Şanımız yayılmaktadır

İngiliz basınında ve internet yolu ile geniş bir alanda Kıbrıs’ta ve Kuzey Kıbrıs’ta yabancılara “Bu adada sakın gayrimenkul almayınız” tavsiyesi yapılmaktadır.
Bunun nedenleri de, Güney’den ve Kuzey’den örnekler verilerek, binlerce sterlin ödendiği halde, bankalar ve satıcılar arası anlaşmalarla tevessül edilen ipotek oyunları veya “çift satışlar veya alıcının haberi olmayan yasal zorluklar” nedeniyle, yüz binlerce sterline bir ev satın aldığını zanneden yabancılar kendilerini sokakta bulmak tehlikesi ile karşı karşıya bulmaktadırlar.
Bazı hallerde, satın alınacak evin “her türlü engelden âri” olduğunu belgeleyen bölge avukatları, bu binaların inşa edildiği toprağın bir bankaya ipotek olduğunu bildikleri halde, alıcıyı uyarmamakta, satış mukavelesi için aldıkları yüklü bir parayı aslında hak etmemekte, üstü kapalı bir sahtekârlığa ortak olmaktadırlar.
Bazı hallerde, ipotekten haberi olmayan, elindeki mukaveleye göre tamamen müstakil ve takıntısız bir ev aldığını zanneden bir yabancı, tanımadığı ve hiçbir ilişkisi olmadığı bir banka tarafından “tahliye kararı” ile karşı karşıya gelmektedir. Bazı hallerde, ortada böyle bir hukuki ihtilaf varken kapılar kırılıp haneye tecavüz vaki olmakta, fakat bu gibi halde bile ilgili makamlar tedbir almamaktadır.
Konular böylelikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gidiyor. Tabii, suçlu mevkiine (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmadığı için) Türkiye oturtulacak.
Bu konularda hükümetin her kademesine yaptığımız müracaatların etkisi olmuyor. Her halde “meseleler yargıdadır; karışamayız” rahatlığı içindedirler. Halbuki bu konularda yargı ve hukuk kısır kalabilmektedir.
Çare, konuyu, “tapuya sahte beyan; başkasına satılmış emlâke, tapusu henüz verilmedi diye, sahtekârlıkla ve ipotek yolu ile el koymak” yollarını açmaktadır. Bunu için de savcılığın ilgisi, polisin de, evlerine zor ile girilen insanlara yardımcı olması gerekmektedir. Ülkemizde, emlak işlerinde, derhal el atılması gereken bir durum vardır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Rum tarafındaki gibi, emlak hırsızları için bir cennet olmadığı fiilen kanıtlanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları