Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Türkiye’nin ihtiyacı Erdoğan’ın sorumluluğunda geniş tabanlı Vatan ve Üretim Hükümeti” dedi…

Cumhur ittifakının yeni ortağı Vatan Partisinin yıllanmış genel başkanı 1942 doğumlu Perinçek günümüz siyasetinin en eski ve en yaşlı genel başkanıdır.

• 1978–1980 yılları arasında Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP)
• 1991–1992 yıllarında Sosyalist Parti (SP)
• 1992–2015 yılları arasında İşçi Partisi (İP)
• 15 Şubat 2015 tarihinden beri Vatan Partisi genel başkanıdır
• 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin cumhurbaşkanı adayı oldu.

68 kuşağının temsilcisi Perinçek’in Dev-Genç genel başkanlığından bugün siyasi hayatı zaman zaman hapishanelerde geçti. Merak eden Google’dan bulur okur ama benin önerim Ulusal Kanal’ın “Doğu Perinçek belgeseli” yapmasıdır…

Demem o ki, Deneme Lisesinden okuldaşım devrimci Doğu abim bugün Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’la  elele…

Ve MHP’yi dışlayan projesini, “Vatan ve Üretim Hükümeti” olarak açıkladı…

Bazı gazeteciler “hükümette değişiklik” diye yazıyorlar ya anlaşılan Perinçek de kadrosu ile Erdoğan hükümetinde koalisyon ortağı olacak.

Ne denir “AK Vatan koalisyonu” hayırlı olsun.

Erdoğan’a ve Bahçeli’ye yandaş oldu ya, tüm yandaş medyanın bir numaralı konuğu oldu.

• CHP’ye saldırıyor,
• İYİ Partiye saldırıyor

Doğu abim Galatasaraylı ama Beşiktaşlıların “Çarşı her şeye karşı” sloganı ile üç yeni ismi hedef aldı kendisine;

• Ahmet Davutoğlu
• Ali Babacan
• Abdullah Gül

Televizyonlarda veryansın ediyor Erdoğan’ın muhaliflerine…

Anlaşılan o ki cumhur ittifakı çok zorda. MHP’nin yandaşlığı Erdoğan hükümetini ayakta tutmaya yetmiyor ki Doğu Perinçek ve Cem Uzan’ın takviye kuvvetler olarak Cumhur İttifakına kattılar…

Meral Akşener’in önerdiği masa için Perinçek dedi ki;

• “Bu yıkılmış olan bir masadır…”

Ben de diyorum ki;

• O masayı kurması gerekenin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu Akşener ifade etti. Demek ki masayı yıkan Erdoğan’dır…

Davutoğlu ve Babacan’ın programları için Perinçek dedi ki;

• “Türk Milletinin mahkûm ettiği Amerikancı program…”

Ben de diyorum ki;

• İlahi Doğu abim, Amerikancı Erdoğan’la koalisyon yapmak isteyen sen değil misin?

Perinçek dedi ki;

• “Böyle bir masa aynı zamanda Cumhurbaşkanı’na karşı kurulmuş olur.”

Ben de diyorum ki;

• İlahi Doğu abim, Erdoğan’ın kurmadığı “Memleket Masasını” muhalefet kuracak ise neden kıskanıyorsun? Elbette memleketin kötü gidişine karşı olacak muhalefet ve elbette Erdoğan’ın iktidar saltanatına son vermek isteyecek…

• Tabi bu arada “darbe” ile değil demokrasinin olmazsa olmazı seçim ile sonlandırmak isteyecek AKP iktidarını…

 Sevgili Doğu abim,

Ben de projene kardeşin olarak naçizane katkı sağlayayım:

• AKP + MHP + VATAN + GENÇ Parti koalisyon hükümeti daha geniş tabanlı olur…

Vatan Partisi de boş durmadı ve “PKK’nın siyasi kolu HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığımız dört başvurunun dilekçelerini, Meclis’te grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin Genel Başkanlarına sunduk” açıklaması yaptı…

Yasaya göre Vatan partisi mecliste olmadığından bu dilekçesinin geçerliliği yok.

Ancak AKP, MHP ve yandaş medya HDP’yi suçluyor. Demek ki Perinçek HDP’nin kapatılması için onlara çağrı yapıyor.

Bugünlerde Erdoğan ve saray kadroları, yandaş medya seni çok seviyor, Allah muhabbetinizi arttırsın…

Değerli okurlarım,

Sizlerden gelen birkaç ilginç mesajı da paylaşayım;

Almanya’dan emekli Hasan Çiçek diyor ki;

“Sayın Erdogan FETÖ’yle ters düşmeden önce 150 milletvekili istemiş 80'de anlaşmışlardı. O 80 kişiden hiç tutuklanıp yargılanan oldu mu? Bildiğim kadarıyla bırakın yargılanmayı bunlardan biri komisyon başkanlığı da yaptı.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Saygılarımla…”

Valla Hasan Bey ne 80’ni ne de 8’i yargılanmadı…

Mesut İzgili adlı okurum diyor ki;

“Sayın Orhan Uğuroğlu,

Başlıktaki saptamanıza aynen katılıyorum. Çünkü Erdoğan toplamak için değil, "Memleket Masasını" dağıtmak için, bitmez tükenmez bir hırs ve kinle dolu, ne yazık ki!

5 Mayıs'ta "Aman Reis, bu yoldan dönme!" yazınıza bir yorum göndermiştim. Ama bugüne kadar en azından bir "teşekkür" bile alamadım. Anlıyorum, Gmail'ler, Tweet'ler yağmur gibidir.

O çok değerli belge, bilgi ve yorumları yazmak için yoğun çalışmak gerekir. Yetmez, ülke ve dünya olaylarını; yazılanları, demeçleri de aralıksız izlemek gerekir. Ama size değer veren, bir ileti ya da Tweet gönderenler de bir sözcükle de olsa, yanıt bekler. Bilmem haksız mıyım?

Sayın Hamşioğlu da "neden bu başlığa girdi?" derseniz, aracılığınızla, "Zehirli Sarmaşık" yazı dizisinden dolayı, kendisini tebriklerimi iletmek.

Neden aracılığınızla? Çünkü iletişim adresi kullanmamış! Nedenini de sanırım anlıyorum.

Yazınızın son paragrafını şöyle tamamlamışsınız: "Liderlerin en büyük sorunu etrafındaki yalakalar, salaklar ve asalaklardır."

"Arife tarif gerekmez sizler onların kimler olduğunu bilirsiniz."

Evet, Sayın Uğuroğlu, örgütlü mücadelenin içinden gelen, bir beş yıl aktif siyaset yapan; iki de kitabı olan ben de bu dediğinizi derinlemesine bilirim. Ancak ağız alışkanlığı "lider" diyoruz.

Lider, kendini kullandırmaz, o tipleri gereği kadar kullanır ve işleri bitince tarihin çöp sepetine postalar. Lider olmayanlar ise kullanılır ve maskara olurlar.

Ülkemizden bir lider tanırım, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Saygılarımla...”

Not: Gelen mesaj yoğunluğu konusunda haklısınız Mesut Bey. Kusura bakmayın lütfen…