Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konuştu

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konuştu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, salgında ikinci dalga beklemediklerini söyledi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, vantandaşlara sosyal mesafe konusunda uyarılar yaparak, salgında ikinci dalgayı beklemediklerini söyledi.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Açılışı sayın Cumhurbaşkanımızın tarafından yapılan bazı büyük sağlık yapılarımız sebebiyle huzurlarınıza daha az çıktım. Uyarıları size birçok kanaldan ulaştırmaya çalıştım.

Ülkemiz başarıya, yönetim iradesi ve milletçe mücadelesi sonucu ulaşmıştır.

1 Haziran itibarıyle yeni bir sürece girdik. Bu sürece normalleşme süreci diyloruz. Dünyada devam eden salgın şartlardan en az etkileneceğimiz, nihai sonuca yaklaşacağımız bir hayat için planlama yapıyoruz.

Salgınla mücadelemizde birinci dönemi tamamladık demiştim. Mücadelemizin ikinci döneme girdiğimizi başarının bazı koşullara bağlı olduğunu ifade etmiş, hastalığa karşı uyarıda bulunmuştum.

Tedbir şarttır, çünkü tehdit devam etmektedir.

1 Haziran'dan itibaren başlayan normalleşme süreci başta sağlık alanı olmak üzere geniş alanı kapsayan bir süreçtir.

Dünya çapındaki bu salgın ölüm-kalım endişesiyle insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı, üretim, ticaret, eğitim, turizm, kültür hayatına ağır darbeler vurdu. Dünyanın şu anki refah düzeyi altı ay üzerinden çok geriye düşmüştür. Ülkemiz bu süreci çok az hasarla yaşayan nadir ülkelerden olmakla birlikte elbette şartlardan etkilenmiştir.

Tedbirlere uymak artık sadece sağlığımızı iyice güvenceye almak, salgının önünü kesmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda ülkemizin refahını arttırmakla sorumlu kurum ve insanların önünü açmak anlamına geliyor. Yavaşlayan üretimin hızlanmasına destek, eğitim şartlarının normalleşmesine imkan anlamına geliyor.

Yeni takvim başladığında öğrencilerimiz için güvenli şartları hazırlamış olmalıyız. Halen sınırlı sokağa çıkan büyüklerimiz, gençlerimiz ve çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var. Bu grup yaklaşık 30 milyonu oluşturuyor. Yaşlılarımızın sokağa çıkacağı şartları uyacağımız tedbirlerle bizler sağlayacağız. 

Şimdi tedbirlere uyarken sorumluluk alanımız öncekinden çok daha büyüktür. Tedbirlere uyum kendimize, milletimize, devletimize karşı bir ödevdir. Salgının en çetin günlerinde gösterdiğimiz başarıyı, günlük vaka sayısının 1000 civarına düştüğü, hastalığın yayıldığı hızının kesildiği günlerde göstermek zor değildir.

Üç zorluk vardır. Birinci salgının sona erdiği inançtır. İkincisi tedavideki başarıya güvenerek tedbirin unutulması ve risk grubunda olanların tedbirleri gevşetmesidir.

Planlı bir şekilde normal şartlara dönmeye çalıştığımızı unutmamalıyız. Belli yaş grupları hariç sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırıldığı 1 Haziran'dan itibaren tedbirlere uyulmazsa hastalığın daha yaygınlaşacağı kaçınılmazdır. Evden çıktığımızda maskemizi takacağız, karşılaştığımız, birarada olduğumuz insanlarla aramıza 1,5 metre mesafe koyacağız, el temizliğine normalde olduğundan daha fazla önem vereceğiz.

Maske yüzde yüz olmasa da uyum gösterilen bir tedbirdir. Vatandaşlarımızdan ricam konunun ciddiyetini hatırlamalıdır. Covid 19 salgını sebebiyle 4 bin 558 hastamızı kaybettik. Hiçbirimiz 'daha başarılı olsaydık vefat sayımız değişmezdi' diyemeyiz. Bundan sonrası tedbirler sadece şahsımızla ilgili değildir. Her gün karşımıza çıkan vaka tablosuyla sonuçlarla yakından alakalıdır. Maske ve 1,5 metre mesafe uyulması gereken tedbirlerdir.

