.

Esper, ABD'nin Rusya ve Çin ile büyük güç rekabetine girerken ortak ve müttefikleri ile ilişkilerde yenilik yaptığına dikkati çekti.

Ülkesinin, savunma ihracatında Çin ve Rusya'nın devlet şirketleri ile rekabet etmekte zorlandığını belirten Esper, ABD'nin, özellikle Pasifik bölgesine odaklandığını ve oradaki en küçük ülkeyi bile dikkate alarak Çin'in yeni güç projeksiyonlarını sınırlamayı hedeflediğini bildirdi.

***

Türkiye'nin ekonomi projeksiyonunu ise Österreichische Post gösteriyor! Bu arada Österreich, Almanca'da Avusturya demektir!

 

Yazarın Diğer Yazıları