Sahte içki ve Fenerbahçe...

Millî Piyango bayileri önündeki bilet kuyrukları gibi yılbaşı klasiklerindendir; sahte içki üreten yerlere yapılan baskınlar... Her yılın Aralık ayının son haftalarında sıkça okuruz; sahte içki üreten falan yere baskın yapıldı. Bilmem kaç ton sahte içkiye el konuldu. Üretimde kullanılan şu kadar alet edevat ele geçirildi. Şu kadar kişi hakkında da soruşturma açıldı diye.

Sonu gelir mi bu baskınların? Asla gelmez, gelemez!.. Çünkü, yılbaşından yılbaşına yapılır, laf olsun torba dolsun diye... O da göstermelik, sadece birkaç yere!.. Sonra?.. Bu sahtekârlara yine yol verilir... Yurdum insanının da işine gelir bu iş. Ucuza alıyorlar ya!.. Ara sıra yanlışlıkla medyaya düşen kaçak içkiden şu kadar adam zehirlendi bu kadar adam öldü haberleri de pek kimseyi etkilemez. Bir de, günde, trafik kazalarında ölen ve de yaralanan insan sayısı ile bu rakamlar asla mukayese edilemez...

Bizim, konjonktürel uzmanlar da sadece yılbaşlarında uyarırlar; "alkol zehirlenmeleri, etkisi en yüksek, en tehlikeli zehirlenmelerdendir. Peki sahte alkol aldıysanız ve zehirleniyorsanız ne gibi belirtileri var" diye.. Sonra da sıralarlar;

"Metil alkollü kaçak içki ya da kolonya, alındıktan ortalama 30-60 dakika sonra kanda en yüksek düzeyine ulaşır. Erken dönemde, bazen 30 saate kadar hiçbir belirti vermeyip, yalnızca sarhoşluk ve gastrit oluşturduğundan tanınması güçtür. Belirti verdiği geç dönemde de yapılan tedavi imkânsız olabilir. Metil alkol vücutta formaldehit ve formik asit adlı çok zehirli maddelere dönüşerek zehirleyici etkisini yapar.

Başlıca zehirlenme belirtileri,

- Başağrısı,

- Bulantı,

- Kusma,

- Baş dönmesi,

- Tansiyon düşmesi,

- Kanda asidoz,

- Görme bozukluğu ve körlük,

- Ve daha ileri dönemde tedavi edilmezse koma ve ölümdür."

Yine, yeni bir yılbaşı arifesinde sahte içki operasyonları haberlerini izlerken derin bir düşünceye daldım. Bizlerin sağlığını tehdit eden sadece sahte içki mi?.. Ya!.. Sahte siyasetçilere, sahte futbolculara, sahte sanatçılara, sahte sendikacılara, sahte uzmanlara ne demeli?.. Ne hale geldik farkında mısınız?.. Gerçekçi bir göz ve akıl ile sadece yanı başınızdakilere bakmanız yeterli. Sadece, son 18 yılda yaşadıklarımıza bir bakın!.. Başımıza musallat ettiğimiz sahteler yüzünden toplum olarak, başağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, tansiyon düşmesi, kanda asidoz, görme bozukluğu ve körlük aşamalarını geçtik... Tedavi edilmezse koma ve ölüm evresindeyiz.

Evet, sahte olduğunu bile bile içiyoruz!.. O sahtelerin belirtilerini bilmemize, tanımamıza rağmen... Ucuza kaçıyoruz her zamanki gibi!..

Bendenizden bugünlerde, ittifak görüşmeleri ile ilgili haberleri, kulisleri beklediğinizi hisseder gibiyim. Ama, sahte içkinin zararlarını yazmayı tercih ettim. Neden?.. Çünkü, sezon başında şampiyon olmasını beklediğim ve büyük heveslerle takip ettiğim Fenerbahçe ligde 17'nci sıraya geriledi. Bu gidişle de küme düşecek. Her nedense bende, acaba sarayın takımı Başakşehir'e gizliden çalışıyorlar mı diye bir şüphe oluştu. Saray ailesinin kontrolünde olduğunu sandığım Ersun Yanal hoca ile anlaştıklarına dair haberleri de duyunca bu şüphem daha da arttı. Onca kaliteli yerli ve yabancı hoca varken neden Ersun Yanal?.. Ersun Yanal, neden yeniden Fenerbahçe'ye pazarlanıyor?.. Fenerbahçe, başarısı tescillenmiş hocalar varken, Ersun Yanal tercihi ile bizleri bir süre daha avutup kulübün kapısına kilit vurmaya mı hazırlanıyor?.. Ee o zaman!.. Bunlara gerek yok ki!.. Şu anda kadrosunda bulunan sahte futbolcuları transfer etsin Başakşehir'e... Sezon sonunda yapılacak balkon konuşması ile hep beraber Başakşehir'in şampiyonluğuna alkış tutalım!.. Dümenden tartışmalara ne gerek var ki?.. Aziz Yıldırım'dan kurtulduk diye sevinirken acaba Ali Koç'un da bir proje olduğu ortaya mı çıktı?..

Nereden nerelere geldik!..

Lütfen, kimseler gereksiz alınganlıklar göstermesin... Son günlerde Ankara'nın havasının tadı iyice kaçtı!.. Gecelerin karanlığı ve de ayazı adamın ağzının tadını kaçırıyor.

O zaman...

İçelim güzelleşelim!..

 

Yazarın Diğer Yazıları