Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan Bursa'da flaş açıklamalar

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan Bursa'da flaş açıklamalar
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bursa'da korona virüs salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, Anadolu’da salgının 2. Zirvesinde olduğunu kaydeden Bakan Koca, “Anadolu'da ise ilk zirve eylülde görülmüştü, ikincisini şimdi yaşıyoruz" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bursa’da korona virüs salgınıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Son birkaç gün içerisinde koronadan riskin boyutunun arttığının altını çizen Bakan Koca, “Virüsün bulaştığı kişilerin büyük kısmında belirti görülmemesi sevindiricidir fakat bu durum işin ciddiyetini azaltmıyor. Virüsün yayılması sadece daha fazla sayıda hasta olması veya hayatını kaybetmesi değil, tüm hayatın sekteye uğramasıdır” dedi.

Bursa’da bir ay öncesine kadar günlük vaka sayısının 3 kat arttığını ifade eden Bakan Koca, Bursa'da yoğun bakım yatak kapasitemize 198 ilave edileceğini söyledi.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

İlk görüşmemizi sayın valimizle gerçekleştirdiği kısa bir açıklama yaptım. Sonrasında Bursa Şehir Hastanemizi ziyaret edip salgın sürecini konuştuk. Bursa, Bilecik, Çanakkale ve Yalova’yı ilgilendiren açıklamalar yapacağım. Eklemek zorundayım ki durum bölgesel bir durumdan daha ciddidir.

"SALGIN ANADOLU'DA 2. ZİRVESİNDE"

Bursa’da yaptığımız toplantının muhattabı 5 ilimiz ve diğer illerdir. Salgın Anadolu’da 2. yükselme dönemindedir. İlk zirveyi büyük illerde 14 Nisan’da 2. Zirveyi ise Eylül’de yaşamıştı. Anadolu’da ise ilk zirveyi Eylül’de ikinci zirveyi ise şimdi yaşıyoruz.

"DEVLETİMİZİN VERDİĞİ MÜCADELENİN CİDDİYETİNDEN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Büyük illerimizde her iki zirve noktasından sonra tedbirlere ciddiyetle sarılmış ve hızla sonuç almıştık. Şimdi daha büyük bir riskle karşı karşıyayız. Sağlık ordumuzdan, kapasite oranımızdan izolasyondan ve hepsinden önemlisi devletimizin verdiği mücadelenin ciddiyetinden kimsenin şüphesi olmasın.

Korona virüsün bulaştığı kişilerin büyük bir bölümünde belirti görülmemesi sevindiricidir ama durum işin ciddiyetini azaltmıyor. Çünkü salgın bize şunu gösterdi: Virüsün yayılması sadece daha fazla sayıda insanın hayatını kaybetmesi değil hayatın sekteye uğramasıdır. Verilen bütün mücadele hayatın korunmasına yöneliktir.

BURSA’DA GÜNLÜK VAKA SAYISI 3 KAT ARTTI

Bursa’da bir ay öncesine göre günlük vaka sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Bilecik’te geçen aya göre vaka sayımız 2 kat arttı. Balıkesir, Yalova ve Çanakkale’de bir ay öncesine göre yüzde 50 vaka artışı görüyoruz.

Yataklarımızı değerlendirdiğimizde durum şu şeklide:

Bursa’da yoğun bakım yatak kapasitemize 198 yeni yatak ekliyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 60, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 75’tir. Balıkesir’de  48 yoğun bakım yatağı eklemek için çalışmalarımızı başlattık. Yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 62.

Bilecik’te 21 yoğun bakım yatağı eklenmesi için planlarımızı yaptık. Yatak doluluk oranımız yüzde 36, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 42, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 56. Çanakkale’de yoğun bakım kapasitemize 36 yatak daha ekliyoruz. Yatak kapasitemiz yüzde 34, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 48, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 24. Yalova’daki mevcut yoğun bakım yataklarımıza 9 yeni yatak ekliyoruz.  Yatak doluluk oranımız yüzde 62, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 60, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 26.

Belirttiğim gibi salgında önemli bir çalışmamız filyasyon ekiplerinin yaptığı çalışmalar. Bu ekipler hastaların takibini yapıp ilaçlarını temin ediyoruz. Bursa’da filyasyon ekibini 700’e çıkarıyoruz. Balıkesir’de 203 filyasyon ekibimiz var. Bilecik’te 66 filyasyon ekibimiz var. Çanakkale’deki filyasyon ekip sayısını 97’ye çıkarıyoruz.

Şehir hastanelerimizin yaşadığı salgından önce bulundukları yerlerde sağlık sistemlerine katkıları vatandaşların takdirini toplamıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, “Hayalim” dediği bu tesislerin ne kadar isabetli yatırımlar olduğu hem Elazığ depreminde hem de yaşadığımız salgında görülmüştür.

Bursa ve Balıkesir’deki şehir hastanelerinin salgın dönemindeki hizmetleri değerlendirdiğimizde ne kadar isabetli yatırımlar olduğunu gördük.