Maske sosyal mesafenin ihlali için gerekçe olmamalıdır. Maske kullanımı yaygınken mesafe kuralına yeteri kadar uyulmadığını biliyoruz. Mesafe kuralına uymanızı kolaylaştıracak düzenlemeler Bilim Kurulumuzca hazırlanan rehberler esas alınarak yapılmıştır. Sosyal ortamlar için yetkili kurumlara bildirimde bulunmanızı özellikle istirham ediyorum.

Normalleşme sürecine kontrollü sosyal hayat adı verildi. Başarı maske, sosyal mesafe, kişisel temizliğe çok fazla dikkat edilmesinin tavizsiz bir şekilde uygulanmasına bağlıdır. 

Restoranlarda 2-3 kişi oturmamalıyız, otobüslerde maskelerimizi takmış olmalıyız. Pazar yerine gideceksek en sakin ortamı tercih etmeliyiz. Normalleşme süreci eski alışkanlıklarımıza dönüş değildir. Tedbirlere uymazsak başa dönebiliriz. 

Tedbirleri tek başına uygulamanız yeterli olmayacaktır. Maske ve mesafe kuralını ihlal edenlere sosyal mesafenin ötesinde mesafeli davranın, bu hakkınızı kullanın. Toplum sağlığına işyerlerini, saygı göstermeyenlerden ayırın, tenkidinizi yapın, takdirinizi gösterin.

Bugüne kadar toplum olarak büyük feraset gösterdiniz. Buna dayanarak diyebiliriz ki ikinci dalga beklemiyoruz. Bakanlığımız,, sağlık ordumuz adına yürekten teşekkür ediyorum. Tedbirlere uymadığımız takdirde normalleşmeye başlayan her alan risk alanı haline gelecektir. Bu dönem risk daha çok hastalığı belirtisiz şekilde yaşayanlar üzerinden gerçekleşecektir.

Belirti göstermeyen birinden bir başkasına geçen hastalık bulaştığı kişide ciddi sorunlara yol açabilecektir. Rehberlerin ana başlığı salgın yönetimi ve çalışma rehberidir. Bu rehberler farklı sektörlerdeki üretim ve iş yerlerinden başlayarak spor, aktivite alanlarına, AVM'lere kadar çalışanların, müşterilerin uyması gereken düzeni ortaya koymaktadır.

Rehberimiz şu uygulamayı talep ediyor AVM girişlerinde kalabalık oluşması önlenmeli. Mesafe kuralının ihlaline yol açmayacak düzenleme yapılmalı. AVM girişlerinde ateş ölçümü yapılması tavsiye edilmelidir. Tüm işyerleri ve kapalı işyerlerinde bu tedbir gerekli görülmektedir.

İşverenlerin ve yönetimlerin belirlenen AVM'deki kişi sayısını dikkate almalıdırlar. Asansörlerin üçte bir kapasite ile kullanıma izin verilmelidir. AVM gibi kapalı ortamlarda lütfen 3 saatten fazla kalmayın.

Giyim mağazalarında ürünler sık temasa maruz kalır. Böyle durumlarda ellerinizi yıkamalı, elinizi yüzünüze değdirmemelisiniz. Pazar yerleri de hastalık bulaşma açısından riskli alanlardır. Pazar yerlerinde uyulması zorunlu olan kurallar getirilmiştir. Dikkatli olmalı ve gerekli durumlarda uyarılarda bulunmalısınız. 

Size önemli bir müjdem var. Normalleşme süreci sağlık hizmetleri açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Hastanelerimiz normal hastalıklarla daha çok ilgilenecek, ertelenmiş tedaviler için randevu vereceklerdir. Gerekli rehberi yayınladık.

