Fatih Erboz/ Yeniçağ
Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, "Buradaki durum farklı. Türkiye - Rusya ve İran anlaşıyor bu konuda, ama ABD enerji güzergâhları konusunda istediğini elde ediyor. Suriye'de asıl olan bu güzergâhlar doğrultusunda nüfuz bölgeleri oluşması. Üzerinde durulması gereken konu bu" diye konuştu.
Çatışmasızlık bölgelerinde PYD'nin olmadığını belirten Pekin, Suriye'nin batısındaki bölgelerin çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edildiğini söyledi. Pekin şunları anlattı:
"Burası önem kazanıyor. Çatışmasızlık bölgeleri daha çok Rusya'nın hakim olduğu bölgeler. PYD ve YPG bölgesinin ne olacağı belli değil. El Bab bölgesinin yani bizim bulunduğumuz bölgenin ne olacağı belli değil. Halep'in doğusu başta olmak üzere genel olarak IŞİD mücadelesi nasıl olacak, Rakka'nın durum ne olacak bunlar tam olarak belli değil. Dayton Antlaşması'nda bölgelerde hakim olan grupların kontrolüne bırakılıyordu hakimiyet. Burada böyle bir durum yok."
İsmail Hakkı Pekin, duruma bakıldığında Türkiye-Rusya belki biraz da İran'ın ABD'nin kurmak istediği oyuna karşı birleşip ortak hareket ettiğinin görüldüğünü dile getirdi. Pekin, "Sonuçta çatışmasızlık bölgelerinin böyle bir anlamı çıkıyor. Burada çatışmasızlık bölgeleri diyoruz, ama ABD, Kürt bölgesi ve petrol yollarında kazanmak istiyor. Onun da planı bu" dedi.
Washington'nun Rakka operasyonunu Kürtlerle yapmak konusundaki kararının değiştirmediğini kaydeden Pekin, şöyle devam etti: "ABD'nin burada oyunu farklı. Rusya Afrin'de birlik bulundurarak burayı Suriye'nin toprak bütünlüğü içinde tutmak istiyor. Orada bir anlamda ateşkes ilan ediyor. ABD ise Kürt bölgesinden Rakka'ya uzanarak yani Rakka'yı Kürt bölgesine bağlayarak, daha sonra Musul'a uzanan enerji yolunu garanti altına alıp oradan da Körfez ülkelerine kadar uzanan bir güzergâh üzerine oyununu kurdu. Bu nokta önemli. ABD'nin gerçekleştirmek istediği aslında bu. Rusya buna müdahale etmek istiyor. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı'nda bu bölgeden pay alamayan diğer batılı ülkeler de buradaki oyuna dahil olmak istiyor. Meseleye böyle bakmak, ABD'nin esas amacını ortaya çıkarıyor."
Uluslararası Kriz Grubu'nun son raporunun da bazı ipuçlarını ortaya koyduğuna dikkat çeken Pekin, "PYD'nin özerk bölgesinin sağlanması için PKK'nın PYD'ye destek vermesini ve yine PYD'nin de PKK'ya silah ve insan gücü yardımı yapmasının doğru olmadığına ilişkin olarak ifadeler de var raporda. Burada amaç Türkiye'nin tekrar PKK ile masaya oturmasını sağlayarak PYD bölgesinin de oluşmasına yardımcı olmak. ABD bunu elde ederse kendi planını rahatlıkla devreye sokacak" diye konuştu.
Bu noktada bir kırılma olup olmayacağının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'un önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği görüşmenin ortaya koyacağına vurgu yapan Pekin sözlerini şöyle tamamladı: "PYD bölgesine bir Irak modeli önerilebilir burada. Türkiye'nin bölünmesi ABD'nin ve batının işine gelmiyor bu noktada. Stratejik ve ekonomik açıdan da bu böyle. Dolayısıyla Suriye'de şu anda bir taraftan çatışmasızlık bölgeleri ilan ediliyor, diğer taraftan da ABD planı yol alıyor. Türkiye burada eğer ABD ile Rusya ile yaptığı anlaşmaya benzer bir antlaşma yaparsa önümüzdeki 5-6 sene için ciddi bir nefes alır ve tüm Irak ve Suriye politikasını yeniden rahatlıkla gözden geçirebilir. Yoksa PKK-PYD ile doğrudan savaşa batı asla izin vermeyecektir. O nedenle yeniden masayı işaret ediyorlar."