Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep’te düzenlenen mitingindeki konuşmasının bir bölümünde, “Tutturmuşlar ‘Başbakan’ın boyu ne kadar?’ Yahu bu sorulur mu Başbakana? Ama çok merak ettin, söyleyeyim; 1.85. Tepe tepe kullan. Peki benim boyuma yetişemezsen halin ne olacak? Ben buradan muhaliflere sesleniyorum; önemli olan boy değil, önemli olan soy, soy...”  dedi.
Bizler de, Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar duymadığımız soy şuuruna sahip bir Türk vatandaşı olduğunu, kendinden öğrenmiş olduk.
Ben bugüne kadar seksen yaşını geçmiş Cumhuriyetimizin 1940’lı yıllarında Başbakanımız olan Ödemiş’in efesi Şükrü Saraçoğlu’ndan başka soy şuuruna sahip olduğunu kendi ifadesi ile duyuran Başbakan’a rastlamamıştım. Memnun oldum. Şükrü Saraçoğlu 5 Ağustos 1942’de TBMM kürsüsünden “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir” demiştir.
Recep Tayyip Erdoğan da “Önemli olan soy, soy...” dedi.
Sayın okurlarım ikinci konuma geçerek, Türk Milliyetçiliği fikriyatını siyasi platformda temsil eden MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli de her zaman olduğu gibi az fakat öz konuşmalarında, son günlerde devlet ve millet varlığımıza yapılmak istenen ihanetlere verdiği cevapları da bugün sizlerle bölüşmek istedim.
“*  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile oynamak ateşle oynamaktır. Türkiye’nin gündemine gelen hassas konular karşısında sağduyuyla hareket etmek ve dayanışma içerisinde çözüm bulmak gereklidir.
* Milliyetçi Hareket, Türk Milletine mensup olmanın, milli birliğe ve mukaddesata sahip çıkmanın ve bunun mücadelesini vermenin ağır bedelleri olduğunun ve olacağının farkında ve şuurundadır.
* Aynı kader gemisinin yolcuları
olarak Türkiye’mizin bir kaos ortamına sürüklenmesini önlemek, hepimiz için vazgeçilmez bir görevdir. Bilinmelidir ki Türk Milleti, her badireyi aşacak güçtedir.
*  Bilinmelidir ki yalnız bile kalsa Milliyetçi Hareket, Türkiye’nin bölünmesine, ortak değerlerimizin yok edilmesine ve Türk Milletinin kardeş kavgasına sürüklenmesine, hiçbir şart altında izin vermeyecektir.
* Cumhuriyetin ilkeleri ve yapısını tartışmaya açmak, etnik kökene dayanıp millet varlığını yıkmaya çalışmak, Devlete kastetmekle eş değerdedir.
* Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan çökertilmesi maksadıyla sistemli bir saldırı ısrarla sürdürülmektedir. Bugünkü ateş çemberinden geçmekte olan Türkiye Cumhuriyeti, devlet ve millet olarak bir beka sorunuyla yüz yüzedir.
* Yandaş medya, çıkarcı sermaye grupları, hükümet emrindeki yöneticiler, işbirlikçi strateji kuruluşları, kişiliğini kaybetmiş elitler, eli kanlı Kandil kadroları, hükümete nüfuz etmiş Washington, Brüksel, Erivan ve Erbil lobilerine dikkatli olmamız gerekir.”

Sorma bana oymağımı, boyumu
Beş bin yıldır millet gibi yaşarım
Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı
Türküm bu ad her unvandan üstündür
Ziya Gökalp

Tanrı Türk’ü Korusun.