Rum tarafının uzlaşma/anlaşma istemediğini belge ve kanıtlarıyla siz değerli okurlarımla yıllardır paylaşmaktayım. Rum tarafının hedef ve amaçlarını çok iyi bilen biri olarak mevcut durumda herhangi bir anlaşmanın olması mümkün görünmemektedir. Türk tarafının tüm samimiyetine rağmen Rum tarafı anlaşmamak için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.

New York'ta geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen üçlü görüşmede Rum Yönetimi Başkanı faşist Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'a ortak öneri sunulması konusunda dahi KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile anlaşma yapmaya yanaşmamıştır.

***

Anastasiadis geçtiğimiz Pazar günü "Omorfo Belediyesi"nin Bostancı sınır kapısı karşısındaki Astromerit köyünde düzenlenen geleneksel "geri dönüş yürüyüşüne" katıldı. Anastasiadis Güzelyurt'un, "Rum idaresine verilecek bölgeler arasında olması gerektiğini" bir kez daha tekrarladı ve "Güzelyurt'taki evleri Rumlara verileceği için taşınması gerekecek Kıbrıslı Türklere gerekli alakanın gösterileceğini" bildirdi. Anastasiadis sadece Güzelyurt'u değil, Erenköy, Lefke, Karpaz, Maraş, Mesarya ve Lefkoşa'nın da önemli bölümlerini talep etmektedir. Bu toprakları almadan anlaşma olmayacağını söylemekte ve Türk tarafını tehdit etmektedir.

Anastasiadis, müzakerelerde girilecek Toprak başlığının kritik olduğuna dikkat çekerek bu başlığın, Güvenlik ve Garantiler başlığıyla birlikte, bugüne kadarki çabaların başarısını veya başarısızlığını belirleyeceği görüşünü de ortaya koydu. Konuşmasında Güvenlik ve Garantiler konusuna da değinen Anastasiadis "herkesin endişelerine cevap verecek bir iç güvenlik sistemi kurulmasını görüşmeye hazırız" dedi.

***

Türk düşmanı Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos  "Dünyanın herhangi bir yerinde, nüfusun yüzde 18'inin başkanı çıkardığı bir ülke göstersinler, gidip oyumu alenen Akıncı'ya vereceğim" diye dönüşümlü başkanlığa karşı çıktığını tekrarladı. Pazar ayini sonrasında gazetecilerin, dönüşümlü başkanlıkla ilgili kaygılarını Rum Yönetimi Başkanı'na ve siyasi parti başkanlarına iletip iletmediğini sormasına karşılık II. Hrisostomos, böyle bir şeyin halkın onayından geçmeyeceğini her birine defalarca söylediğini, bunu hepsinin anladığını anlattı. II. Hrisostomos "Başkan Anastasiadis birçok kez bana 'Halktan geçmeyecek şeyler mi getireceğim? Getirmem' dedi. Ancak biz bunları, halk bilsin ve zamanı geldiğinde görüşü net olarak karar versin diye söylüyoruz" ifadesini kullandı. II. Hrisostomos, "çözüm yakın mı?" sorusunu da "çözümün yakın olduğuna hiçbir zaman inanmadım" şeklinde cevapladı. II. Hrisostomos "Türkiye ve Kıbrıslı Türkler mallarımızın kendilerinin olduğunu düşünüyor ve bunları kendilerine bağışlayacağımızı zannediyorlarsa, yanılıyorlar. Bizimdirler, talep ediyoruz ve ne kadar zaman gerekirse gereksin, gerekirse Avrupa Mahkemeleri aracılığıyla geri alacağız" dedi.

***

Müzakereleri torpillemeye yönelik Rum çabaları sürerken KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, yaptığı yazılı açıklamada Rum tarafındaki ret cephesinin iki kesimli, iki toplumlu bir federasyona ilkesel olarak karşı olduklarını her fırsatta dile getirerek ortamı zehirlediğini kaydetti. Burcu, ret cephesinin amacının, Rum toplumu hakimiyetinde üniter bir devlet olduğunu ve Kıbrıslı Türk toplumuna azınlık haklarını reva gördüklerinin açık olduğunu belirtti.

Artık Rum tarafının "Herşey benimdir, Kıbrıs benimdir" saçmalıklarına bir son vermenin, nafile müzakerelerden vazgeçerek KKTC'nin tanınması için gayret sarf etmenin zamanı gelmiştir. Önceki gün İstanbul'da gerçekleşen 23. Enerji Kongresi'nde, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti üzerine katılan, burada dünya liderlerine seslenme imkanı bulan, Putin, Aliyev, Maduro dahil dünya liderleri ile aynı masada oturabilen KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, dünyayla entegre olmanın sadece Rum tarafı ile anlaşmaya bağlı olmadığının bilinci ile hareket etmelidir.