Göztepe karşısında alınan 3 puan ile ligin zirvesi ile arasındaki puan farkını azaltmaya devam eden Trabzonspor'da endişe ediyorum ki, yetkili ve etkili statüsünde olanlardan birileri çıkacak ve “Bu yol şampiyonluğa gider” diyecek!

Çünkü Trabzonspor son kupalı şampiyonluk olan 1983-84 sezonundan sonra hedefini hep, kimseye yar etmeden ligi en tepede tamamlamak olarak koydu ama maalesef öyle veya böyle bu işi 1'inci sırada hiç tamamlayamadı.

Onun içindir ki “ağzı sütten yanan yoğurdu üfleyerek yer” darb-ı meselini unutmadan Trabzonspor'un son 35 sezonun tahlilini iyi yapması gerekir. Bu hesap ve değerlendirme yapıldığında ise hedefi hep her yılı kapsayacak şekilde kısa vadeli olmaması gerektiği gerçeği net bir biçimde görülecektir.

Göztepe galibiyetinden sonra, Trabzonspor'un forma gücünü bile derleyip toparlayarak harekete geçiren teknik direktör Abdullah Avcı'nın; “Her maçta bir öncekinden daha iyi olmak istiyoruz” diye yaptığı açıklamanın, gerçekte “Sabırlı davranın” anlamına geldiğini Trabzonspor camiasının iyi tahlil edip anlaması gerekiyor.

Bunun kısa özeti de; “Biraz toparlanmaya başlanma ile yine hedefi yine kısa vadeli hesap için büyütmemek gerekir” demektir.

Abdullah Avcı; “Göztepe maçında topun daha fazla bizde kalmasını amaçlıyorduk ve bunu da başardık” derken geçmişe göre Trabzonspor'un daha iyi olduğunu ifade ediyor. Yoksa, olması gereken noktada bir Trabzonspor, bu hedefi yakaladığını söylemek istemiyor. Çünkü bu takımın sahada tam hakimiyet kurabilmesi için eksikleri kapatacak takviyelere ihtiyaç bulunduğunu cümle alem biliyor.

Göztepe maçında iyi ve kötü olanlara bir göz atacak olur isek, kaleci Uğurcan'ın her daim en güvenilir subap olduğunu, bir zamanlar birilerinin kovmak için yapmadıklarını bırakmadıkları İranlı Hosseini'nin ne kadar gerekli bulunduğunu, Fatih Karagümrük maçının en iyisi Serkan'ın başarısı arttıkça ayaklarını yerden kesmemesi gerektiğini, Baker'in giderek kendine gelmeye başladığını, Nwakaeme'nin geçen sezonki perfermonsına ulaşması için daha gayret göstermesinin lazım geldiğini, Ekuban'ın bu takımın bir numarası olduğunu, Abdulkadir Ömür'ün daha verimli hale gelmesinin şart olduğunu ifade etmek lazımdır.

10 günlük ara ve bu arada giderilecek eksiklerle Trabzonspor ilk yarının geri kalan bölümü ve ikinci periyotta daha başarılı olacaktır. Ancak korkarım ki bu başarıyı yine “kayıtsız şartsız şampiyonluk” hesabına getirip dayandırılmasının yaratacağı baskı olumsuzlukları yeniden vücuda getirecektir. İnşallah yanılırım!