Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Partilerde heyecan ve endişe...

Salı günü takip ettiğim grup toplantılarının durumuna gelmeden önce kargaşanın sona ermesi için tavsiyelerim olacak. Medya neredeyse hükümet tekeline girince partilerin grup toplantılarının önemi daha da arttı. Meclis TV, diğer haber kanallarından yayınlanmasıyla mesajların tabana ulaşması sağlanıyor. Ancak grup salonlarında düzen yok. Parti üst yönetimi ve milletvekillerinin oturacağı sıralar belli değil. Danışmanlar saatler öncesinden yer kapmak için mücadele veriyor. Ankara dışından gelen misafirler için de ciddi sıkıntı oluşuyor. Ülkeyi yönetmeye talip olan partiler haftada bir gün gerçekleşen grup toplantısını daha disiplinli hale getirebilir. Minik etiketler yapıştırılabilir. Gazetecilerin oturacağı sıralar bile erkenden işgal edildiği için çoğu meslektaşımız ayakta kalıyor. Grup danışmanları ve görevliler zor durumda kalıyor. Umarım bu konuya çare bulunur.

***

Meclis'te çekilen kura neticesinde sabah 09.45'te ilk olarak İYİ Parti grubu toplanıyor. Ankara'nın çeşitli ilçeleri yanında diğer illerden il ve ilçe yöneticileri ile partililer erken saatte yerlerini alıyor. Sonuçta genel merkez yöneticileri ve milletvekilleri ile yüz yüze görüşme alanı oluyor. Talepler burada dile geliyor. Ancak en önemli etkin Genel Başkanı dinlemek. İYİ Partililer Meral Akşener'in yurdun dört bir yanını gezip, partililerle kucaklaşmasına alışmış. Önümüzdeki hafta bölge toplantıları için yeniden sahaya inecek olan Akşener çok özlenmiş. Salona girişinden, konuşmasını tamamlayıp çıkışına kadar müthiş tezahürat var. Meral Hanım seçim mitinglerinde kürsüde halkı ayrı ayrı selamlayıp irticalen konuşuyordu. Grup toplantısında (promter) denen cam levhaya bakarak yazılı metni kendisine has üslupla okuyor. Konulara göre yaptığı vurgularla dinleyicinin dikkatini topluyor. Yazılı metnin dışına çıkıp siyasi esprilerle ve çağrılarla hitabetini güçlendiriyor.

24 Haziran seçimleri öncesi beklenti çok yüksek olduğu için İYİ Parti'de seçim sonrası bozulan moraller kısa sürede yeniden yükselmiş. Partililerin gözlerindeki ışıltıyı, yöneticilerin hedefe kilitlenmesini hissettim. İYİ Parti mayasının tuttuğunu ve giderek mesafe alacağını bu sütunlardan yazmıştım. İYİ Kulislerinde yerel seçimlerde çok güçlü adaylar ile sahaya inileceğini öğrendik. Gelişmeleri paylaşacağız.

***

İkinci sırada MHP var... Devlet Bahçeli'nin meşhur "Salı vaazları..." Bay Bahçeli seçimden bir gün sonra gazetelere ilan verip bu satırların yazarı dahil 70 gazeteciyi hedef haline getirdiği için MHP grubunu canlı takip imkânımız olmuyor. Ancak televizyondan izleyebiliyoruz. Bay Bahçeli diline pelesenk ettiği "beka"yı vurgulayıp, "Cumhur ittifakına sadakat"in altını çiziyor. Camdan okuduğu metnin alakasız yerlerinde sesini yükselterek bağırışına anlam vermek mümkün değil. Her şeye rağmen bindirilmiş kıtaların oluşturduğu kalabalığı var.

***

Çeşitli gönüllü kuruluşların katılımı ile her zaman renkli görüntülere rastlanan CHP grubunda ise tanımlayamayacağımız endişeli bakışlara şahit olduk. Seçim sonrası kurultay talebinde bulunanlara olumsuz cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu ve genel merkez yönetimine kırgınlık sona ermiş değil. Belediye başkan adaylarının ön seçim ile belirlenmesine yönelik taleplere henüz net cevap verilmediği için sessizlik söz konusu. Salondaki kalabalığın önemli bölümünü aday adayları ve taraftarları oluşturuyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına başlamadan önce süren derin kulis, toplantı sonrasında da koridorlar ve vekillerin odasında devam etti. Kimileri partinin sağa açılımını eleştirirken, bazıları örgüte emek verenlerin çırak çıkarılacağına dair sitemlerini seslendiriyor. CHP'de sular durulmaz... Bu bile örgütün diriliğinin göstergesi. 31 Mart'ta mevcut belediyeleri korumaktan ziyade Ankara-İzmir-Adana-Mersin gibi büyük şehirleri kazanmak için çıta yükseltilmiş. Yasal olarak ittifakın mümkün olamayışı CHP'lileri lokalde taban ittifakının kendiliğinden oluşacağı umuduna bağlıyor. Başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere parti yöneticileri ve Milletvekilleri rakip siyasi partilerinin liderleri ve yöneticilerine karşı dikkatli cümleler kuruyorlar.

CHP'de gözler 14 Kasım'da. 150 Belediye Başkan adayı daha belirlenecek. Öte yandan yapılan anketlerin sonuçları sır gibi saklanıyor. Adayların açıklanmasıyla ters köşeye yatma ihtimali de var. Bunca tartışmaya rağmen CHP grubunda "önce partim" kararlılığını hissettim.

Yazarın Diğer Yazıları