Baştan sona bir "Hukuk faciası" olan Polatlı Davasını defalarca yazdım.

Mesleğe yeni başlamış gariban Uzman Çavuşlar, genç subaylar, emeklilik dilekçesini çoktan vermiş tecrübeli subaylar 15 Temmuz çuvalının içine toptan atılarak bir nevi infaz edildiler. Onlardan birisi kızım yaşındaki Özge Üsteğmen idi.

Darbeciler, Özge'ye girişim öncesi mobing bile uygulamışlardı. Dilekçe verip gönüllü Tunceli'ye giderek terörle mücadele de görev aldı. Mahkeme heyetine göre, Özge'nin verilen emir üzerine karargahdaki generale makas götürmesi darbenin delili sayıldı. Karar mahkemesinde tutuklanıp hapsedildi. İki yıldır Çanakkale Cezaevinde çile dolduruyor.

Polatlı'yı çok yazdım. Hatırlamak isteyenler internetten bulup okuyabilirler. İstinaf mahkemesinin noter gibi onaylamasından sonra enkaz şimdi Yargıtay da... Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesinin bazı davaları bozduğu gibi tahliye ve beraat kararları adalet adına bizleri umutlandırıyor. Bu gün ayrıntıya girmeyeceğim.

Özge Üsteğmenin durumunu İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ çok iyi biliyor. Cezaevinde O'nu ziyaret edip, dertleşmek istedi. Bizlere zaten izin yok. Ama bürokrasi hazretleri Özdağ'ı halen bekletiyor. Pandemi koşulları bahanesi umarım en kısa zamanda biter. Bu arada yine Sayın Özdağ'ın önceliğinde 21. Yüzyıl Enstitüsünün Ankara'da düzenlediği 'FETÖ ile Mücadele Çalıştayı'nda AKP'nin eski milletvekili ve Saraya yakınlığı ile bilinen Mehmet Metiner ile görüşmem oldu.

Metiner'e rütbesiz erler, uzman çavuşlar ve genç masum subaylarla ilgili bilgi verdim. Çok etkilendi. Özellikle Üsteğmen Özge Pasin için her türlü girişimi yapacağına dair söz verdi. Başta Müyesser Yıldız olmak üzere haksızca tutuklanan Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılıç'ın tahliye edilmesinden yana olduğunu her fırsat da dile getiren Metiner'den halen cevap alabilmiş değilim. Hatırlatmaya devam edeceğim!..

Özge, iki yıldır zor koşullar altında hapiste... Ailesi O'na yakın olabilmek için Çanakkale'ye taşındı. Özge, günlük bir kaç gazete ve cezaevinin kısıtlı kütüphanesinden faydalanabiliyor. Gazetelerin sınav eklerini toplayıp başlamış ders çalışmaya, üniversite sınavına girmişti. 26 Ağustos Büyük Taaruzun yıldönümünde fedakar annesi telefon ile arayarak müjde verdi. Özge taş duvarların ardında memleketteki hukuksuzluk ile mücadele için Hukuk Fakültesini tercih etmiş. Ve açıklanan sonuç ile üstelik yüzde 50 burs ile Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmış.

Kendi adıma çok duygulandım. Saldım gözyaşlarımı Atatürk'ün kızı için... O'nun güzel gözlerinden öpüyorum. Çoğunluk şimdi "İyi de hapishanede nasıl üniversiteyi okuyacak?" diye soracaktır. Okulların açılıp-açılmayacağı tartışılıyor. Uzaktan eğitim koşullarını bilmiyoruz. En kötü ihtimal kaydını yaptırıp dondurur. Ve özgürlüğüne kavuştuğunda bir adalet savaşçısını takip etmeye devam ederiz.

Özge'nin şahsında haksızca ceza alan masumları yürekten selamlıyorum.

Ve bir kez daha "Bu gençlere kıymayın efendiler" diye sesleniyorum...