Şarap ve İstiklâl Marşı

Evet, şarap ve İstiklal Marşımız bir arada telâffuz edilemeyecek konular. Ben şimdi niçin mi böyle yapıyorum; çünkü, başlıca ihtisası şarap üzerine ve merakı da şarap koleksiyonu olan bir medya mensubu -Ertuğrul Özkök- bugünkü anayasamızın “değişmez, değiştirilemez” madddelerinden biri olan -bayrağımız ve dilimizle eş anlamdaki- İstiklal Marşımızın değiştirilmesini ve yerine “Samanyolu” şarkısının, milli marşımız olarak kabul edilmesini istiyor.
Aslında, Berkant’ın bu güzel şarkısının sözleri de, milletimiz için çok anlamlı. Ancak bir farkla, bu “şarkı” ömürler boyu sürecek.
Sözlerini Mehmed Âkif’in yazdığı, Osman Zeki Üngör’ün bestelediği Milli Marşımızla bir şarkı kıyaslanabilir mi... Âkif’in mısraları, Milli Mücadele esnasında, top sesleri Ankara’dan duyulurken, Birinci Büyük Millet Meclisi mebusları tarafından hep bir ağızdan söylenmiş ve Milli Marşımız olarak kabul edilmişti. Bunun öyküsünü geçtiğimiz günlerde arkadaşımız Muhittin Nalbantoğlu yazmıştı...
Nevzuhur ülkelerin milli marşları siparişle ısmarlanabilir ama, köklü devletlerin marşları, bağımsızlık savaşlarında terennüm edilmiştir. Yıllardan beri birileri bugünkü Milli Marşımızın değiştirilmesini isterler. Yok, sözlerle beste uyumsuzmuş, yok “ırkım” kelimesi ırkçılıkmış...
Oysa biz Milli Marşımızı her fırsatta, kederli ya da sevinçli günlerimizde, bayramlarda, şehit cenazlerimizde söyledik, söylüyoruz, sonsuza kadar da söyleyeceğiz...  Bu bir şarkı değil, iman ve inancımızın ifadesidir...
Şimdi herhalde, Hürriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni ve şimdinin köşe yazarı Ertuğrul Özkök, şarabı biraz fazla kaçırınca, Milli Marşımızın değişmesini istemiş... Adamın ihtisası şarap koleksiyonu ya... Böyle bir kişi nasıl olmuş da yıllarca rahmetli, milliyetçi Sedat Simavi’nin kurduğu ve düsturu “Türkiye Türklerindir” olan bir gazetenin yönetiminin başında kalabilmiş... Bence basın tarihimizin en büyük paradoksu...

***

Yeni anayasada bu değiştirilemez maddeleri ne yapacaklar “mâlum” dan mâlum. Milli Marşımızın yerine Samanyolu’nu mu koyarlar, bir ilahi mi, bu henüz mâlum değil. Ama mâlum olan başka şeyler de var. Başbakan Erdoğan da, Cumhuriyetin başka fakat anlamlı bir marşına takılmış. İstanbul’daki metro açılışında Tayyip Erdoğan, 10. Yıl Marşı’nda yer alan “Demir ağlarla ördük” mısraını hatırlatarak, “Neyi ördün? Hiç bir şeyi ördüğün falan yak. Demir ağlarla Türkiye’yi biz örüyoruz” demiş. 
Onuncu Yıl Marşı, Cumhuriyetimizin altın yıllarının marşıdır. Sözleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’a, bestesi ise Cemal Reşit Rey’e aittir.
Eğer o altın yıllar ve eserleri devrimler olmasaydı, bilmem Erdoğan şimdi nerelerde olurdu!.. Onun “muhteşem on yılının” marşı bakalım nasıl olacak ve bu hazin şarkı bakalım nasıl bitecek... Bana kalırsa, bu döneme Mehter Marşı yakışır. Bir adım ileri, sağa bak, sola bak, hadi bir adım daha ileri...

Yazarın Diğer Yazıları