Sanata adanmış bir ömür Devlet Sanatçısı Kutlu Payaslı

Sanata adanmış bir ömür Devlet Sanatçısı Kutlu Payaslı

Gümüldür''de bir aile dostumun yazlığında, 86 yıllık ömrünün 60 yılından fazlasını müzikle uğraşarak geçirmiş, Türk Sanat Müziği''nde besteci, yorumcu ve şef olarak önemli izler bırakmış, TRT Repertuvarında pek çok eseri bulunan değerli müzisyen Kutlu Payaslı ile karşılaştım.

                İleri yaşına rağmen tüm anılarını bugün yaşamış gibi anımsayıp şevkle anlatmasını gıpta ile izleyerek Tanrı uzun ömürler versin dedim.

                Sayın Payaslı''nın imzalayarak takdim etme nezaketini gösterdiği, Dr. Murat Kuter''in özenle hazırladığı "Sanata Adanmış Bir Ömür, Kutlu Payaslı" adlı kitabı bir çırpıda okudum.

                Bir ömrü müzik ortamında geçirmiş Payaslı için hazırlanmış, anılar deryası ile süslü eserin her sayfasında Kutlu Payaslı''nın, İdil Biret''ten Münir Nurettin Selçuk, Selahattin Pınar, Sadettin Kaynak, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Nesrin Sipahi, Ziya Taşkent, Sevim Tuna, Avni Anıl, Alaaddin Yavaşça, Mustafa Sağyaşar, Emel Sayın ve Nalan Altınörs gibi bir kısmını yakından tanıdığım, bir kısmını da yılların derinliğinde zevkle izleyip dinlediğim Türk müziğinin zirve sanatçıları ile çekilmiş fotoğrafları müzisyenler arasında ne denli sevildiğinin güzel belgeleri görünümünde idi.

                Her birinin adını andıkça hemen o sanatçı ile bir anısını anlatıp yadetmesi, rahmetli Tuğrul Mumcu''nun adı geçince ''Orta okulda sınıf arkadaşımdı'' dediğimde Zileli olduğunu, Ankara Gölbaşı''ndaki evini, beslediği köpeklerden söz açıp kızı ses sanatçısı Lale Mumcu''yu anması ile müthiş bir hafızaya sahip oluşunu sergiliyordu.

                Kutlu Payaslı, 27 Haziran 1936''da Amasya''da dünyaya gelmiştir. Ailesi 1765-1775 yıllarını kapsayan dönemde İskenderun''un Payas kasabasından gelerek Amasya''ya yerleşen kabilelerden aydın bir ailedir. Babası Yümni Bey''in dedesi Hacı Hakkı Efendi Amasya Medresesi Müderrisidir. Dedesi Hilmi Efendi, Ziraat Bankası emekli müdürlerindendir. Babası Yümni Bey de Ziraat Okulu öğrencisi iken 1914''te askere alındığından okulunu yarı bırakmak zorunda kalmıştır. 1920''de de Kuvayı Milliye''ye gönüllü olarak katılmış İstiklal Madalyası sahibidir. 1950''li yıllarda Amasya''da lise olmadığından aile Kutlu Payaslı''yı İstanbul Haydarpaşa Lisesi''ne yatılı olarak yazdırmıştır.

                Fenerbahçe voleybol takımı Haydarpaşa Lisesi salonunda antrenman yaptığı için onları izleyerek voleybolu sevmiş ve bir süre oynamıştır. O dönemde Fenerbahçeli meşhur futbolcu Boncuk Ömer müzik öğretmenleri olduğu için spor ve müzikle yakından ilgilenmiş, müzik öğretmeni Hikmet Bora da müziğe yatkınlığını görerek desteklemiştir.

                1955''te İstanbul Türk Müziği Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü sınavına girmiş ve kazanmıştır. Aynı yılın sonunda Ankara Radyosu Stajiyer Ses Sanatçısı sınavına da girmiş ve onu da kazanmıştır. 1955''te bilinçli olarak  başlayan müzik hayatı kesintisiz devam etmiştir.

                İlk bestesini 21 yaşında yapan Kutlu Payaslı, Ankara Radyosunda hafif batı müziği programı yapan Tuncay Gümüşoluk''la evlenmiştir. Nikah davetiyesinin üst köşesine sözlerini nişanlı iken Tuncay Gümüşoluk''un beğendiğim bir şiir diye verdiği bir şiirden alıp bestelediği ve ilk dizesi ''Dudaklarında arzu, kollarında yalnız ben'' biçiminde olan şarkının sözlerini yazmıştır. Nikâh günü de bu şarkıyı Ankara Radyosu''nda ''Beraber ve solo şarkılar'' programında canlı yayında okumuştur.

