Saray'ın "Akşener" ve "Yeni Parti" talimatı!

MHP'den ayrılan isimlerin öncülüğünde kurulacak 'Yeni Parti', "Cumhuriyet tarihinin kurulmadan evvel en çok konuşulan siyasi oluşumu" sıfatını şimdiden hak ediyor.

Meral Akşener'in "Ekim sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz" açıklaması ve Koray Aydın'ın kurucular arasına katılmasından sonra, medyada çıkan haberlerde büyük bir artış gözlemleniyor.

Yayınların içerikleri incelendiğinde, özellikle Saray'a yakın medya kuruluşları ve yazarlarının sistemli bir şekilde anti propaganda yaptıkları ve milliyetçi çevreleri hedef tahtasına oturttukları görülüyor.

25 Ağustos günü televizyon programlarında "Meral Akşener" kelimesi tam 116 kez kullanıldı.

Televizyon kanallarındaki dağılım şu şekilde;

25 AHaber, 14 Akit TV, 14 Halk TV, 9 CNN Türk, 9 Kanal24, 9 Ülke TV, 8  TGRT Haber, 8 HaberTürk, 8 TV Net, 6 NTV, 6 TRT Haber, 2 ATV, 2 FOX, 2 KanalD, 1 Kanal7, 1 Beyaz TV ve 1 kez de Show TV.

Televizyondaki programların genelinde yorumcular üzerinden Meral Akşener ve 'Yeni Parti'nin hedef alındığı görülüyor.

26 Ağustos tarihli köşe yazılarında ise; 18 yazar "Meral Akşener" ve kurulacak 'Yeni Parti'yi kaleme aldı.

AKİT'ten 2, Türkiye'den 2, Takvim'den 2, Star'dan 2, Sabah'tan 2, Yeniçağ'dan 2, Akşam, Anayurt, Posta, Yenibirlik, Yeni Şafak ve YeniMesaj'dan birer yazar olmak üzere toplam 18 yazar Akşener ve yeni partiyi yazdı. Yazılardan sadece 4'ü olumlu/nötr olarak yorumlanırken; hükümete yakın yayın organlarının tamamında hakaret, yakıştırma, terörle ilişkilendirme gibi imalar dikkat çekti.

***

Medyada sadece 1 günde yapılan yayınlar 'Yeni Parti'nin sıradan bir gelişme olmadığının en somut göstergesi.

AKP, 2001 yılında kurulduğunda medya kuruluşları yoğun bir alaka göstermişti. Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik olumlu haberlerin yanı sıra çok sayıda eleştirel haber de yapılmıştı.

Bugüne kıyaslandığında üslup çok daha farklı, medya sermayesi de çeşitliydi. Şimdiki gibi ağır hakaretler o zaman kullanılmıyordu.

Günümüzde ise "Biat edenler"in oluşturduğu bir medya yapılanması var. O yüzden tek sesli, tek taraflı, tek bir düşüncenin etrafına iliştirilmiş çok sayıda yorumcu bulunuyor. Hepsi yeni dönemin ürünleri ve hepsi birbirinin aynısı...

Fikri içerik, düşünsel değerlendirme, objektif bakış açısı olmadığı için Erdoğan'ın konuşma metinlerinden 2 kalite daha alt söylemler ortaya çıkıyor. Hâl böyle olunca yandaşlar arasında adını koyamadığımız bir saldırganlık hasıl oluyor.

Danışmanlar aracılığıyla, Saray'a yakın köşe yazarları ve televizyon yorumcularına, hangi konulara değinmeleri gerektiği sık sık iletiliyor. Sadece bir günlük rakamsal veriler ve çıkan yorumların içerikleri incelendiğinde, "Akşener ve Yeni Parti hakkındaki kesin talimat" net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Saray'a ulaşan anketler AKP tabanındaki ciddi kırılmaların işaretçisi. O yüzden "MHP'den farkları yok, ancak soldan oy alabilirler, FETÖ umutlu" gibi başlıklar üzerinden bir algı yönetimi yapılıyor.

Dikkat çekici bir diğer husus da 'Yeni Parti'nin mutlaka bir kalıbın içine sokulmak istenmesi.

"Şucu, bucu, siyah, beyaz, sağda, solda, merkezde..." tabirleriyle kapsam alanı daraltılmak isteniyor.

Ancak unutulan bir husus var.

Toplumda; geleneksel siyasi söylem ve renklerin dışına çıkabilecek siyaset beklentisi var. Vatandaş tükenmişlik sendromundan kurtulmak istiyor. Yerine getirilmeyen siyasi söylemler yerine, uygulamada "dürüst" bir anlayış gerekiyor.

"İslamcıyım" diyerek oy toplayan en büyük zararı İslam'a veriyor, "Kürt kardeşlerim" diyerek oy toplayan en büyük zararı Kürtlere veriyor, "ekonomiyi düzelteceğim" diyen en büyük vurgunu ekonomiye yapıyor, "adalet getireceğim" diyenler adaletsizliğin temsil noktası oluyor, "laikliği savunacağım" diyenler laikliğin ilk yıkıldığı yer haline geliyor.

İşte bu tablonun değişebilmesi için kalıplardan kurtulmuş dürüst bir siyaset mekanizmasının kurulması gerekiyor. Memleketin kuruluş esaslarının yeniden benimsenmesi, kurumlarının işler hale gelebilmesi için 'Yeni Parti'nin bir kalıba sokulmaması, daha doğru bir ifade ile algı operasyonlarına karşı korunaklı hale gelmesi şart.

Saray'ın verdiği talimatlarla ekran ve köşelerden saldırıya geçenler, milyonlarca vatandaşın temsil hakkına küfür ettiklerini unutmuş gibiler.

Yazarın Diğer Yazıları