Özal’ın başını yiyen plan yine gündemde!

Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Türkiye’nin Irak’ın içişlerine karışarak ülkeyi bölmeye çalıştığını öne sürdü. Maliki, “Türkiye’nin, Irak Kürt Bölgesine yönelik uyguladığı politika, bu bölgeyi tehlikeye sokmanın yanı sıra, Irak’ın bütününü de aynı tehlikeye sürükleyecektir” dedi.
Erdoğan’ın Irak’ın da Suriye gibi olmasını istediğini belirten Maliki, bölgedeki pek çok ülkenin Erdoğan’ın politikalarından rahatsız olduğunu savundu. Maliki, “Türk hükümeti, Iraklı Türkmenlerden Kerkük’ün bir Kürt kenti olduğuna prensipte itiraz etmemelerini istedi. Bu bir şeylerin varlığını ortaya koyuyor. Bunun takipçisiyiz ve sessiz kalmayacağız” ifadesini kullandı.
Irak’ın El-Mustakbil gazetesi de Sünnilerin yoğun olduğu Anbar eyaletinde baş gösteren olayların arkasında Türkiye’nin bulunduğunu iddia etti.
Yine Irak’ın El Kanun sitesi, “Tayyip Erdoğan’ın Washington’a, Mesut Barzani liderliğinde Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulması planı ile gideceği, ABD ve Batılı devletlerden bu plana destek vermelerini isteyeceği” iddiasını ortaya attı.

 

***

 

Cengiz Çandar da İngiliz gazeteci David Hirst’ün şu sözlerini nakletmişti: “Bağımsız bir Kürdistan’ın Türkiye’ye karşılığında sunabileceği cazip imkânların başında, Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu zengin ve güvenilir petrol arzı ve hasmane bir Irak ile İran karşısında bir tampon oluşturacak, istikrarlı bir müttefik olması ve dahası PKK’yı sınırlayacak bir işbirlikçi olması geliyor. Erdoğan’ın Barzani’ye, bir Irak askeri saldırısı durumunda, öngördüğü devleti koruma sözü verdiği bile ileri sürülüyor. Bununla birlikte, bu söz, hiçbir zaman gerçekleşmeyebilir, zira B Planı’nı kabul etmesiyle Maliki, aslında, Kürtlerin istedikleri gibi ayrılmasına izin verecek sismik adımı düşünüyor..”

 

***

 

Tayyip Erdoğan, uzlaşma komisyonunda sonuç çıkmazsa, daha önce hazırlattıkları Anayasa taslağını Meclis’e sunacaklarını açıkladı.  Bu taslak Türk vatandaşlığını ortadan kaldırıyor, başlangıç ilkeleri ve ilk üç maddeyi değiştiriyordu..
Oslo’da da PKK ile uzlaşmaya varılan konu da buydu. Yani Türkiye’nin, PKK’nın istekleriyle yeniden kurulması!
Zaten, MİT’in İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüştüğünü de Erdoğan açıklamıştı.
Basında ise 2013’ün ilk aylarında hatta Mart’a kadar önemli değişiklikler olacağına dair bir beklenti oluşturulmaya çalışılıyor.
Aslında böyle bir beklenti oluşturmak, ABD’nin asırlık projesini hayata geçirmek anlamını taşır. ABD, uzun süreden beri Türkiye’ye kendi eyalet sistemini dayatıyor. Öncesi de var ama 27 Mayıs’tan sonra kurulan Devlet Planlama Taşkilatı’nın uzmanlarından Turgut Özal’ın Güneydoğu Anadolu için Tennesse Eyaleti modeli bir plan hazırlayıp, Başbakan İsmet İnönü’ye sunması, İnönü’nün “Bağımsızlık da verelim mi?” anlamında “Tuğ da verelim mi?” diye cevap vermesi, Mehmet Bican’ın “Terörle Sınanmak” kitabında açıkladığı gibi Turgut Özal’ın bakanları ile Türkiye’yi altı eyalete bölme fikrini tartışması, Kenan Evren’in ise, “Türkiye’yi altı eyalete bölmek istedik ama Turgut Özal karşı çıktı” itirafı, yine Özal’ın “federasyonu tartışalım” ve “Türk kimliği nedir ki?” söylemleri hep Amerikan dayatmalarının sonucudur.

 

***

 

Bugünkü süreci de Amerika’nın dayattığından kimsenin şüphesi yoktur.
Mehmet Bican’ın kitabından aktarıyorum; projenin arkasında ABD’nin olduğunu, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, 28 Ağustos 1995’te atv ana haber bülteninde Güneri Civaoğlu’na şöyle anlatmıştır:
 “Bosna’da da, Kuzey Irak’ta da başta ABD olmak üzere büyük devletlerin parmak izlerini taşıyan çözüm planları seziliyor. ABD ile federasyon planı için anlaştılar, öyle görünüyor. Federasyonun arkasından konfederasyon talebi gelir. Sonrası bölünmedir.”
Güneri Civaoğlu ise konuşmayı değerlendirirken, “Yılmaz’ın sözlerini biraz açayım, Yılmaz’ın ABD’ye ait olduğunu söylediği plandaki federasyonun Kuzey Irak Kürtleri ile Türkiye arasında kurulması esas alınıyor. Burada söz konusu olan Kuzey Irak’ın Irak’tan koparılması ve o federasyonun Türkiye’ye bağlanmasıdır” demiştir.
İşte yeniden ısıtılan plan budur. Planın işlemesi için, PKK’nın tasfiye edilmesi gerekiyor.

 

***

 

Özal zamanında da belirttiğimiz gibi bu plan, Türkiye’nin Kerkük-Musul’a petrol için giderken, evdeki Güneydoğu’dan olması sonucunu getirir. TSK’yı da uydurma davalarla bunun için pasifize ettiler.
Sonuç hüsrandır.. Türk halkını Osmanlı hayalleri ile avutarak, bu projeyi uygulamaya çalışanlar, kendilerini küçülttükleri gibi Türkiye’yi de küçültür.. Bu plan, Özal’ın başına yiyen plandır..

Yazarın Diğer Yazıları