New York’ta, BM 62. Genel Kurulu’na katılan Rum kesiminin eli kanlı faşist lideri Papadopulos, yaptığı konuşmada Anavatan Türkiye’ye yine kin kustu. Gerçek ve ezeli bir düşman olduğunu yeniden gösterdi.
Sürekli olarak Anavatan Türkiye’ye küstahça saldırmayı kendine görev edinmiş olan faşist Papadopulos, BM 62. Genel kurulunda yaptığı konuşmada Anavatan Türkiye’yi bir kez daha işgal ve istilacılıkla suçladı. Papadopulos Türkiye’nin amacının uzun vadede Kıbrıs’ta askeri ve siyasi denetimi ele geçirmek olduğunu zırvaladı. Papadopulos, Kıbrıs Rum tarafının BM’nin iyi niyet misyonuna sadık olduğunu; 8 Temmuz mutabakatını bertaraf etmenin veya kısıtlamanın sorunun çözümünü hızlandırmayacağını, aksine çıkmazı pekiştireceğini de iddia ederek; Türkiye’nin Kıbrıs ile ilişkilerini normalleştirmek istememesinin, Ankara’nın uzun vadede Kıbrıs üzerindeki emellerinin kanıtı olduğunu, bu amacın son olarak Türk hükümeti yetkililerinin ağzından teyit edildiğini; Ankara’nın en yetkili kesiminin Kıbrıs’taki çözümün iki halk, iki demokrasi, iki devlet ve iki din temeline dayanmasını istediğini söyledi.
Papadopulos, Birleşmiş Milletler’in uzun yıllar boyunca çözüm bulma çabasında zahmetli çabalar üstlendiğini, bu misyonun çok zahmetli olduğunu, Kıbrıs sorununun olduğu gibi durduğunu, diplomatik üslup süslemeleri çıkartıldığında, sorunun, yabancı akını ve egemen bir devletin büyük bir bölümünde süregelen sözde işgalden, bunun yarattığı mahsurlardan, kayıplardan, göçmenlerden ve insan haklarının sürekli ihlalinden müteşekkil olduğunu iddia ederek; Kıbrıs sorununa iki kesimli, iki toplumlu federasyon türü bir çözümün -her iki kelimeden her birinin doğru anlamıyla-, gerçekten kapsamlı olabileceğini söyledi ve  “Barış hatırına adalet kurban edilemez”  dedi.
Papadopulos’un konuşması oldukça açıktır ve fazla yorum yapmaya da gerek yoktur.Papadopulos’un Anavatan Türkiye’ye kin kusarak saldırması, Rum tarafının barıştan ve uzlaşmadan yana olmadığını göstermeye yeter de artar bile.
Papadopulos New York temasları çerçevesine ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Nikolas Burns ile de görüştü. Nikolas Burns, Rum Yönetimi lideri Papadopulos’la görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununa çözüm bulmada hareketlilik zamanının geldiğini, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için tarafların üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini ve sorunun giderilmesi için (isim vermeden Annan Planına atıfta bulunarak) geçmiş planlardan da yararlanılması gerektiğini anlattı. Yakında adayı da ziyaret edecek olan Burns, ABD’nin aktif rol almayı tasarladığı yeni müzakereler için BM’nin yeni bir arabulucu atamasını da istedi. KKTC’yi ortadan kaldırmayı kafalarına koyanların yeni bir denemeye daha koyuldukları açıktır.
Papadopulos ve Burns görüşmesinin gerçekleştiği saatlerde Amerika Temsilciler Meclisi’nden geçen diğer bir karar metnine göre, Amerikan Meclisi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin derhal Kıbrıs’tan çekilmesini, sözde işgalin sona erdirilmesini talep etmekte ve Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında; BM Güvenlik Konseyi kararlarında ifade edildiği üzere Kıbrıs’ın iki toplumlu, iki kesimli federasyonla yeniden birleştirilmesini gündeme getirecek yeni kapsamlı müzakerelere hazırlanılması için 8 Temmuz anlaşmasının hayata geçirilmesine güçlü destek belirtti.
Amerikan Temsilciler Meclisi’nde alınan bu karar, Papadopulos’un uzlaşmazlıklarını ve çözüm yollarını tıkayan siyasetini göz ardı etmektedir. Ada gerçeklerini dikkate almadan bir çözüm dayatmaktadır.
New York ve Washington’daki beklenen bu gelişmelere göre; sözde dost ve müttefiklerimiz ABD ve AB ile Kıbrıs’ta sözde barış isteyen Rum tarafı omuz omuza vererek Anavatan Türkiye ve KKTC’nin kuyusunu yeniden kazmaya başladılar. Uyanık olunmalı ve bu şer ittifaklarına karşı gerekli tedbirleri almalıyız.