Ekonomist dergisi, geçtiğimiz hafta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir'le bir röportaj yaptı. Sayın Başkan kendisine sorulan şike iddialarının yaşandığı 2010-11 sezonuyla ilgili soruya "Bu yılları birlikte yaşadık. O günlerden bugüne 9 sezon geride kaldı ve herhangi bir şike olayına rastlamadık" cevabını verince kıyamet koptu. Anında Fenerbahçe Kulübü "Yazıklar olsun Nihat Özdemir" diye feryat edip, "TFF Başkanı Nihat Özdemir 'tarihi rezalet' olarak yorumlanan beyanatlarına bir açıklık getirmeli" ifadesi ile serbest atışa başladı. Hemen ardından Fenerbahçe camiası ayaklanırken, spor kamuoyunda da haklı bir merak oluştu.

Burada kim ne dedi ne demedi konusundan önce, koronavirüs sonrası liglerin başlama hazırlığı içinde olunduğu bir zamanda, hiç beklenmedik yerde, alakasız bir röportaj ve akla ziyan ifadeler kullanmak gerekli miydi? Hatta maksatlı ve planlı mıydı? Sayın Özdemir'in ifade ettiği "kulüpçülük tecrübesi" ile bağdaşıyor muydu? sorusunu akla getirdi. Ayrıca bu "çatışmanın kimin işine yarayacağı" hususu da cevap bulursa, yukarıdaki soru yumağı açıklığa kavuşacak ve düğümün çözümü de mümkün olabilecekti.

***

Bu bilinmeyen denklem üzerinden önce Fenerbahçe Başkan Vekili Semih Özsoy, sonra TFF Başkanı Nihat Özdemir onun ardından da Fenerbahçe Başkanı Ali Koç muhtelif sözlerle birbirlerini itham etti. Semih bey, Nihat Özdemir'in bile bile ve maksatlı bu davranışlarda bulunduğunu söyledi. Ardından "Söyle FETÖ illetinin neresindesin!" diyerek tartışmayı daha "vahim ve mühim" bir boyuta taşıdı.

İş bu şekle gelince de bundan sonra Türk futbolunun en mühim tartışması "şikeden çok futboldaki bu örgüt" iması olacaktı. Zaten bu vahameti fark eden TFF Başkanının "bir terör örgütü ile ilişkilendirilmekten esef duyduğunu" açıklamak ihtiyacı hissetmesi de bu konunun önemini kavradığının işareti idi. Ardından Ali Koç Bey'in; "Semih Özsoy'un açıklamalarının arkasında" olduğunu açıklaması da, Özsoy'un açıklamalarının bir "dayanağı" olduğunu teyit eder nitelikteydi. 

Aziz Yıldırım'ın da tartışmaya "taraf değilmiş gibi müdahalesi" dahi Özdemir'i kısmen rahatlattı. Tüm bu açıklamalar bundan böyle TFF ile Fenerbahçe arasında iflah olmaz ciddi bir çatlağa neden olurken, Türk futbolunda da yeniden bir "terör örgütü sayfası" açtı. Bu yeni sayfada Fenerbahçe camiasının merak ettiği ise Aziz Yıldırım bey şike davası ile tutuklanıp içeri atılırken, şike soruşturmasını yürüten o takımdan şu anda "örgüt zanlısı" olarak firarda da bulunan bazı yargı mensuplarını "Fenerbahçe Yönetimi locasında kimin misafir ettiği" idi. Dedik ya Fenerbahçe'de rivayet muhtelif ve yöneticilerin açıklamalarına bakılırsa "her iki dönemi birlikte yaşayan Semih Özsoy bey" de konuya hakim olmalı ki, böyle hassas bir noktayı seslendirebiliyor.