Paramızı nereye yatıralım?

Küçük tasarruf sahibinin elinde para olunca, bu tasarrufunu ya finansal yatırım araçları (döviz, DİBS, mevduat, altın)'a yatırmayı düşünür ya konut almayı veya Borsadan hisse senedi almayı düşünür.

Bu kriz döneminde, dolar ve altının rağbette olduğu anlaşılıyor. Söz gelimi, 17 Nisan ile biten haftada yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 485 milyon dolar artarak 195,6 milyar dolara yükseldi.  Dolar 7 liraya ulaşınca bu defa  dolar alanlarda endişe oluşmaya başladı. Dolar yeniden  düşer mi ?

Dünyada, dolar endeksi düşmeye başladı. Önceki 100.3 seviyesinden dün 99,987 seviyesine geriledi. Yeniden artabilir de… Dünyada dolar değerini etkileyen faktörlere bakarsak;

· ABD'de işsizlik sigortasına başvuru sayısı 4,5 milyona ulaştı. ABD'de işsizlik artınca istikrar sorunu ortaya çıkıyor ve dolar düşüyor.

· FED, faizleri düşürdü ve krizle mücadele için sınırsız para genişleme kararı aldı. Bu kararlar dolar değerinin düşmesi yönünde etki yapıyor.

· Trump yönetimi, Dünya'ya güven vermiyor, bu durum da yine doların düşmesi yönünde etki yapıyor.

Öte yandan;

· Petrol fiyatlarının düşmesi, net petrol ithalatçısı ABD'nin ithalat nedeni ile dünyaya daha az dolar çıkarması demektir.Tersine Doların artışı yönünde etki yaratıyor.

Özetle; Dünyada doların artık düşmesi bekleniyor.

Türkiye'ye gelince, Türkiye kriz öncesi de kırılganlık olarak ve dış borç riski olarak Dünyadan ayrışmıştı.

Türkiye de dolara olan talebi artıran gelişmeler var;

· Ekonomi güven endeksi dip yaptı, tüketici ve üreticinin güveni düştü. TL'ye güven de aynı paralelde düştü.

· Ortalama faiz oranları dün 8.80 idi. 2020 İMF enflasyon tahmini yüzde 12'dir. (Nisan ayı enflasyonu belirleyici olacaktır.) Bu şartlarda kimse elinde TL tutmak istemez. Ayrıca,  esnaf kredileri, Kobi kredileri arttı ve Hükümet kredi genişlemesine gitti. Bu şartlarda hem eksi reel faiz nedeniyle kimse elinde TL tutmak istemez, hem de dolar alacak TL miktarı arttı.

· MB'nın kur artışına karşı müdahale imkanları daraldı. Bloomberg'e göre, Merkez Bankasının net uluslararası rezervleri geçen hafta 25.9 milyar dolara geriledi. Merkez Bankası ayrıca, Türkiye'nin dış borç riski yüksek olduğu için elindeki dövizi kullanmak istemiyor. Türkiye'nin dış borç sigorta risk primini gösteren CDS oranları geçen haftaya göre düştü. 604.70 baz puan oldu. Ancak yine de çok yüksektir. Dahası ekonomi yönetimi dolar kurunun aşırı artmasını ve bu yolla dolara talebin düşmesini, ayrıca dolar bozdurulmasını istiyor olabilir.

· Yabancı sermaye çıkışı, dolar talebini ve fiyatlarını artırıyor.

Tersine Dolar kurunun artmasının önünde engeller de var

· MB, 2003 yılı ve TÜFE bazlı reel kur endeksine göre, TL halen yüzde 30 daha düşük  değerdedir. 2003'e göre, şimdi yüzde 5 dolayında risk daha yüksektir. Bu şartlarda dolar kurunun 525 lira dolayında olması gerekir. TL'nin aşırı düşük değerde olması daha da düşmesini engeller.

· Nisan ayında imalat sanayii kapasite kullanım oranı yüzde 61.6'ya geriledi. Bu durumda üretimde kullanılan ithal girdi azalacak ve ithalat finansman ihtiyacı da azalacaktır. Dolara talebin azalması demektir.

Özetle Türkiye de Dolar riskli olmaya başladı. Türkiye de alternatif olarak;

Altın bir alternatif olabilir. Ancak krizde de olsak altın fiyatlarında dünya çapında manipülasyon yapılabiliyor.

Borsalara Dünyadaki üç-beş fon hakimdir. Bu fonlar endeksler artınca da para kazanıyor. Açığa satış yoluyla düşünce de para kazanıyor. Küçük tasarruf sahibinin borsada işi olmamalıdır.

Mevduat ve DİBS enflasyona ve MB faiz politikasına bağlı olarak reel faiz veriyor. Eksi reel faiz de verebilir.

Geride gayrimenkul kalıyor. Konut stoku yüksek olduğu için gayrimenkul fiyatları düştü. Yeni yatırımda yapılmıyor. Hükümette konut kredilerine destek veriyor. Dünya da ve Türkiye de hızlı nüfus artışı gayrimenkul fiyatları düşse de yeniden artmasına neden oluyor. Bu günler de konut veya imarlı arsa alınması daha az risk taşıyor.

 

dfs-004-001-011-001-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları