İki Ali birbirlerini tanıdıkları ilk günden bu yana dost oldular. İlki Ali Balkan Metel, ikincisi Ali Öncü... Metel uzun yıllar Gümrük Muhafaza Müdürlüğü yaptı. Diğeri ise başarılı bir gazeteci olan Ali Öncü. Her ikisinin yolları Habur Sınır Kapısı'nda kesişti.

Tercüman yıllarında bir gün bana gelip "Ben Ali Ağabeyin yanına gidiyorum" diyen Ali Öncü'ye izin vermek zorunda kaldım. Bu acar ve vatansever kardeşim bölgede PKK ile mücadeleyi konu alan bir röportaj hazırlamak üzere anında yola çıktı. Gözüpek Öncü, zaten İstanbul polis- adliyesinin ustalarındandı. Dönemin Bölge Komutanı Org. Necati Özgen Paşa ve Jandarma Kurmay Yarbay Hasan Basri Vural'la çok iyi ilişkiler kurdu.

Şenoba'ya Üç Hilal

Bunlarla yetinmedi ve şu anda Şırnak'a bağlı Şenoba'nın korucubaşı Hazım Babat ve adamlarının da gönlünü kısa sürede kazandı. Daha sonra bu ekip yapılan ilk seçimde ilçeye ve bölgeye MHP bayrağını astırdı. Hâlâ Şenoba, Şırnak'ın HDP'ye teslim olmayan ilçelerindendir.

O dönem kurulan dostluklar halen devam etmekte. O günlerden aklımda kalan minyatür futbol maçları. Org. Necati özgen artık emekli ama ahdine vefalı. Anlayacağınız gerçek iki önemli konu devam etmekte.

Değerli subay

İlk Kuzey Irak Harekatı'nın en önemli ismlerinden biri de Jandarma Kurmay Yarbay Hasan Basri Vuraldır. Bu değerli subay meşhur Suriye anlaşmasındaki heyette görev aldı. Hani şu şimdi peşine düşülen "tek yazılı metin" Adana Mutabakatı.

Sonrasında Sabiha Gökçen Havaalanı'nın askeri sorumluluğuna getirildi. Bir kaç yıl geçtikten sonra da çok büyük bir özel kuruluşun güvenliğinin başına geçti.

Emeği ödüllendi

Bölgede yaptığı "Pusuda 24 Saat" seri röportajıyla aldığı yılın gazeteciliğini belgeleyen ödül, halen Ali Öncü'nün evinin baş köşesindedir... Demek ki istenirse böylesi bir başarıyı elde etmek mümkün olabiliyor...

Günümüzde

Yıllar öncesinden bugünlere gelindiğinde mukayese kolay... PKK'nın uzantısı kesinlikle HDP'dir.

Meral Akşener'in, bu partiyle köprüleri atması çok doğru bir karardır. Kandil'in gözetim ve denetimindeki bir yapıyı siyasi parti kabul etmek ve PKK'nın ipini tutanlara güvenmek mümkün değildir.

KISA... KISA...

*TELLİ TURNAM

Musa Eroğlu'nun programa başladığında "bir mütüfekkir" diye takdim ettiği MEHMET ÖZBEK idi.. Hoca bir hoyratla başladı; "Mum kimin yanan Kerkük...", peşinden aynı yöreden bir hava...

Usta bizi bir yerlere sürükledi... Abdurrahman Kızılay'a rahmet okuttu. Benim bir Irak ziyaretimde tanıdığım Atıf Benderlioğlu'na yine Fatiha okudum. Saddam Hüseyin'in Hakk'a yolladıklarındandı.

Kerkük Divanı'nın da unutulmadığı böylesi programların sık sık yayınlanmasından yanayım.

*MENFAAT PEŞİNDELER

Doğu Perinçek'e fena halde sinirlenmeye başladım. Sebebi ise bu kadar rafine hale gelmesi. Bütün yaptıkları gazetesi ve televizyonuna destek için ise, Süleyman Demirel'in değer verdiği önemli yöneticilerinden olan babası merhum Sadık Perinçek dahi mezarında ters döner.

Ak Parti sözcülerini anlıyorum. Ama onu hiç çözemiyorum...

Kimlikler dağıtıp yeni kurulan iki partiye grup kurdurmak isteyen Kılıçdaroğlu'na kızmaya hakkı var mı?

*SON MARİFETİ

Yıllar yılı "gazeteci" kimliğiyle yasa dışı işler çevirdiği iddia edilen Ersin Kalkan'ın bir icraatı daha tespit edildi. Kalkan'ın, Abdülezel Paşa Caddesi'ndeki üç ayrı yeri ünlü yönetmen Ezel Akay'a peşkeş çektiği ortaya çıktı.

Bildiğiniz gibi Kalkan, 15 nisan günü çocukluk arkadaşı Berattin Çümen'i bıçakla öldürdüğü için halen cezaevinde. Bu cinayet, başta Balat ve çevresinde olmak üzere azınlık vakıf mallarının nasıl yağmalandığına dikkat çekmişti.

Günün Sözü:

Şanssızlık insanı alıngan, acı çekmek ise gaddar yapar.  Stefan Zweig