Patronlar karnından konuşuyor..

16 yıllık bir iktidarın tüm yanlışlarını gördüğü halde, 'kâr' hesabıyla susanları tarih yazacak elbette..

Neden tarih? Çünkü Türkiye'nin son 16 yılı, varlığı için ciddi bir bekâ sorununa yol açtı.. Bu nedenle, sadece günlüklerde değil, tarihte de önemli bir yer tutacak bu 16 yıl..

Henüz etkilerini yaşıyoruz.. Sonuçları ortaya çıktığında daha iyi anlayacağız..

**

Gazeteleri göz atarken dikkatimi çekti.. TÜSİAD Başkanı ekonomik tablo ile ilgili konuşmuş..

Yine kıyıdan köşeden yürüyor patronlar..

"2019'un ikinci çeyreğinden (Mart'tan) sonrasını göremiyoruz" diyen patronlar dünyası, yine suya sabuna dokunmayan bir dille yürüyor..

Vallahi benim kaybedecek bir servetim yok..

Benim transfer edilecek bir servetim yok..

Benim, çökülecek bir servetim yok..

O yüzden daha rahatım.. Ama bakıyorum, asıl rahatsız olması gerekenler, konuşurken, bir dikkat-pür dikkat..

Ekonomiye, ülkeye dair kurdukları her cümlenin ardına, durum toparlayan ilaveler yapıyorlar..

Ne olur, ne olmaz?

Daha ne olacaksa artık..

**

Ekonomi ile ilgili pek de iyimser değil TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik..

Ama top çeviriyor sürekli..

-Genel olarak dünyada artık, gerek ucuz, gerekse bol parayla büyüme dönemi sona erdi. Önümüzdeki süreçlerde bunu göz önüne almamız gerekir. Bugün, dünyada böyle bir rüzgar ortadan kalkmış vaziyette.

Top ortalanmıyor ama işin Türkçesi şu;

-Deniz bitti.. Para bitti..

"Para bitti" sözü işin gerçeği ve çarpıcı yanı.. Ama mevzuyu anlatıma bakarsanız, rüzgar, büyümeler, önümüzdeki süreç, göz önüne almak falan, insanın kafası karışıyor..

Sonra da diyor ki Başkan;

-Ekonomide gürlediğiniz kadar, yağmanız lazım. Zaman artık aksiyon zamanıdır.

Ee iyi ya.. Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşu olarak, TÜSİAD'ın da gürlemesi, gerektiğinde de yağması gerekmiyor mu?

Sendikalar konuşsun, bedel ödesin..

Siyasi partiler konuşsun, bedel ödesin..

Vatandaş konuşsun, bedel ödesin..

Sosyal medya bedel ödesin..

Patronlar, karnından konuşmaya ve kar artırmaya devam etsin..

**

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener sıkça kullanıyor:

-Hem şoför mahli, hem beş kuruş, hem de halamgilin yokuşta dur da, el öpeyim..

E yok böyle bir dolmuş..

Milleti dolmuşa getirip, en etkili güç olduğunuz halde, siz karnınızdan konuşuyorsanız, üzgünüm, başka tarifi yok işin..

O ki, gürlediğiniz kadar yağmanız da gerekiyor, buyrun, yerdeki sizin, havadaki sizin, sudaki sizin..

Yağın artık..

Şimdi denebilir ki, "Biz ekonomik olarak gürlemekten, yağmaktan söz ediyoruz, siyaseten değil.."

Ben de onu diyorum.. Patronlar, ülkenin sadece para kazananı değildir.. Kazandığı ülkeye borcu olan insanlardır patronlar..

Bu garip, o borcu hatırlatıyor sadece..

***

Şekerin tadı yok..

Fotoğraf Kahramanmaraş Afşin'den.. Elinde tuttuğu pancarla isyan ediyor İsmet Özdemir..

En başta notunu düşmüş;

-Bu dediklerimi yazacak bir delikanlı yok memlekette ama ben yine de söyleyeyim..

Haksız sayılmaz ama demek ki hala var..

Ekranlar için de Fatih Portakal'a güveniyor.. Fatih kardeşime seslenip, "Duy bizi diyor"

Elçiye zeval olmaz.. Ben kendisine ilettim..

**

kar-murat-ide-foto.jpg

Afşin'de kar düşmüş tarlada elinde kalan ürünü için isyanda.. Diyor ki;

-Bu zamana kalmazdı ürünümüz.. Götürüp bir yandaşa sattılar şeker fabrikasını.. Kar da bastırdı.. Ürün elimizde kaldı.. Ben ne yapacağım şimdi?

Haklı soru..

Amerikalı Bakan, Amerikan yirketi Cargil'in hazırladığı raporu dayattı.. Bir baktık bir haftada bütün şeker fabrikaları haraç mezat satıldı..

Stratejik bir ürün olan pancarın üreticisi de, kaldı ürünüyle baş başa..

Amerika'ya kafa tutar gibi yapıp, üreticinin gözünü boyayıp, oyuna göz diken iktidar,

Amerika'nın Bakanı'nın ziyaretinin hemen ardından, Amerikan şirketinin menfaati için milli servetimizi haraç mezat sattı..

Yakında önümüze sandık geliyor..

Bakıp göreceğiz.. Bu işin siyaseten bir bedeli var mı yok mu?

Yoksa eğer, üzgünüm, Türkiye'yi bu akıl yönettiği sürece, pancar kar altında kalmaya mahkum..

Yazarın Diğer Yazıları