Pencerelerdeki adamlar

Genelde dört pencereye dağılıyorlar. Bazen de altı. Dinlerken de işler karıştı. Eskiden milli veya demokrat olanlar bir tarafta alt alta veya yan yana; pencerelere yerleşirler sıraları gelince guguklu saatin kuşları gibi konuşurlardı. Öbür tarafta veya öbür katta dinciler, Kürtçüler veya fanatik muhafazakârlar olurdu. Hiç zahmetsiz nereye bakacağınızı bilirdiniz. Bazen televizyonu kapatıp öteki sıraya gelinmesini beklerdiniz, bu arada programı kaçırdığınız da olurdu veya bakardınız tekrar bunlara sıra gelmiş.
Şimdi işler karıştı. Bir yere bakıyorsunuz adam beklediğinizin aksine öbür tarafın ağzıyla milli milli konuşuyor. Ötekiler, milli olanlar yerli yerinde duruyor. Pencere değiştirmelerine hacet kalmadı çünkü. Söylem değiştirmek icap etmiyor. Ötekiler, üçüncü grup yani, dinciler Kürt milliyetçileri dönüp dolaşıp lafı çözüm sürecine getiriyorlar. Bizimkiler sıkılıyor, “Memlekette demokrasi olmazsa çözüm de olmaz” diye kestirip atıyorlar. Kürt milliyetçileri de çözüm süreci olmazsa, demokrasi olmaz diyorlar. Karışıklık sadece burada. Yoksa yolsuzlukları falan hepsi kabul ediyorlar.

***

Başbakan yetkim olsa HSYK’yı yargılarım diyor. Danıştay’a Yargıtay’a haddini bildireceğini söylüyor.
Oğlum üzerinden bana ulaşacaklar diyor. 
İkinci dalga önleniyor. Sekiz on kişi. İsimlerini gördük ama kendilerini göremeyeceğiz. Çünkü Adalet Bakanı ve Başsavcı bunun için gerekli önlemi aldılar.

***

Doğrular meydana çıktığı için insan, önemli olan buydu deyip adamların yakalanmayışına kızmıyor. Bilal’in kaçtığı söylentilerini de hikaye gibi dinliyoruz. AKP yandaşları istikrar istikrar diye kıvranıyorlar. Memleketimizde istikrar varmış. Gülüp geçme aşamasına geldik. Savcıların kara para aklama yetkisi yokmuş. Başbakan, her yerde miting yapıyormuş. Bulgaristan da bile yapmış. Onun gibi parlak bir adamı değil, silik bir adamı istiyorlarmış.

***

Yazmadan geçemeyeceğim. Hiç uslanmıyoruz. Hatay’da gene bir TIR yakalandı. Bir yardım kurumu gibi sınırdan geçerken jandarma tarafından yakalanmış. İçinde bir MİT elemanının da olduğu söyleniyor. Oysa Suriyelilere battaniye götüren gençler cezaevindeymiş.
Biz de zannediyorduk ki ABD ile İran kanka olduktan Suriye rahatladıktan sonra böyle işler yapmayacağız. Hâlâ Suriye’deki teröristlere neden silah yardımı yaptığımıza ilişkin uygun bir sebep bulamıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları