Papa Francesco'nun Irak'ı ziyaret sebebi!

Erbil ziyaretinden sonra, bölgesel yönetimin bastırdığı hatıra pulunda Papa'nın resmi ile birlikte yayınlanan haritada, Türkiye'nin güneydoğusu "Büyük Kürdistan" toprakları içerisinde gösterildi.
Vatikan'a dönen Papa Francesco ise geziyi değerlendirdiği basın toplantısında Musul'da IŞİD'in yıktığı kiliselerin enkazında dua ederken "Bunlara bu silahları kim satıyor?" diye düşündüğünü söyledi.
PKK'ya bu silahları kim veriyorsa, PYD/YPG'ye bu silahları kim veriyorsa IŞİD'e de onlar veriyor, satmıyor ama Papa bunları bilmiyormuş gibi konuşuyor. Ayrıca yıllar önce Barzani ve Talabani grupları Irak'ın terör örgütleri iken onlara silahları kim veriyordu? İsrail değil mi? Üstelik Şah dönemini yaşayan İran üzerinden... Şimdi ABD, alenen veriyor...
***
ABD Başkanı Biden ise Papa'dan övgüyle söz ederken Irak'taki Hristiyan cemaatinin dünyanın en eskilerinden biri olduğunu vurgulamayı ihmal etmedi!
Böylece ziyaretin asıl amacı örtülmüş oldu!

Papa Francesco, 2019'da Birleşik Arap Emirlikleri'ne giderek "Dinlerarası Buluşma"ya katılmış ve Mısır'daki El Ezher Üniversitesi imamı Şeyh Ahmed El Tayyib ile "Dünya Barışı ve Birlikte Yaşamak İçin İnsanların Kardeşliği Belgesi" başlıklı ortak belge imzalamıştı. Bir zamanlar FETÖ tarafından gündeme getirilen, AKP'nin de benimsediği "Dinlerarası Diyalog Projesi", Vatikan'ın "Hristiyan olmayanları Hristiyanlaştırmak" projesiydi. Bu bilgiyi 2005 yılında kamuoyunun bilgisine şöyle sunmuştum:
"1964 yılında Vatikan'da kurulan 'Hristiyan Olmayanlar Sekreteryası'nın başındaki Pietro Rossano da kendi yayın organlarında, 'Diyalog, Kilise'nin İncil'i yayma amaçlı misyonunun çerçevesi içinde yer alır' diye yazmıştı.
10 Şubat 1998 tarihli Zaman gazetesinin haberine göre, Fetullah Gülen, Papa'yı ziyarete gittiğinde, 'Papa VI. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz' hitabında bulunmuştu."
Daha sonra üç dinin okutulacağı Harran Üniversitesi girişimleri yanında, "Abant konsili" olarak anılan ve önce Brüksel'e oradan da Washington'a taşınan Abant toplantıları bu yolda atılan adımlardı.
Tabii bir de "Hz. İbrahim Yolu" projeleri vardı. Harvard Üniversitesi, Harran'dan El Halil'e (Kudüs'e) kadar 1100 kilometrelik bir "İbrahim Yolu Yürüyüşü" tasarlamıştı...
Bütün projelerin amacı bölgeyi Hristiyanlaştırma amaçlı diyalog gibi gösterilse de asıl hedef Büyük Orta Doğu Projesi'ni uygulamak yani Büyük İsrail devletinin alt yapısını oluşturmaktı.
***
Harita konusuna gelince... Bu harita yıllar önce de gündeme getirilmişti.
Barzani'nin partisi KDP'nin internet sitesinde Büyük Kürdistan haritası yayınlanmış ve altında "Bu bölge aynı zamanda tek bir siyasi bölge haline gelecek, kuzeydeki işgalci TSK bu topraklardan çekilecektir" yorumu yapılmıştı! Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Pearson ise "Erzurum'dan Bağdat'a kadar uzanan bölge tek bir ekonomik bölge olacaktır" diye mesaj yayınlamıştı!
5 Ekim 2004 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan mutabakat zaptı ile Konya Ovası ve Şanlıurfa'nın sulama projeleri, İsrail'e devredilmişti!
Dışişleri Bakanı iken Ahmet Davutoğlu, 2009'un Ağustos ayında, Irak ve Suriye gezisine çıkmadan önce "İki ülke arasında güçlü bir stratejik iş birliğinin ortaya çıkması, ortak bölge olan Mezopotamya Havzası ve Orta Doğu'yu refah ve istikrar alanı haline dönüştürecektir. Bu bizim vizyonumuzdur" demişti.

Terörist Abdullah Öcalan da bu ziyaret sırasında "Ben yol haritamda Orta Doğu'daki demokratik çözümleri belirtirken Dicle-Fırat Havzası Demokratik Konfederalizmi önermiştim. Davutoğlu şimdi bunun görüşmelerini yapıyor Irak ve Suriye'yle." diye açıklama yapmıştı!
Papa'nın sebebi ziyareti de budur!

Yazarın Diğer Yazıları