Kozmik Oda'ya giren savcının 17 yıla mahkûm olduğu gün, Cumhuriyet gazetesi çalışanları cezaevi rezervasyonu yaptırıyorlardı. Ataninemin benzetmesiyle "bu duruma köpekler güler."

Hatırlayın, Kozmik Oda'ya omuz veren isim Bülent Arınç'tı. Neler söylemişti. Girin arşivlere tekrar bakın. Destek verdikleri arasında, Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı içeri atmaya uğraşan savcıya da destek atmıştı. Bakın, Arınç'ın ya da Kadir Topbaş'ın damatlarından söz etmiyorum.

Tanır mısınız?

Hani bir benzetme vardır; İstanbul beyefendisi. Bu laf sanki Musa Kart'a özel. Ünlü karikatüristin insani yanı muhteşem. Çizgileri olağanüstü. Ayrıca yaşadığım sürece karikatürlerinde tek bir hakaret görmedim. Tabii ki iğnelemeleri oldu. Bu da mesleğinin gereği. "Musa Kart içeri, Osman Sarıgün dışarı" diyeceksiniz. Yok böyle bir şey.

Ömer Çelik'in "Süratle ihraç edeceğiz" dediği Çubuk saldırganına destek verenlere iyi bakın. Ak Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan'ın" Yiğidimizi yedirmeyiz" demesini ne yapacağız? Eski vekil Metin Külünk telefonla kutlamasında tek başına mı?

Hukukçular

En önemli soruya FOX TV'nin Çalar Saat'inde tanık oldum. Gönderilen mesajda aynen şunlar yazılıydı:

"Hukuk baskıyı reddeder ama hukukçular reddeder mi?"

Mesaj sahibi Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın son sözlerini hatırlatıyor. Yani "Hâkim vicdanını emanet edemez" şeklindekini.

2014 yılında "Önemli olan herkesin oy kullanmasıdır" deyip reddettikleri iddiaları bugün işleme koyanları ne yapacağız?

22 Ocak 2019'da da "Seçmen listeleri sorunsuz" açıklamasını yapan yine Sadi Güven değil miydi. İşte böylesi çelişkilerle dolu YSK'dan çıkacak karar konusunda endişe duymamamız mümkün değil.

Ne olacak?

"Temyizi mümkün olmayan karar"ın verilişine çok kalmadı. En fazla 5-6 gün. Mekânı cennet Demirel'in benzetmesiyle "perçemin düşeceği, kelin görüneceği" sonuç kapıya dayandı. Sonrasını bana sormayın. Kişisel kanım Cumhur İttifakı olası bir yenilemede paramparça olacak. Aradaki fark öyle on binlerle değil, yüzbinlerle ifade edilecek. Ak Parti kuruluş tarihinden bu yana en ağır yenilgiyi tadacaktır. ANAP'ın çöküş dönemine tekrar tanık olacağız. Yerlerinde olsam dua ederdim, ret kararı çıksın diye.

***

Gece körlüğü

İtiraf etmeliyim bu hastalığın önemini rahmetli Turgay Şeren'in futbolculuk yıllarında öğrendim. Büyük kalecimizin, Türkiye'de gece maçları başlayınca bu hastalığının olduğu ortaya çıkmıştı.

Bugün gibi hatırlıyorum, bir Demirspor'la kupa maçında öyle iki gol yedi ki, jübile yapma kararı aldı. Kısa süre sonra da "Veda selamını" çaktı.

İlk örnek

Niye böyle bir giriş yaptığımı anlatayım. CNNTÜRK'teki Gece Görüşü bazıları için gece körlüğüne dönüştü. Örneğin Prof. Dr. Mehmet Şahin ilk sırada. Yani tavuk karası.

Polis Akademisi'nde görevli bu akademisyendeki değişik yan, sadece işine gelenleri iyi görmesi. Eğer amaçlarına aykırı iseler, bin dereden su getiriyor.

En büyük kabahati

En çirkin suçlaması ise kardeşi de subay olan şehidin cenaze töreninde isyan eden Jandarma Binbaşısına attığı iftiraydı; "Fetö'cülükten ihraç edildi." Bereket Gürkan Hacır anında bu yalanı tekzip etti. "Kendisinin istifa" ettiğini detaylı olarak anlattı.

Sıra Çubuk'taki linç girişimine gelince saldırganları nasıl savunacağını şaşırdı. Hatta kendi yöresine kadar uzanan kahramanlardan bahsetti. Sonunda Hande Fırat dahi dalga geçme moduna girdi.

Kariyer sahibi koskoca adamlara, böylesi mizansenler yakışıyor mu? Yıllardır Mehmet Şahin'e destek veren Abdülkadir Selvi bile, savunma konumundan çıktı.

***

Göçüş sürüyor

Onca önemli konu arasında vatandaşın esas gündemi tenceresini kaynatmak. Dün sabah itibarıyla soğanın kilosu 8,45'ti. O, Mısır atıkları yok oldu. Ortaya "seçilmiş" yazılı 2 kiloluk torbalar çıktı. Migros bunları 16,90 liradan satıyor.

BİM, tam evlere şenlik. Soğan ve patates aynı fiyatlarda. 8,5 lira kilosu. Sıkma portakal ve ithal muz dışında meyve yok. Patlıcandan, tüm biber çeşitlerine kadar her gün zam.

Bu arada biraz parası olanları ilgilendiren bilgi vereyim. Dün öğle itibarıyla dolar 5,94 lira Avro ilse 6,62. Çeyrek altın yine duvarı deldi: 405 lira.

GÜNÜN SÖZÜ

Haksızlığın sonu, sürekli bir felaket korkusudur. Demokritos