Bilun ÇELİK / YENİÇAĞ
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ankara Büyükelçiliği görevine aday gösterdiği David Satterfield'in, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nda verdiği ifadede, "Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımını hayata geçirmesi halinde F-35 programının parçası olamayacağı mesajının Türk yetkililere en yüksek düzeyde açık şekilde iletileceğini, görevinin onaylanması halinde, Türkiye'nin NATO müttefiki statüsünün gereklerini tam olarak yerine getirmesine, Türkiye'ye içerde ve dışarda insan hakları taahhütlerine saygı göstermesi konusunda meydan okumak için çalışacağına, NASA fizik mühendisi Serkan Gölge dahil bütün ABD vatandaşlarının ve diplomatik misyon çalışanlarının özgür kalıncaya çabalayacağını" ifade etmesini değerlendiren Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, "Söyleyene değil söyletene bakmalı" dedi.
İktidarın, 2002'den beri ABD'nin başta Orta Doğu olmak üzere, dünyadaki siyasi, askeri polikitalarının uygulayıcısı ve ortağı olduğunu hatırlatan Tantan, "Şimdi ne değişti de bu kadar sert tutum alıyorlar. Bunun cevabını bulmak için yakın tarihte ikili ilişkilerde yaşanan derin ayrılıklara bakmak gerekir. 1 Mart tezkeresinin reddi, Süleymaniye'de Türk askerinin başına çuval geçirilmesi, Ergenekon ve balyoz davaları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çökertilmesi, cemaatler eliyle kurumsal yapıların yerle bir edilmesi, devlet kimliğinin çökertilmesi... Türk milletine karşı küresel bir tezgah olan 15 Temmuz kalkışması... Bunların hepsi bugünkü duruma gelineceğinin işaretleriydi" dedi.
"Libya'dan başlayıp Irak ve Suriye il devam eden taşeron dış politika sonucu, ABD -Türkiye arasında açılan çatlak derin uçuruma dönüştü" diyen Tantan şöyle devam etti: Bugün S-400 Rus hava savunma sistemi ve ABD'nin yüksek teknolojiye sahip F-35 uçakları üzerinden yürüyen gerginlik, Türkiye'yi akılcı dış politikadan uzaklaştırıp, yanlızlaşmaya ve çaresizliğe itiyor. Bugünlerde asla tesadüf olmayan gelişmeler Türkiye'nin içinde bulunduğu durumla da yakından ilgilidir. Cezayir ve Sudan'da Batı'nın etkisiyle yönetimlerin değiştiğini görüyoruz. Konuya yakından bakarsak hem Cezayir'de hem de Sudan'da Türkiye'nin önemli ekonomik ve askeri hamleleri olduğunu görüyoruz. Bizim dışımızda ABD'den Almanya'ya.. Fransa'dan İngiltere'ye çok sayıda devlet Sudan'da binlerce dönüm tarım arazisini işliyor. Çin'in devreye girmesi dengeleri değiştirdi.
Karadan ve denizden Batı'ya ulaşmaya çalışan Çin'in Kafkasya, Afrika ve Balkanlar üzerindeki hamlelerine set çekmeye çalışan ABD'nin, Türkiye'yi yanında tutabilmek için ekonomik ve askeri tehditlerine devam ettiğini vurgulayan Tantan, dış politikada sıkışan iktidarın, yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Mersin gibi büyük şehirleri kaybetmesiyle iç politikada da derin bir açmaza düştünü söyledi.
Tantan, "Türkiye'nin ekonomik ve dış politikada güven verici hamleler yapabilmesinin ilk şartı, kazanan adaya mazbatayı vererek acilen seçim kaosundan çıkmaktır. İkinci adım, var olduğunu söyledikleri beka sorununu, muhalefetle birlikte masaya yatırıp ortadan kaldırmaktır. Buna göre tedbirler geliştirilmelidir. Savunma sistemleri ihtiyacımız vardır, kimseye tabi olmadan da tedariki yapılmalıdır. İran'da, İsrail'de hatta Rusya'da da Türkiye'yi tehdit alanı içinde tutan füzelerin olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Türkiye'nin mali ve ekonomik yapısının kısa sürede düzeltilmesi elzemdir. Bunun için iç ve dış dünyada güven verici siyasi hamleler yapılmalı. Nitelik elemanlar vakit geçirilmeden işbaşına getirmelidir. Yatırımcıya güven verecek adaletin tesisi için hukuk devletinin temel yapıları işletilmeli. Bilgi ağı teknoljik gelişmelere göre yeniden yapılandırılmalı" diye konuştu.
