Sahte içki kâbusu ve devletin görevi

Geçenlerde sahte içki konusuna dikkat çekmiş ve "Sahte içki vakalarındaki bu artış, içki fiyatlarının pahalanmasından mı, yoksa gerekli denetimlerin yeteri derecede yapılmamasından mı?" diye sormuştum. O günden bugüne yapılan denetimlerde binlerce ton ele geçirildi. 17 iş günündeki miktar tam 300 bin ton. Hadi bunlar ele geçirilenler. Ya bilmediklerimiz... Bunlar daha kaç can yakacaklar?.. Bu canilere en ağır ceza verilmeli. Zira yaptıkları taammüden adam öldürmek. Yani cana kast...

Son haberlere göre; İzmir, Kırıkkale, Mersin, Muğla, Aydın, İstanbul, Trabzon, Karabük ve Zonguldak'ta cuma gününden bu yana sahte içkiden zehirlendiği şüphesiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 45'e ulaştı. 30'u aşkın kişi de muhtelif hastanelerde tedavi görüyor.

Devlet sosyal bir facia haline gelen "sahte içki" meselesini tüm yönleriyle mercek altına almalı çağrımı yineliyorum.

Gözümüz Millîlerde

Rusya ile Türkiye arasındaki ikinci beraberlik moralleri yükseltti, bu akşam Sırbistan karşısına 3 puan hedefiyle çıkıyoruz. Millî maç arasından sonra haftasonu yine ligimize dönüyoruz. Spor programındaki yorumlara baktığımda düşüşe geçen iki büyük camia vardı; Galatasaray ve Beşiktaş.

TRT'deki Ali Gültiken bu konuda ikisini de es geçti. Kurtuluş formülleri gösterdiler.

Her şey tozpembe giderken Fatih Terim'in bir cümlesini hatırlıyorum; "Bir gün ya kulübe başkan ya da genel menajer olurum."

Şimdi gelinen noktaya bakın. Her şey baş aşağı.

Camiadaki durum için daha kötüsü olamaz diyorum. Akıllarınca, küçük hesaplar yararına sığınmalara gerek yok.

Anlayın artık kimin Galatasaray ve Beşiktaş'ı tuttuğunu. Demek ki iki büyük geçinen kulübün şimdiden tutanı yok.

Halen sürdürülen yanlışlıklar sisteminden çıkmanın formülünü buldular; bunlar da bankalı olacak.

Görünen o ki Fenerbahçe'nin dışında hiç bir camianın şansı yok.

Spor fotoğrafçılığı alanında bir markaydı

Babıali'nin efsane foto muhabiri Hüseyin Büyükkırcalı da bu dünyadan göçtü. Bir nesil onu Milliyet gazetesi spor sayfalarını poster gibi kaplayan muhteşem müsabaka fotoğraflarıyla hatırlayacak. Sihirli objektifiyle stadyumları spor sayfalarına taşımayı başarmış bir büyük ustaydı. Türkiye'de spor, özellikle de futbol fotoğrafçılığı denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Hüseyin basında dijital fotoğrafçılığın da öncülüğünü yapmıştı.

Hakk'a yürüyen Büyükkırcalı Şanlıurfa'da toprağa verildi. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun...

GÜNÜN SÖZÜ

Güzellik aşığın ödülüdür. William Congreve

 

 

Yazarın Diğer Yazıları