                Kutlu Payaslı, 1963''te Gündoğdu Duran''ın ''Gözlerin aşka gülen taze söğüt dalısın'' şarkısını çok meşhur etmiştir. Zeki Müren''in  de çok methettiği bu şarkıyı, Payaslı''ya plağa oku demesi üzerine ilk plak çalışmasına girişmiş ama şarkıyı Zeki Müren kendi çıkardığı plağına okuduğu için Kutlu Payaslı ilk plağına bu şarkıyı koyamamıştır.

                Sanat yaşamı ilginç anılarla dolu olan Kutlu Payaslı, 29 Haziran 1964 günü şef Muzaffer İlkar yönetiminde ''Radyo Sanatçıları Konseri'' bandı doldurulurken prova sırasında bir telefon gelmiş ve şef gitmek zorunda kalmıştır. Telaşla en genç sanatçı olan Kutlu Payaslı''ya provayı sen yap deyip gitmiş, son şarkıda dönüp öne oturup devam ettirmiştir. Provanın asıl kaydı başlayınca Kutlu Payaslı''ya ''Haydi bakalım sen yönet'' demiş ve çok beğendiğinden o tarihten sonra haftada bir yapılan yarım saatlik  ''Beraber ve Solo Şarkılar'' programını Kutlu Payaslı''ya yaptırınca Payaslı koro şefi olmuştur.

                Plak dükkanı açıp zarar eden Payaslı, İstanbul Radyo müdürlüğünü istemeyip serbest çalışmış ve Ankara Hisar Gazinosu''nda Sevim Tuna, Emel Sayın, Ümit Şener ve Muhterem Nur ile birlikte program yapmıştır. Gruplarla yurt içi ve yurt dışı turnelerine katılmış, ilk yurt dışı turnesi olarak Afgan Kralı''nın doğum günü şenlikleri için Sevim Deran, Meral Uğurlu, Mülkiye Toper, Ziya Taşkent, Yaşar Özel gibi sanatçılarla Afganistan''a daha sonra da Mısır, Tunus, İran, Pakistan, Kahire, Cezayir, Amerika, Rusya, Azarbeycan ve Ermenistan turnelerine gitmiştir. Güzide Kasacı ile çalıştığı Ankara Kervansaray Gazinosu da Kutlu Payaslı''nın anılar deryasında yer alan mekânlardandır.

                Ürdün''de Prens Hasan tarafından kendisine verilen ''Kevkeb-i Sani'' madalyası önemli anıları arasında yer almaktadır.

İstanbul''da Gönül Akkor ve Nezahat Bayram''la sahneye çıktığı Bebek Yıldız Gazinosu; Nilüfer Koçyiğit, Ümit Şener ve Orhan Boran''la sahneye çıktığı Şato Gazinosu da güzel anılarla yüklü yerler arasındadır.

1978 yılında Milliyet Gazetesinin her yıl düzenlediği ''Yılın Sevilen On Şarkısı'' anketinde ''Adım adım ümit verdiğim yollar, Gönül isterdi ki böyle bitmesin'' biçiminde başlayan şarkısı halk oyu ile birinci seçilmesi Kutlu Payaslı''yı zirveye taşımıştır.

1980''de İzmir Radyosuna geçen Kutlu Payaslı, Ege Üniversitesi Konservatuvarında verdiği derslerden büyük haz duymuştur.

Kutlu Payaslı''nın 1981''de Müzeyyen Senar ve Atila Atasoy''la yaptığı ABD turnesi unutamadığı turnelerdendir.

Kutlu Payaslı''nın biri plakçı dükkanı ikincisi de tavuk çiftliği kurması ticari hayatının tatlı anılarla yüklü iki önemli noktasıdır.

Koyu bir Fenerbahçeli olan; gençliğinde voleybol ve atletizm dallarında Fenerbahçe forması giyen Kutlu Payaslı, Fenerbahçe için bestelediği 100. Yıl marşını Kıraç''ın yaptığı marş bir anda çok tutulup sevilmesi nedeniyle çıkarmadığı ve torunu Cem''e ithaf ettiği, sözleri:

                ''Tarih boyu biz zaferden zafere koşarız

                Sarı lâcivert renklerle seller gibi coşarız

 

                Barış sevgi kardeşlik sunuyoruz kalplere

                Yüz yıl var ki âşığız sarı lâcivert renklere

 

                Yaşa yaşa yaşa yaşa Fenerbahçe çok yaşa

                Yaşa yaşa yaşa yaşa şampiyonum kanarya''

biçimindedir.

                1998 yılında Devlet Sanatçısı seçilen Kutlu Payaslı onurlu bir yaşamın onurlu bir temsilcisi olarak yaşamını sürdürmektedir. Sağlıklı, huzurlu, mutlu nice yıllar dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları