Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU

Hulki CEVİZOĞLU

"Payitaht Abdülhamid" ve casus Vambery

TRT'de yayınlanan ve benim de denk geldikçe izlediğim bir film var: "Payitaht Abdülhamid".

Filmin önemli karakterlerinden bir "Vambery Efendi!"

Onu gördükçe, "ben bu ismi bir yerden hatırlıyorum" dedim kendime. Aradım, dört yıl önceki makalemde karşıma çıktı.

Yurt Gazetesi'nde "İngiltere'den Gelen Casus" başlığıyla hakkında bilgiler vermişim. Ama filmdeki anlatılanlar benim yazdığım gerçeklerle uyuşmuyor.

Neden acaba?

Türkoloji profesörü ve sahte derviş

O yazımın önemli bölümlerini buraya aynen alıyorum...

Önce Türkoloji profesörü oldu, sonra dinini, kılığını ve adını değiştirdi.

Adı Arminius Vambery idi, Türklerin arasına Reşid Paşa adıyla karıştı. Devletin en üst makamlarının arasına karıştı.

Artık sahte derviş idi...

Tam 4 yıl Osmanlı topraklarında kaldı. Osmanlıcayı mükemmel denebilecek kadar iyi konuşuyordu.

Hiç kimse ondan kuşkulanmadı.

Herkes tarafından büyük saygı ve ilgi gördü.

Ta ki, yıllar sonra Londra'ya döndükten sonra anılarını yazınca deşifre oldu.

İngiliz casusu idi!...

Anılarında şunları yazıyordu.

"Derviş kimliğiyle aralarına girdim"

- Eğer hakiki hüviyetim meydana çıkmış olsaydı, değil burada, Osmanlı Sefarethanesi'nin has itibarlı misafiri olabilmem, hayatım dahi tehlikede kalırdı.

- Ben Reşid Efendi, sefirin has misafiri ve dostu olarak, bu Türk hacıları nezdinde gün geçtikçe itibar sahibi oluyordum.

- Öyle saf ve mert insanlardı ki, kendi hayatlarında yalan söylemedikleri için, hiç kimsenin, ne sebeple olursa olsun yalan söyleyebileceğine, hele, hakiki hüviyetini saklayacağına asla ihtimal vermiyorlardı.

- Türkler en mert, saf ve güvenilir insanlardır. Muhataplarını da kendileri gibi bilirler ve her söylenene itimat ederler. Bilhassa dini ve manevi bahislerde kimsenin yalan söyleyeceğine asla ihtimal vermezler.

- Benim tam bir derviş hüviyet ve şekli içinde ve alıştıkları üslup ve hususiyetlerle aralarına girdiğim Türkmenler, kısa zamanda öylesine bağlandılar ve inandılar ki, kazancımı tarif edemem.

- Birçok hastalar benden iyi nefes istiyor, bazısı hekim olduğumu zannederek tedavilerinin yollarını araştırıyorlar, bazısı ilaç yapmamı rica ediyorlardı.

- Ve, ancak sorulan suallere cevap verdim.

- Binlerce kadın, çoluk çocuk, kız, ihtiyar, genç etrafımızı aldılar. Birbirinin üstüne yığılmış bizi görmek, sevap olur diye ellerini üstümüze sürmek, ellerindeki testilerinden bizlere birer yudum içirdikten sonra bu suyu her derde şifa olarak saklamak, hayır duamızı almak için rahat nefes aldırmaz olmuşlardı.

- Türkmenlerin hepsi İslam'dır. Yalnız buralara gerçek İslam bilginleri gelmediği için İslam dinini de hakki manasıyla bilmezler.

Bu İngiliz casusu, ünlü tarihçilerimizden Cemal Kutay "Vambery'nin Günlükleri" adıyla kitaplaştırdı.

Okumanızı öneririm.

 

Yazarın Diğer Yazıları