Size önemli bir müjdem var. Normalleşme süreci sağlık hizmetleri açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. Hastanelerimiz normal hastalıklarla daha çok ilgilenecek, ertelenmiş tedaviler için randevu vereceklerdir. Gerekli rehberi yayınladık.

İşin özü şudur; evimizin dışındaki hayatımızın adı kontrollü sosyal hayattır. Uyulması gereken tedbirler zor değildir, özünde çok kolaydır. El temizliğine önem, maske ve 1,5 metre mesafe.

Normalleşme sürecinde bize kılavuzluk edecek gerçek, son vakanın tespit ve tedavisine kadar risk devam edecektir. Son vakayı en kısa sürede görmek tedbirlere uymakla mümkündür. Kara görünmüştür ama deniz durulmuş değildir. Yakalanmaktan kaçınacağımız olası dalgalar var.

Temennim bu konuşmaların giderek daha kısa olabilmesidir. Hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum." 

SORU BÖLÜMÜ

Aşı konusunda bir çağrıya çıkmıştık. Ülkemizde şu an toplam ilaç ve aşı anlamında 22 üniversite ve merkezin çalışması var. Hayvan deneyi aşamasına gelen şu an 4 merkez ve üniversitemiz var. Rusya ile görüşmemizde aşı çalışmalarının özellikle hayvan çalışmalarının sonlarına doğru geldiklerini, biliyorsunuz aşıları özellikle insan çalışması, klinik çalışma dönemi önemli. Klinik çalışmayı bir başka ülkede de yapmanız gerekiyor.

O nedenle Rusya ile hem onların hem bizim geliştirdiğimiz aşılarla ilgili karşılıklı klinik çalışmaların yapılabileceği kararına vardık. Bilim Kurulumuz ve Rusya'daki bilim insanları ile birlikte geçen hafta tele konferansla görüşülmüştü. Yarın bu görüşmenin ikincisi yapılacak. İlaç konusundaki çalışmaların Rusya'da sentez safhasına geldiklerini ifade ettiler. Hastalarda kullanımın 1 hafta önce başlandığı ifade edildi. Biz Çin'den getirdiğimizde ilk günlerde tedaviye başlamıştık. Bundan fayda gördüğümüzü, hangi hasta grubu ve hangi dozda kullandığımızı paylaştık. Bundan sonraki işbirliğimiz devam etmiş olacak. Bilin Kurulu'nda daha erken dönemde başlamak üzere rehberde bir değişiklik ayrıca yapılmış oldu.

Sokağa çıkma kısıtlaması daha çok 15 ilimizde gerçekleşmişti. İllerdeki geçişlerin kısıtlandığı durumda daha çok uygulandığı bir durumdu, şu an hafta sonu yasağı ile ilgili genel bir düşünce bir durum yok. Ancak gerektiğinde bazı illerde karar alınabilir. Şu an tüm Türkiye'de ya da en son uygulandığı şekilde bir yasak uygulanması söz konusu değil, gündeme gelmedi. 

65 Yaş üstü vatandaşlarımız ve gençlerimiz, ciddi fedakarlıklar gösterdi. Halen sokağa çıkma noktasında kısıtlı olan büyüklerimiz, gençlerimiz bu dönemde haftanın belirli günlerinde sokağa çıkıyorlar. Bilim Kurulu'nda bu gündeme geldi ve büyüklerimizin hareket kısıtlığı olduğu aktarıldı. Sokağa çıkışlarının artırılması söz konusu ama daha net bir karar yok. Böyle bir karar alınırsa da açıklarız. Bir düzenleme gündeme geldi tabi. Büyüklerimizin ve gençlerimizin bu fedakarlılığına son vermek, 53 milyon kişinin tedbirlere uyması ile doğru orantılıdır. Bu kadar fedakarlık gösteren büyüklerimiz ve gençlerimizin kısıtlılıklarını sona erdiren bir yaklaşım içinde olmalıyız.  

