Şans ile oynarsanız...

Geçtiğimiz haftaki 2-2'lik Manisaspor beraberliğinde de aynı durum söz konusu idi… Konyaspor karşısında da aynısı…
Trabzonspor, bilinçli bir oyun sergileyerek değil, tesadüfi pozisyonlar ve bir-iki futbolcusunun şahsi çabaları ile futbol adına bir şeyler ortaya koyabiliyor..
Maçın hemen başında yaklaşık 35 metreden kalesine yönelen topu adeta önüne gelene kadar göremeyen Tolga için söylenecek tek şey, "Bu Trabzonspor'un kalecisi de böyle olur"dan başka ne olabilir ki?
Ekonomik çıkmaz içinde olduğu için 1-2 milyar lira maaş alan personelini çıkarmaya başlayan bir kulüpte 2 trilyon 600 milyar liraya oynayan Gökdeniz'in yaptıkları sanki, Tolga'dan farklı mı? Tek fark, hiç değilse Tolga kötü oynadı ama takımını gereksiz yere 10 kişi bırakmadı.
Gökdeniz gibi Trabzonspor'un Yattara ile birlikte umudu olan bir oyuncunun böylesi kartlarla oyun dışı kalmasını anlamak mümkün değil.
Onun kadar da, Umut'u anlamak.. Bu kadar dağınık ve top ile olması gereken yerden uzakta bir forvet oyuncusu olsa olsa yine Umut'tur..
Trabzonspor'da unutulmayan oyuncular arasında yer alan Ünal Kahraman'ın, eski takımını iyi tanıdığını söyleyerek,  avuntu aramak beyhude.. Çünkü, Ünal Kahraman oynadığı dönemdeki Trabzonspor'un değil yarısı, onda biri olsa Konyaspor'u yenerdi.
Ama dedik ya, bu Trabzonspor'un rakiplerini mağlup etmesi tamamen o günkü havaya ve şansa bağlı.. Konyaspor karşısında da şans faktörü yanında değildi..
ErsunYanal'ın geçen haftanın en kötüsü olan Mustafa Keçeli'yi yine sahaya sürerek, Mısırlı oyuncuyu kenarda bekletmesine makul ve mantıklı bir gerekçe arasak da bulmak zor..
Ligdeki sıralama adına, ne kaybedecek, ne de kazanacak bir şeyi olmayan bir takımda yeni oyunculara şans vermemek, hele hele eskiler tel tel dökülürken nedendir?
Ersun Yanal'ın bu anlamda Barış'ı artık kenarda bekletmesi gerekmiyor.
Çünkü, bu sezon için ortada bir hedef bulunmuyor. Bu durumda hedef gelecek sezon olduğuna göre, gelecek vaat edenleri oynatmak en doğrusu değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları