Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

PKK’nın silah bırakması gerçekçi mi?..

Kalem oynatan, yorum yapan bir sürü çok bilmiş televizyonlarda boy gösterip etekleri zil çala çala çıkmış; “PKK silah bıraktı, barış gelecek” diye yorum yapıyor...

Yahu kardeşim PKK resmi bir ordu değil ki altı üstü bir terör örgütü!

Bakın bu örgüt doğası gereği her işini yasa dışı ve gizli kapaklı olarak yapmaktadır. Yoksa siz PKK’nın resmi bir ordu gibi kanuni demirbaş ve envanter defterleri tuttuğunu, aldığı silah ve mühimmatların faturalarını deftere işlediğini falan mı sanıyorsunuz?

Peki, resmi envanteri olmayan bir terör örgütünün hangi türden, ne kadar silahı olduğunu nereden bileceksiniz?

Resmi kaydı kuydu olmayan, hangi türden ne kadar silahı olduğunu bilmediğiniz bir örgütün silah bırakıp bırakmadığını, bıraktıysa neyi ne kadar bıraktığını nasıl anlayacaksınız?

Örgütün sağa sola, ona buna teslim edeceği üç beş pek bir işe yaramaz hurda silaha bakıp evet PKK silah bıraktı, silahlarını teslim etti mi diyeceksiniz?

Şimdi birileri kalkıp “evet ama istihbarat örgütümüz bunu biliyordur” falan diyecektir.

Yahu istihbarat örgütü PKK ile ilgili o kadar detaylı ve kesin bilgiye sahip olsa zaten örgüt ile barış falan aranmaz, terör örgütü imha edilirdi değil mi?

Ayrıca terör örgütleri eylemlerinde ağırlıklı olarak hafif silahlar ve patlayıcı mühimmatlar kullanır ki bunların hem miktar olarak ve hem de cins olarak tespiti hiç de öyle kolay falan değildir. Sonuçta teröristlerin tank, top, gemi, helikopter ve uçak gibi kaydı kuydu, kontrolü olan, tespiti kolay ağır silahları yok ki, hepimiz görüyoruz ellerinde keleş ayaklarında mekap ile dağda tepede dolanıyorlar değil mi?

Ha bu hafif silah ve mühimmatlarının tamamını teslim etseler bile para olduktan sonra canları istediği zaman diledikleri gibi yerine yenisini de koyabilirler değil mi?

Ayrıca şunu da çok iyi biliyoruz; PKK ahtapot gibi koskoca bir örgütün sadece bir koludur. PKK’nın ellerindeki silah ve mühimmatın çok önemli bir bölümünü daha şimdiden PYD gibi diğer kollara aktarmadığının bir garantisi var mı?

Sonuç olarak ben size oynanacak tiyatroyu girişilecek algı operasyonunu buradan anlatayım; bir grup PKK’lı silahlarını elbette götürüp Türk yetkililerinde gözetiminde Irak ya da Suriye yetkililerine teslim edecektir. Ağır ceza almayacak bir grup PKK’lının teslim olacağı da beklenmelidir. Bunların da kısa bir süre zarfında çıkarılacak bir af yasası ya da infaz düzenlemesi ile çok kısa bir süre içinde hapishanenin bir kapısından girip diğer kapısından çıkacağı da aşikardır. İktidar sahneye koyacağı bu tiyatro ile kamuoyunda PKK’lılar silah bıraktı teslim oldu algısını oluşturacaktır.

Peki, sonra?

Sonra olacağı söyleyeyim: Eğer iktidar bu tuzağa düşer de PKK’yı ve PKK’nın suçlamalar ile dolu paçavra mahiyetindeki bildirisini muhatap alıp, üzerine de bir süreç inşa ederse o bildiride öne sürülen soykırım suçlamalarının da kabulüne dair bir karine oluşturulmaya çalışılacaktır.

Soykırım suçlamalarının kabulüne dair en ufak bir karine oluşursa:

  1. Tazminat ve toprak talepleri gündeme gelebilecektir.
  2. Terör ile mücadelede kahramanca savaşan bir çok asker, polis ve korucu soykırım suçlusu ilan edilecek haklarında davalar açılabilecektir.

Pekala, Türk devletine yönelik böyle büyük bir beka sorununun yanı sıra 40 yıldır terörle mücadele eden güvenlik bürokrasisinde görev yapmış kahramanlar hakkında kişisel olarak cezai risk doğurabilecek böyle çok tehlikeli bir süreç ile yüzleşmeye hazır mıyız?

Eeeee bu durumda bütün bunlar düşünülmeden, etekleri zil çala çala barış geliyor diye konuşanlar kime ve neye hizmet ediyor sormak hakkımız değil midir?

Bakınız terör ve organize suç örgütleri ile barış yapılmaz, barış sadece resmi birer tüzel kişilik olan devletler arasında olur, karşılıklı imza altına alınır ve resmi anlaşmalara bağlanır.

Yasa dışı yapılar olan böyle suç örgütlerini muhatap alıp bunlar ile bir barış anlaşması yapmak bu tip örgütlerin gayri resmi doğası açısından asla mümkün değildir.

Sonuç olarak siz bu suç örgütlerini kaale alıp görüşürseniz onlara resmen olmasa da fiilen bir meşruiyet ve tüzel kişilik kazandırma riskiniz doğar, buradan yetkililere sesleniyorum bu hususları aman diyeyim dikkate alın...


Yazarın Diğer Yazıları