Özellikle bu dönemde acil olmayan elektif dediğimiz vakaların ertelendiğini biliyorsunuz. Acil olan vakalarımız hiçbir zaman bırakılmadı. Bu süreçte benzer şekilde zorunlu olmadıkça hastanelere, sağlık kuruluşlarımıza müracaat edilmemesini özellikle ifade etmek istiyorum. Hastane ortamlarının bu anlamda riskli olduğunu hepimiz biliyoruz. Randevu sistemiyle polikliniklerin devreye girmesini esas kaldık. MHRS sistemi üzerinden randevu alınarak gidilmesini esas aldık. Özellikle daha önce bildiğiniz gibi acil oranımız yüzde 30'lardaydı. Bu oran bu süreçte bu kadar olmadığını bize gösterdi. Gerekli olduğu zaman mutlak sağlık kuruluşlarına müracaat edelim, gerekli olmayan durum sözkonusu ise de zorunlu olmadıkça sağlık kuruluşlarına bu anlamda gitmeyelim. İhtiyacı olan, müdahale yapılması gereken hastamıza daha iyi zaman ayırıp, kurallara, tedbirlere uygulayarak bulaşmayı en aza indiren bir sistemle götürelim istiyoruz.

Bildiğiniz gibi Bilim Kurulumuz bir rehber yayınladı. Hangi kurallara uyulması gerektiğini net ifade etmiş oldu. Mesela şehirlerarası otobüslerde yüzde 50 kuralı kalkmadı, bu oran düştü. 2 koltuk yanyana ise bir koltuk yine boş kalacak. Tekli koltuksa o koltuğa oturabilecek. İki yanyana koltuk şehirlerarası ulaşımda dolu olmayacak. Ama şehir içinde koltuk sayısından fazla kişi alınmayacak. Bu kuralın uygulanamadığı zorunlu olan kurumlarda valiliklere, hıfzısıhha kuruluna yetkiler verildi. Bu anlamda duraklar dahil olmak üzere otobüs veya minibüs veya yolcu otobüslere, şehirlerarası ulaşım dahil olmak üzere varolan sayılar dışında vatandaşlarımızın zorlamaması gerekiyor. Bu anlamda birbirimizi uyarmamız gerekiyor.

Biz bu ilacı daha doğrusu dünya 20 yıla yakın bu ilacı iyi biliyoruz. Daha önce sıtmada kullanılan ama 15 yıldan bu yana romatizmal hastalıkta kullanıldığını bildiğimiz ilaç. Bu yayını uluslararası bazı ülkelerden bilim insanlarının bir araya geliştirerek bir yayın değildi. Bir şirket tarafından veriler toplanarak bu yayın yapıldı. Bu verileri yayın haline getiren de meşhur bildiğimiz üniversitenin kalp nakli yapan hekimleri tarafından yayın hale getirildi yani enfeksiyonla ilişkisi olmayan. Hangi ülkeden alındığı bilinmeyen, hangi hastanelerden verilerin alındığı bilinmeyen veriden bahsediyoruz. Biz dünyadan farklı olarak bu ilacı farklı ve erken kullandık. Dünya daha çok bu ilacı geç vakalarda, yoğun bakım hastalarında kullandılar. Biz ise o dönemde bu ilacın faydasının olmadığını, çok erken dönemde başlamasının gerekliliğini düşünerek başladık. Bunun da faydasını gördük. Her geçen gün vaka sayımızın azalması, ağırlıklı burada uyguladığımız tedavi yaklaşımlardan bir tanesi olan bu ilaca bağlı. Sadece bu ilaç değil, bu ilaç da bunlardan bir tanesiydi. 1811 verinin 150 tanesi özel üniversitenin verisiydi. Toplam külte dediğimiz, kalpte sorun olduğu düşünülen durum külte uzamasıyla kendini gösteriyor. Sadece 5 vaka oldu. İlacı kestiğinizde de bu külte uzamaları kesildi. Dolayısıyla herhangi bir kalıcı etki sözkonusu olmadı 1811 vakada. Bunu diğer vakalarımızdaki durumu da analiz ediyoruz. Önümüzdeki günler daha net söylemiş oluruz. Şu anda da kullanmaya devam ediyouz.

Ayrıntılar geliyor...