Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İzmir’deki deprem fırtısının ardından son durumu söyledi. İzmir’de bir daha deprem olacak mı

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İzmir’deki deprem fırtısının ardından son durumu söyledi. İzmir’de bir daha deprem olacak mı
İzmir’de meydana gelen 4 büyüklüğündeki depremin ardından adeta deprem fırtınası yaşandı. Bölgedeki fay hattında hareketliliğinin ardından son dakika açıklamasında bulunan Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “İzmir’de deprem riski taşıyan bölge ise doğu batı yönüne uzanan Narlıdere Çataldağı’nı biçen fay hattındadır. Samos depremi bu fay hattındaki stresi düşürmüştür” dedi.

YENİÇAĞ - ÖZEL

Türkiye, güne İzmir'de art arda meydana gelen depremlerle uyandı. 08.20'de 4.1 büyüklüğünde meydana gelen depremi, 08.46'da 5.1, 08.47'de 4.8, 09.00'da 4.7 depremler takip etti.

5.1 büyüklüğündeki deprem İstanbul'da da hissedildi. İzmir’de meydana gelen korkutan depremin ardından Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, YENİÇAĞ’a özel açıklamalarda bulundu. Üşümezsoy, İzmir’deki riskli alanları saydı. Gerçekleşen deprem fırtınası İzmir'de beklenen "Büyük İzmir Depremi"ni akıllara getirirken son bir kaç ayda yaşanan bu depremlerin neyin habercisi olduğu sorusunu da beraberinde getirdi.

Sarsıntıların Midilli’nin doğusuna doğru uzanan fayda olsaydı İzmir’de depremin çok daha fazla hissedileceğini söyledi. İşte Üşümezsoy’un son dakika açıklamalarından öne çıkanlar….

Üşümezsoy, bölgedeki asıl aktifliğin Sakız Adası’nın kuzey kenarından Midilli’nin tam ortasında bir körfez oluşturan hatta doğru giden bir alanda olduğunu da söyledi.

İşte Üşümezsoy’un o açıklamaları:

“YANALTIMLI FAYLA SINIRLANAN BİR KONUMDADIR”

Bu sabah Midilli güneyinde olan 5,1 ve 4,1 arasında meydana gelen depremler daha önce 2016 yılında Midilli’nin hemen güneyinde olan 6,2’lik depremin olduğu fayın kenarındaki yani batısındaki Midilli’yi ikiye bölen fayla oradan da Sakız Adası’na doğru uzanan yanaltımlı fayla sınırlanan bir konumdadır.

Bir konum 2016’daki 6,2’lik depremde güney doğu gidişli Midilli’nin güney kesimindeki hatta normal bir fay kırılmıştı. Buna karşılık olarak batı kenarında Midilli’nin ortasından Sakız Adası’na doğru giden yanaltımlı bir fay kırılmıştı.

Bu deprem yanaltımlı fayın yani Midilli’nin ortasından güney batıya doğru uzanan depremlerde fayın batısındaki kesim, kuzeye doğru giderken; fayın doğusundaki kesim, güneye doğru alanda oluşan depremsellik Karaburun’un doğu kenarından kuzeye doğru uzanan kolda söz konusudur. Ama bu deprem daha çok Midilli’nin ortasından Sakız’da doğru uzandığı için İzmir’e yeteri kadar yığılmamıştır.

ORADA OLSAYDI İZMİR’DE ÇOK DAHA FAZLA HİSSEDİLECEKTİ

Bu Karaburun içinden Midilli’nin doğusuna doğru uzanan fayda olsaydı Yeni Foça ve Karaburun’da ve İzmir’de çok daha fazla hissedilecekti.

Bu fayın yanaltımlı bir depremde ve kısa fayda olması 6.0 büyüklüğünden daha fazla deprem yaratma potansiyeline sahip değil. Burada riskli olan bölge ise, fayın Midilli’nin güney kenarına doğru uzanan kesimde olan hattır. Orada bir aktiflik görmüyoruz.

Bölgedeki asıl aktiflik Sakız Adası’nın kuzey kenarından Midilli’nin tam ortasında bir körfez oluşturan hatta doğru giden bir alandır. O bölgeye çapraz gelen ise Midilli’nin tam güney kıyısında güney doğuya doğru uzanan ikinci bir koldur. Bunların ikinci kol yani normal olan fay daha önce kırılmış olduğu için bu kesim depremin etkisiyle transfer fayı dediğimiz faylarda oluşan bir depremselliktir.

“İZMİR’DE DEPREM RİSKİ TAŞIYAN BÖLGE…”

İzmir’de deprem riski taşıyan bölge ise doğu batı yönüne uzanan Narlıdere Çataldağı’nı biçen fay hattındaki risktir. Ama Samos depremi bu fay hattındaki stresi düşürmüştür.

Yukarıdaki harita 2017 yılında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen Midilli depreminin ardından artçıların ve fayların konumuna göre belirlenmiştir. Midilli Adası’nı ikiye bölen körfez boyunca ilerleyen bir fayda olmaktadır. Hem kuzeye hem de güneye inmektedir. Bu koy içindeki fay hattı denize ve kuzeye doğru giden yanaltımlı bir fay sistemidir.