“KIŞ, HEPİMİZ İÇİN BİR YENİLGİ DÖNEMİ OLUR”

Seyri kendi haline bırakırsak kış, hepimiz için bir yenilgi dönemi olur. Anadolu’daki yükseliş, bugün incelediğimiz 5 ilimizi de kapsamaktadır. Bu illerdeki halkımızdan şimdi verdikleri desteğin çok daha fazlasını bekliyormuş.

“ZATÜRRE ORANI TÜRKİYE ORTALAMASININ ÇOK ÜSTÜNDE”

Son haftalardaki vaka sayısı 3 kat daha artıyor. Bilecik, salgında ilk zirveyi 10 Eylül’de yaşamıştı. O döneme kıyasla vaka sayısı 2 katına yaklaştı. Dikkat çekici nokta, zatürre oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde olmasıdır.

Bu konu özellikle son günlerde çok konuşlan bir konu oldu. Biz 2021 yılının aşısını şimdiden sipariş etmeye çalışıyoruz. Her yıl aldığımız ortalama aşı 1 milyon 350 bin dozdu. Grip aşısının dünyadaki toplam arzı yüzde 20 arttı. Grip aşısı, pandemiyle birlikte daha önemli oldu.

Grip aşısının herkese uygulanması gibi algı oluştu son dönemde. Böyle bir durum söz konusu değil. İlk 400 bin aşıyı eczanelere verdik. 2-3 hafta içinde devamını göndereceğiz. Bir grip aşılarının tedarikini arttırmak için daha fazla mücadele veriyoruz. Bunu 3 milyonun üzerine çıkarmak için yoğun bir çaba içinde olduğumuzu söylemem gerekiyor. Yani geçen yıla göre 2 katlık bir artış olacak. Pandemi döneminde grip aşısını özellikle en riskli gruplara yapmak gerekiyor. Bilim kurulumuz bir çalışma yaptı.

Özellikle riskli gebelere, 26 haftadan sonra olan gebelere ve doğumdan sonraki 2 hafta içinde olanlara, 65 yaş üzerindeki kronik hastalığı olanlara, 5 yaş altı kronik hastalığı olan çocuklara, 5 yaş ile 65 yaş arası iki kronik hastalığı olanlara, riskli durumdaki sağlık çalışanlarına ve organ nakli olan kişilere olmak üzere; ilk etapta bunu dağıtımını hedefleyerek planladı.

Peyderpey gelen aşıyı da bu çerçevede dağıtmış olacak. Vatandaşımız e-Nabız üzerinden ben risk grubunda değil miyim diye düşünmesin. Kasım’ın ilk 10’u içinde sağlık çalışanlarımıza da yapmış olacağız. Aşı sayısı artıkça bunu genişletmeyi hedefliyoruz. Telaşlanmadan yaygın bir şekilde aşının yapılacağını özellikle söylemek istiyorum.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GELECEK Mİ?

Özellikle sokağa çıkma yasağı gibi durum düşünmüyoruz. Ama hareketliliğin artmasıyla salgının artmasını da iyi biliyoruz. Özellikle maske, tedbir ve mesafenin önemini biliyoruz. Ev için bulaşın arttığını görüyoruz. Eve misafir alınmamasını özellikle belirtmek işitiyoruz. Hem kamuda hem de özel sektörde esnek mesafe ciddi şekilde gündeme alınmalı. Her il ulaştırma açısından riskleri düşürmek için sorumluluk almalı.

"MASKENİN ENFEKSİYONLARIN AZALMASINDA YÜZDE 90 ETKİSİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Bu dönemde özellikle maskenin daha çok sadece koronaya karşı değil, önümüzdeki dönem damlacık enfeksiyonların viral enfeksiyonların artacağı bir döneme giriyoruz. Maskenin bütün bu enfeksiyonların azalmasında yüzde 90 etkisinin olduğunu biliyoruz.

Aşı, yüzde 60 oranında azaltıyor. Biz aşının önemini azaltmak için bunu söylemiyoruz. Önümüzdeki 4-5 ayın çok önemli olduğun viral yükü azakltan bir aşı özelliği olduğunu iyi biliyoruz.

Çocuk yaşlarda viral enfeksiyonları çok sık görüyordu. Şu anda polikliniklerde sayının artmadığını görüyoruz. Çocuk yaşlarda bile bu enfeksiyonu görmemizin sebebinin maske ve mesafe olduğunu iyi biliyoruz.

"TEDBİRLERE UYARSAK ENFEKSİYONLARIN AZALDIĞINI GÖRECEĞİZ"

Tedbirlere uyma noktasında bir yaklaşım içinde olursak enfeksiyonların azaldığını göreceğiz. Bu mücadeleden kimsenin geri kalma hakkı olamaz. Bu durumun önümüzdeki dönemde çok önemli olacağını görüyoruz. Bu tedbirler sıkı sıkıya uyulursa başka katı tedbirler almamıza gerek olmayacak.

Şu anda dünyada görülen Covid-19 vakalarının yarısı Avrupa pandeminin merkezi olacak.