Ne talihsiz bir ülkeyiz. Etrafımız ateş çemberinde alev alev yanarken biz ekonomik krizdeyiz. Elin adamları ülkesini aldığı (aslında düştüğü) yerden ayağa kaldırdı ve dünya güç savaşının tam karşısına konumlandırdı. Biz ise "bizdendir-sizdendir"  tartışmasıyla, halkımızı böldük, kendi ordumuza kumpas kurduk.

                İçimizden hoca kılıklı adamlar çıktı, bu milletin evlatlarını, düşmanın (ABD''nin) ortağı haline getirdi, yetmedi devletin karakutusunu alıp o düşmana götürdü.

                Peki, 1991''lerde darmadağın olan Sovyet sonrası ortaya çıkan Rusya Federasyonu ne yaptı? Putin adında eski KGB ajanını ülkenin başına getirdi ve yerlerde sürünen Rusya''yı 25 senede ayağa kaldırdı.

                Biz 20 sene boyunca devletin bütün ekonomik kurumlarını özelleştirdik. Millî sermayeyi yabancıya, millî bankaları gene yabancıya sattık. Sonra o güzelim kamu arazilerini sata sata harcadık. Fabrikaların çoğunu işe yaramaz hale getirdik. Ekonomik ömrünü tamamladı diye, üretimden çektik.

                Dünyadan akan ve ülkemize gelen sıcak parayı görünce para gölüne düşmüş gibi, saçıp savurduk.

                Kalkınmayı, konut yapıp satmak sandık.

                Yol yaparken, köprü yaparken, hastane yaparken hazineyi, yolcu garantisiyle, hasta garantisiyle iktidarın taraftarlarına verdik, devleti 25 yıl dolar üzerinden borçlandırdık.

Dış politikayı ideolojinin kurbanı yaptık. Köy meydanında konuşur gibi efelendik, sağa sola "eyt, üyt" demeyi dünyaya meydan okuma olarak piyasaya sattık.

Sonuç?

Tüm yaptıklarımız geriye zarar olarak döndü. Şimdilerde telafi etmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

Ülkemizde 4-5 milyon yabancı nüfus var. "Türkiye''nin nüfus yapısını boz" deseniz bundan daha beterini kim yapabilirdi?

Ama Putin öyle yapmadı.

Silah sanayisine önem verdi.

"Hançer" adlı, adına benzer özellikleri olan füzeler yaptı.

Erken uyarı sistemleri ile donatılmış uçaklar üretti.

Tarıma önem verdi.

Enerji politikalarını dış politikadaki gücünü artıracak stratejiye uygun hale getirdi.

Rusya, tarımda, sanayide, silah sanayisinde ve enerjide büyüdü.

Putin''in "Büyük Rusya" hayali vardı. Ona uygun ne yapması gerekiyorsa hepsini yaptı.

Türkiye''yi yönetenler ise, Suriye''de 30 km. ileriye harekât düzenledi ama 8''inci kilometrede durdu..

Niye?

Çünkü ABD, "mal varlığını dondurmakla" tehdit etti.

Diyeceksiniz ki İHA-SİHA yaptık ya?

Derim ki, onu bile "ABD bize vermediği için" yapmadık mı?

Rusya''ya bakın.

Orada papazlar, Orta Çağ''daki gibi o eski güçlerine dönmek için tarikat, cemaat kurmuyor.

Batı''da da öyle.

Var olan dinî kurumlar da devletle barışık, toplumla uyum içinde, topluma karşı sorumluluk ve görevlerini yerine getiriyor.

Bizde ise durum tam tersi. Ellerinden gelse her bir cemaat ve tarikat, hükümete ne yapıp yapmayacaklarına dair yönetim listesi verecek.

Hristiyanlık; otoriter Rus yönetimiyle de, Avrupa-ABD demokrasi yönetimleriyle de barışık.

Rusya''da hiçbir parti, ABD veya Çin yanlısı politika izlensin diye gazete manşeti atmıyor. TV yayınları yapmıyor.

AB-ABD ve diğer tüm ülkelerde de öyle. Fakat bizde, Rus-Çin yanlıları, ABD yanlıları, AB taraftarları gibi açıktan mandacılığı yahut yanaşmacılığı savunup kendine yol edinenler var. 

Heyhat!

Ne zaman kendimize geleceğiz?

Şimdi tüm dünya Putin''i konuşuyor.

Konuşuyor da ne yapıyor?

Koskocaman hiç!

Büyük Rusya için Putin''in yaptıkları ortada. Büyük Türkiye hayali olan var mı? Varsa ne yapacak? İşte asıl önemli olan bu.