Rozetli başkan

Rozetli başkan

Cumhurbaşkanına 2019'u beklemeden verilmiş iki yetki yürürlüğe girdi... Cumhurbaşkanı partili oldu... Üç hafta sonra da partisinin genel başkanlığı koltuğuna oturacak.

13 üyeli yeni HSK'nın 6 üyesini bizzat, 7 üyesini de partisi eliyle seçecek...

Böylece Meclis yani yasama ile HSK yani yargıyı kendine bağlamış olacak...

Partili cumhurbaşkanı artık partisiz cumhurbaşkanına verilen yetkileri kullanacak...

Anayasa Madde 104 diyor ki...

"Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder".

Partili cumhurbaşkanı Türk milletinin birliğini nasıl temsil edecek!

Partili kimliği tarafsızlık yeminiyle nasıl bağdaşacak?

Anayasa Madde 105 şöyle diyor:

"Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur."

CHP Milletvekili Haluk Pekşen garabete dikkati çekiyor:

- Cumhurbaşkanı böylece "Partili, yetkili ama sorumsuz" kimliğe bürünüyor...

Yeni anayasa ile mevcut anayasa karışınca ortada he hukuk kalıyor ne anayasa...

Melih Aşık Milliyet

***

Türkiye'yi bugüne getiren seri hukuk cinayetleri

-------

Türkiye bugünkü "Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi" denilen ucube rejime, adım adım, bir dizi "Hukuk Cinayeti" işlenerek getirildi.

(...)

İlk "Hukuk Cinayetleri Dalgası", Birinci Silivri Trajedisi'nde atılan adımlarla gerçekleştirildi:

Sahte delillere, yalancı tanıklara dayalı olarak, yasalar yerine Cemaat veya İktidar mensubiyetine göre karar veren, işlem yapan savcılar ve yargıçlar ile onları medyada destekleyen "Kullanışlı Aptallar" ve ayrıca ABD ile AB de, bu "Hukuk Cinayetlerinde" suç ortağıydılar.

Ordu, üniversiteler, medya, aydınlar, yazarlar, "Birinci Silivri Hukuk Cinayetleri" ile terörize edildi susturuldu.

***

"Hukuk Cinayetleri zinciri", 12 Eylül 2010 Halkoylaması ile devam etti:

(...) 12 Eylül 2010 Halkoylamasıyla, sadece genel idari ve adli yargı değil, Anayasa Mahkemesi de, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da, Yüksek Seçim Kurulu da AKP/Cemaat iktidarının emrine alındı.

***

"Üçüncü Hukuk Cinayetleri Dalgası", 2013 Gezi Parkı Direnişi ve 17-25 Aralık suçlamaları sonunda ortaya çıkan otoriterleşme ve AKPCemaat kavgası ile gerçekleşti.

***

"Dördüncü Hukuk Cinayetleri Dalgası", 2014 yılında Erdoğan'ın Başbakan olarak istifa etmeden, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılımının sağlanması ve onu takip eden AKP/Erdoğan ilişkileri ile işlendi.

***

"Beşinci Hukuk Cinayetleri Dalgası", 7 Haziran Seçimleri öncesinde başlayan ve 1 Kasım seçimlerinde de devam eden, Tarafsız Cumhurbaşkanı'nın AKP lehine yaptığı seçim propagandaları sırasında ve 7 Haziran seçimi sonrasında hükümetin kurdurulmaması, genel seçimlerin tekrarlanması sürecinde işlendi.

***

Seçmenin yarısının "Hayır" dediği ama sandıktan "Evet" çıkan son Halkoylaması sırasında işlenen "Altıncı ve Son Hukuk Cinayetleri" dalgasının arkasında işte böyle bir süreç yatıyor!..

Emre Kongar Cumhuriyet

***

Uyuyan dev siyasete ağırlığını koyduğunda...

---------

... Türkiye'de yakın zamana kadar, sorunları görmesine karşın siyasetten bilerek uzak duran çok iyi yetişmiş, kalibresi yüksek ve çağdaş demokrasinin değerlerini özümsemiş bir kitle var. Eğer "uyuyan dev" olarak tanımlayabileceğimiz bu kitle elini taşın altına koyar ve muhalefette etkin olabilirse, karşımızdaki vahim tablo da değişebilir.

Nitekim "uyuyan dev", AKP'nin ısrarla uyguladığı yanlış ve baskıcı politikalar sayesinde uyanmış ve yaşam tarzının büyük tehlike altında olduğunu görmüş durumda…

Değerli Anayasa Hukukçusu Prof. Kemal Gözler'e göre; Türk aydınları 1908'den bu yana, hiçbir dönemde, yaşam biçimlerini bu denli baskı, tehdit ve kuşatma altında hissetmediler!..

Aslında daha yüksek olduğu iddia edilen yüzde 49'luk "Hayır" oranı, bir bakıma uyuyan devin kıpırdanmasının yarattığı rüzgarın gücünü de gözler önüne seriyor...

Uğur Dündar Sözcü

***

Özgür bir Meclis için "ön seçim, dar bölge veya daraltılmış bölge sistemi" şart olduğu gibi genel başkanların değişmesi için de "liderin seçmediği kurultay delegeleri" şarttır.

Güngör Mengi Vatan