Sakın gergedanlaşmayın!

Uğur Dündar'ın hazırlayıp sunduğu Halk Arenası programında, yılların üstadı iki dev sanatçı ve aynı zamanda muhteşem bir entelektüel olan Metin Akpınar ile Müjdat Gezen, darbelere ve kutuplaşmaya karşı demokrasinin önemini örneklerle cesurca vurguladılar.

Program sonrasında ne savcılık bir işlem yaptı, ne de medya umursadı programı... İlerleyen saatlerde ise sanki sihirli bir el değmişçesine, bir yerden talimat verilmişçesine tüm iktidar yanlısı medya, yazarlar veryansın etmeye başladı.

Gazetelerin manşetleri korkunçtu!

"Cumhurbaşkanını ayağından asmakla, zehirlemekle tehdit ettiler",

"Ayyaş Metin",

"... Baryam lakaplı Darbekatör Müjdat Gezen",

"P..evenk Müjdat" gibi manşetler attılar...

Uzun uzadıya neler olduğunu anlatmayacağım!

Türkiye'nin iki büyük değeri, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Aslında çoğunuz farkındasınız...

Sayın Cumhurbaşkanı bu tür durumlarda kendi tabanını sıkılaştırmak için konuyu çok iyi kullanır ve gündemi değiştirmeyi başarır.

Tabii bizler her seçim öncesi Cumhurbaşkanı'nın gündem oluşturmak için hedef gösterme gayretlerine alıştık. Mevcut ekonomik verilerin, Sayıştay tarafından belirlenen yağma ve talan boyutundaki usulsüzlüklerin halk tarafından unutulması, sorgulanmaması, konuşulmaması için kutuplaştırma ve hedef gösterme ilerleyen günlerde de artarak devam edecek.

Dün Fatih Portakal, bugün Metin Akpınar, Müjdat Gezen, yarın başka bir isim hedefte olacak...

Göreceksiniz, seçim dönemi boyunca da bu konular üstüne basa basa, altı çizile çizile işlenecek.

Hukukun üstünlüğünü her daim savunacağız tabii ki ancak Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının hemen ardından soruşturma başlatması "Hukuk iktidarın emrinde" rahatsızlığına neden oldu.

Öyle ya...

"Gezicilerin başları kesilmeli", "Oluk oluk kanlarını akıtacağız", diye haykıranlar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret edenler için işlemesi gereken hukuk ne yazık ki işlemedi. Bu durum "kişiye özel hukuk mu var" sorusunu da akıllara getirdi.

Utandım kahroldum

Metin abinin evinden çıktıktan sonra kendisini götürecek olan araca doğru yürüyüşü, suratındaki hüzün, adliyede sabah kahvaltısını tost ve ayran ile yapması açıkçası beni utandırdı. Kahroldum...

Saray'ın sözde sanatçıları çocuklarına, kendilerine her türlü menfaat, imtiyaz, ayrıcalık peşinde koşarken bu ülkenin gerçek aydınları, her dönem olduğu gibi mahkeme salonlarında başları dik şekilde hukuka hesap verdiler...

Çünkü Saraylarda ejder meyveli smoothie içmek yerine adliyede tost ayran onlar için onur vesilesidir.

Cumhurbaşkanının itirafı

Aslında Metin Akpınar'a kızmalarını anlıyorum.

Metin Akpınar Anadolu'nun yetiştirdiği en büyük mizah ustalarından biridir.

16 yıllık iktidarları boyunca destek veren "sanatçı" güruhuna bakıldığı zaman da asla ulaşamayacakları bir güç... Ellerinde bulunan mutlak güce rağmen "kültürel ve sanatsal iktidarı" ele geçiremiyorlar. Cumhurbaşkanı "eğitimde ve kültürde hedeflediğimiz noktaya gelemediğimizi üzülerek söylemek istiyorum" diye itirafta dahi bulunmuştu.

Ben insan kalacağım, gergedan olmayacağım

Gelin size kısa bir hikaye anlatayım...

Hitler, Paul Von Hindenburg'u kandırıp iktidara geldiğinde faşizmin ayak sesleri güçlü şekilde duyulmaya başlamıştı. Eugène Ionesco "Gergedan" isimli bir oyun yazdı o dönem. 12 Mart döneminde Devekuşu Kabare Tiyatro'da oynandı bu oyun.

Kısaca aktarayım:

Paris'te bara giren biri bağırıyor:

- Aman Allah, bir gergedan evden buraya kadar kovaladı beni, korkunçtu.

"Olmaz öyle şey. Nereden çıkarıyorsun?"

Sonra alay başlıyor. Tartışılıyor.

"Çift boynuzlu mu, tek boynuzlu mu? Asya gergedanı mı, Afrika mı?"

Sonra gergedanlar kent sokaklarında dolaşmaya başlıyor. Hatta zarar veriyorlar. Yıkıp yakıyorlar. İnsanlar korkuyla, endişeyle gergedanlardan yana laflar ediyor.

Bu gergedanları kınıyoruz, ama bunlar çok güçlü canım. Gergedan olmak o kadar kötü değil. Güçlü, kuvvetli, şirin mi şirin haki renkli. Keşke hepimiz gergedan olsak!

İçlerinde bir tek Beranja, gergedana dönmemekte direniyor:

- Ben insan kalacağım, gergedan olmayacağım. Ben insan kalacağım...

Kıssadan hisse: Korkmayın dostlarım!

Bugünler de elbet geçecek. Korkutmak, susturmak, sindirmek istiyorlar. Başaramayacaklar.

Bu yapılanları dizleri üstünde duranlar büyük görüyor, ayaklarının üzerinde duran bizler için ise gayet küçük bir durum...

Sizler gergedanlaşmayın!

Gergedanlaşanlara inat, insan olarak kalın...

Yazarın Diğer Yazıları